4 Temmuz 2017 Salı

(Dikkat homofobi!); LBGT eylemleri ve İslâmî tavır

LGBT eylemleri etrafında toplumun değişik kesimleri tarafından yapılan yorumlar göstermiştir ki “Lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender” kelimelerinin baş harflerinden esinlenilerek LGBT şeklini almış hareket, özellikle ülkemiz insanı tarafından reddedilmiştir. Söz konusu kişiler, Türkçemizde argo tabir olan “ibne” kelimesiyle tarif edilmiştir. “İbn” kelimesi Arapça “çocuk, oğlan” demektir.

Bir şekilde gündeme düşen LGBT eylemlerinden sonra özellikle bazı reformist ilahiyatçıların bu güruhun hareketlerini “hastalık olarak niteleyerek ıslahı gerektiği” yönündeki beyanları, bu nev-zuhûr ilahiyatçıların hem dini bilmediğini hem de insanları yanlış yönlendirdiği konusundaki kanaatleri güçlendirmiştir. İslam hukukunda “Hünsa” ile alakalı hüküm farklı, “Livata”nın hükmü farklıdır. LBGT, “Hünsa” ile karıştırılmamalıdır. Doğuştan çift cinsiyetli yaratılanlara İslam’da “Hünsa” denir ve konumuzla alakası yoktur.

Gerek LGBT eylemleri ve gerekse bunlara yeterli tepkinin verilmemesi; toplumun aydınlatılmasına yönelik açıklayıcı bilgilerin, özellikle “bu konuda İslam’ın tavrı, hükmü nedir?” sorusunun cevabının verilmemiş olması üzerine “bu fiilleri ve faillerinin İslam’a göre hükmü nedir?” sorusuna net cevap verme zaruretini ortaya çıkarmıştır.

İslam literatüründe erkek erkeğe cinsi yakınlıkta bulunmaya “livâta” denir. Günümüzde “geylik” ya da “homoseksüellik” adıyla meşrulaştırılmaya çalışılan bu kavram, İslam’a göre tam bir hayâsızlıktır. Dinimize göre zina ve fahişelik nasıl men edilmişse “livâta (oğlancılık, ibnelik, homoseksüellik, eşçinsellik) da men edilmiş, yasaklanmıştır. Yine İslam’da “Sevicilik” diye tabir edilen “lezbiyenlik” de zina hükmündedir, haramdır.

Livâta, İslam’da men edilen yasaklardan ve büyük günahlardandır ve büyük günah olduğunda âlimlerin ittifakı vardır. Livâta, zinadan daha çirkin ve daha kötüdür. Çünkü nikâh akdi kıyılarak İslam’da meşru birleşme helaldir, ancak livâta için hiçbir meşru yol yoktur.
Allah ü Telâlâ Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette “livâta” fiilini işleyen Lût kavminden bahsetmekte ve bu fiilden dolayı helak olduklarını bildirmektedir.

Kur’an-ı Kerim’de: “Siz Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıp da insanların içinden erkeklere mi gidiyorsunuz? Bilakis sizler haddi aşan bir milletsiniz” (Şuara, 165-166) buyrulmaktadır.

Hz. Lût (a.s), sapıklığın ve ahlaksızlığın en kötüsü olan “livâta”nın yaygın olduğu Sodem ve Gomore halkına Peygamber olarak gönderilmiş; halkı bu fiilden vazgeçirmek için uğraşmıştır. Sodem ve Gomore halkının bu ahlaksızlıkları hakkında Kur’an-ı Kerim’de: “Lût’u da hatırla ki o, kavmine, “Gerçekten siz, öyle bir kötülük (Lutilik) yapıyorsunuz ki, sizden önce âlemlerden hiçbiri bu hayâsızlığı işlememiştir. Hakikat siz hâlâ erkeklere gidecek, yolu kesecek ve meclisinizde edepsizlik yapıp duracak mısınız?” demişti. Buna karşı kavminin cevabı, ancak şu oldu: “Doğru söyleyenlerdensen, haydi bize Allah’ın azabını getir!. (Lût) “Ey Rabbim! Bu fesatçı kavme karşı bana yardım et!” dedi.” (Ankebut, 28-30) buyrulmaktadır.

Azgınlaşan Sodem ve Gomore halkı Lût (as)’a “Doğru söyleyenlerdensen, haydi bize Allah’ın azabını getir” deyince onlara azap indi. Azabın inişi Kur’an’da şöyle anlatmaktadır: “(Azap) emrimiz gelince, o beldenin üstünü altına getirdik ve üzerine, pişmiş çamurdan yapılmış taşlar yağdırdık”. “Ki bu taşlar, Rabbinin katında damgalanmalardı (her taşın kime isabet edeceği üzerine yazılmıştı). Onlar, bu zalimlerden de uzak değildir.” (Hud Suresi, 82-83)

Peygamber Efendimiz (sav)’de “livâta” ve “sevicilik” fiillerinin yasaklamış ve lanetlemiş ve “Allah (cc), Lût kavminin işini yapana lanet etmiştir” (Tergib ve Terhib, İbn-i Hibban’ın Sahih’i ve Beyhaki)  buyurmuştur.
Gerek Kur’an-ı Kerim’de ve gerekse Peygamber Efendimiz (sav)’in Hadis-i Şerif’lerinde “livâta”nın ahlaksızlık olduğu, toplumu bozduğu, zinadan dahi kötü olduğu belirtilir.

http://www.milligazete.com.tr/lbgt_eylemleri_ve_isl%C3%A2m%C3%AE_tavir/siyami_akyel/kose_yazisi/35093

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder