28 Mayıs 2020 Perşembe

Milli Gazete homofobide Yeni Akit'ten aşağ kalır mı: İstanbul Sözleşmesi eşcinselliğe zemin hazırlıyor

Medyada İstanbul Sözleşmesi
Sedanur Bulut

Aile ve toplumsal değerlerimizin, dini hassasiyetlerimizin, ahlaki ve kültürel yapımızın özünü, mayasını bozacak ifsat projeleri, İstanbul Sözleşmesi ile korkunç boyuta geldi. Düzenlenen rezil etkinlikler, festivaller derken medyada da önü kesilemeyen bir dizi ahlaksızlıklar ekranlara taşınmaya, gazetelere yazılmaya başlandı. Eşcinsel karakterlerin dizi ve filmlerde boy göstererek mağdur ve sempatik roller alması, gazetelerdeki şiddet haberleri İstanbul Sözleşmesi’nin oluşturmak istediği algıyı topluma aşıladı. İstanbul Sözleşmesi’nin her geçen gün meydana getirdiği tahribat artmaya devam ediyor.

EŞCİNSEL KARAKTERLER DİZİLERDE BOY GÖSTERMEYE BAŞLADI
“Cinsiyet yönelimi, cinsiyet kimliği” gibi kavramlar yeni bir üçüncü cinsiyetin oluşumuna zemin hazırlıyor, insanın yaratılış fıtratına uygun olmayan cinsiyet modelleri ortaya çıkarılmak isteniyor. Sözleşme ile güvence altına alınan LGBT üyeleri, dernek kurma haklarını elde ettiler. Bu durumdan cesaret alarak inancımıza, toplumsal ahlak kurallarımıza uymayan her türlü sapkın düşünceler, görüntüler yazılı ve görsel medyada açıkça beyan edilerek, bazı yayın araçlarının desteği ile sergilendi. Eşcinsel karakterlerin, yoğun bir şekilde dizi ve filmlerde boy gösterilmesi ve bu karakterlerin masum, mağdur, sempatik olarak yansıtılması bu sapkınlığın zemininin oluşmasına neden oldu. Günümüz dünyasında medya ve sosyal mecralar insanlar üzerinde büyük bir etki alanına sahip. İzlenilen dizi, film ve haberlerde konunun nasıl yansıtıldığı, videolardaki alt metinler, gazetedeki görüntüler, konuyu zihinlerde şekillendiriyor.

MEDYADA NE YAPILDI?
İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesi için birçok basın açıklaması, yürüyüş, televizyon açık oturumları ve sosyal medyada ‘#aileçökmeden, #istanbulsözleşmesifeshedilsin’ hashtag çalışmaları yapıldı. Sözleşmenin iptali için kamuoyu oluşturuldu. Öte yandan yazarlar, STK ve siyasi parti yöneticileri de sözleşmenin iptaline destek verdi. Basında ise Millî Gazete’nin kamuoyu oluşturmasıyla birçok gazete, sözleşmenin iptal edilmesi için haberler yaptı.

MİLLÎ GAZETE DEFALARCA YAZDI
Millî Gazete, İstanbul Sözleşmesi isimli ifsat projesini sürekli gündemde tutarak sözleşmeden güç alarak hareket edenlerin faaliyetlerine defalarca tepki haberleri yaptı. Bazı belediyelerin düzenlediği festival isimli rezillikleri kamuoyuna duyuran Millî Gazete, İstanbul Sözleşmesi’nden güç alarak hazırlanan ifsat faaliyetleriyle toplumsal değerlerimizin, aile yapımızın çökertilmek istendiğine defalarca yer verdi.

TARIM’IN YAZISI GÜNDEM OLMUŞTU
Gazetemizde, İstanbul Sözleşmesi’nden oluşan rahatsızlıklar sadece haber olarak değil, köşe yazısı olarak da yer buldu. Millî Gazete yazarı Şakir Tarım’ın kaleme aldığı “Yıkım Projesi: İstanbul Sözleşmesi” başlıklı köşe yazısında “Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden sonra aile yapımızı çökertmeye yönelik uygulamalar başladı. Hükümet eşcinselliğin yolunu açan düzenlemeler yaptı. Türkiye kendi problemlerini çözebilecek dirayettedir. Aile gibi hassas bir konu dış müdahaleyi kaldırmaz” ifadelerini kullanmıştı. Tarım’ın yazısı uzun süre gündemde kalmıştı.

SEMA MARAŞLI: KADIN VE ERKEK ARASINA DÜŞMANLIK TOHUMU EKİLİYOR
Medyanın diğer alanlarında ise yazar Sema Maraşlı’nın, İstanbul Sözleşmesi ile alakalı çok önemli açıklamaları bulunuyor. Kadın, karşısında erkeği suçlu ilan edip erkeği ötekileştirmenin, kadın ve erkek arasına düşmanlık tohumu serpmekten başka bir işe yaramayacağını dile getiren Maraşlı, her fırsatta İstanbul Sözleşmesi’nin ve onun uygulanması için çıkarılan 6284 sayılı kanunun bir an önce iptal edilmesinin altını çizdi.

EBRU ASİLTÜRK, SÖZLEŞMENİN GETİRDİĞİ UYGULAMALARA KARŞI UYARDI
Saadet Partisi Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ebru Asiltürk, her açıklamasında İstanbul Sözleşmesi konusuna değinerek önemli açıklamalar yaptı. İstanbul Sözleşmesi’nin özellikle Milli Eğitim Bakanlığı’nın plan ve programlarında yer alan uygulamaları etkilediğini sık sık vurgulayan Asiltürk, uygulamaların toplumsal dokumuza uymayacağını ve milletimizi tam bir ifsada sürükleyeceğinin artık görülmesi gerektiğinin altını çizdi.

SIDIKA AYDIN: İNSANIN VAR OLUŞUNA SALDIRI
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın, yazılı bir açıklama yaparak, sözleşmenin dilimize çevirisinde “aile” hassasiyetinin, maalesef sözleşmeyi imzalarken gözetilmediğini ve sözleşmede geçen kavramların insanın var oluşuna saldırı niteliğinde olduğunu dile getirdi.

https://www.milligazete.com.tr/makale/4728471/sedanur-bulut/medyada-istanbul-sozlesmesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder