Kadınlar, Dina’nın cenazesinin üstüne mor örtü seriyor, üzerine “Dina için adalet“ yazan tişört bırakılıyor. Ailesi Dina’nın cenazesinin etrafını sarıyor, çocuklarını Gabon geleneklerine göre uğurluyorlar.
“Onu bir poşete koydular, ilaçladılar, tabuta yerleştirdiler ve etrafını silikonladılar, açamayız…”
Cenaze işlerine bakan görevlinin sözleri önce İngilizce’ye sonra Fransızca’ya çevriliyor, Dina’nın annesine anlatılıyor.
Anne Jessica Sandra Makemba Panga, “Kızımın yüzünü göremeyecek miyim? Görmek istiyorum…” diye yanıtlıyor her cümleyi.
İstanbul Alibeyköy Gasılhanesi’ndeydik dün akşam (24 Mayıs 2023 Çarşamba).
26 Mart’ta Zonguldak Karabük yolu üzerindeki Filyos Çayı'nda cansız bedeni bulunan Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Dinabongho Ibouanga'nın anne ve babası ile birlikteyiz.
Ailesi, onu defnetmek için Gabon’a götürmek üzere teslim alacak, öncesinde de Gabon inancına göre bir tören yapılacak.
Avludayız, 17 yaşında katledilmiş göçmen bir çocuk için bir aradayız. Sayımız az.
O sırada bir kaç kez göz gezdirdiğim sosyal medyadaki ırkçı ve göçmen karşıtı paylaşımların sayısı çok çok daha fazla.
Hava soğuk, akşam olmak üzere ve birbirine yabancı farklı gruplar, ortak bir acıyı paylaşmak üzere bir aradayız, sessizce bekliyoruz.
Bekliyoruz, Afrikalı kadınlar ve erkekler, Dina’nın arkadaşları, Dina’nın anne ve babası. Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği’nden ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan gönüllüler...
“Kızım yerine başkasının cenazesi verilirse…”
Ara sıra Dina’nın annesinin sesi geliyor, “Kızının yüzünü görmek istediğini, ona görebileceği konusunda söz verildiğini” söylüyor. Görevli de ona, bunun imkansız olduğunu, eğer tabut açılırsa uluslararası kurallara göre uçağa alınmayacağını anlatıyor.
Annenin ille de Dina’nın yüzünü görmek istemesinin nedeni elbette güvenmemesi ile ilgili. “Kızım yerine başka birinin cenazesini mi bana teslim ederler?” diye düşünüyor.
Yaşarken ırkçılık ve tacizlerle mücadele etmek zorunda kalan Dina için ayrı, annesinin bu hissi için ayrı üzgün ve kızgınız. Ortama sessizlik hakim fakat bakıma da aslında göçmen karşıtlığına ve erkek şiddetine karşı dayanışma ve “acınızı paylaşıyoruz” diyor oradaki herkes.
Saatler sonra, tüm işlemler bitiyor. Görevliler, bizi cenazenin bulunduğu alana alıyor.
Kadınlar, Dina’nın tabutunun üstüne mor örtü seriyor, üzerine “Dina için adalet“ yazan tişört bırakılıyor.
Ailesi Dina’nın cenazesinin etrafını sarıyor, Gabon geleneklerine göre çocuklarını uğurluyorlar.
Kendi dillerinde ağıtlar yakıyorlar, ağlıyorlar, annenin eli Dina’nın cenazesinin başucunda. Babası ayakta duramıyor, teyzesi annesinin kolundan tutuyor. Annesi ağladıkça, herkes ağlıyor…
Dina’nın arkadaşları, onu uğurlamaya gelenler onunla ilgili konuşuyor. Biri, “Sen buraya böyle gelmemeli, buradan böyle gitmemeliydin“ diyor.
“Bak annen yalnız değil"
Annesi konuşuyor:
“Sen şimdi annem beni buradan götürmeye gelince yalnız kalacak sandın, öyle düşündün değil mi? Bak annen burada ve yalnız değil. Kardeşlerin burada, beni yalnız bırakmadılar. Annen yalnız kalmadı Dina."
“Çaya doğru koşarken ne düşündün Dina?“
“Biz seni buraya gönderirken böyle olacağını bilmedik. O akşam o çaya doğru koşarken kendini yalnız hissettin, sen ne düşündün Dina? Sen o akşam Tanrı’ya koştun. Tanrı seni yanına aldı. Tanrı aileni de yalnız bırakmadı.“
"Adalet istiyorum"
Dina’nın babası Guy Serge Ibouanga Panga da bir kaç cümle ile kızına veda ediyor:
“Kızım için adalet istiyorum. Onun davasını takip eden herkese teşekkür ederim.“
Feminist Dava Takip grubundan Firdevs Hoşer konuşuyor:
“Biz biliyoruz ki kadınlar olarak her şüpheli ölümün arkasında bir erkek şiddeti vardır. O yüzden dava bizim için çok önemli, elimizden gelenin en iyisini yapacağımızı Dina’nın ailesine ve buraya gelen herkese söylemek istiyorum. Bu dava bize emanet.“
İstanbul Gabon Derneği Başkanı Greg Kebıla da kadın dayanışmasının kendi toplumlarına ve Dina’nın ailesine güç verdiğini söylüyor.
Konuşmalar bitiyor, cenaze töreni Afrikalıların söylediği ağıtlarla sona eriyor.
Akşam saatlerinde sessizce bekleyen, birbirlerinin dillerini bilmeyen, birbirini hiç tanımayan Türkiye'den ve Gabon ve Afrika'dan kadınlar ve erkekler saatler sonra aynı avluda bir kez daha Dina’nın etrafında birleşiyor.
Emin olun göçmen karşıtlığına ve erkek şiddetine karşı yükselen ses bu kez daha güçlü:
"Davan bize emanet Dina..."
Ne olmuştu?
Karabük'te üniversite okuyan Gabonlu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga'nın (17) Filyos Çayı'nda 26 Mart günü cansız bedeni bulunmuştu. Ekipler Ibouanga'nın bir otomobille ormanlık alana götürüldüğü ihtimali üzerinde dururken, 3'ü Türkiye vatandaşı olmayan 6 kişi gözaltına alınmıştı.
Dina'nın kaybolduğu gece, arkadaşlarının evinde Film izlerken saat 23.00 sıralarında şarj aleti almak için alt kattaki akrabasının evine ineceğini söylemişti. Ancak Dina'nın bilinmeyen nedenle sokakta çıplak ayakla koşması, bir sitenin güvenlik kamerasına yansımıştı.
8 Nisan'da ise Kilis'te 9 yaşındaki Gina'nın cansız bedeni bulundu. 9 yaşındaki Gina'nın öldürülmesine dair iki erkek tutuklandı.
*Dina'nın cenazesi bugün (25 Mayıs 2023 Perşembe) ülkesine götülüyor.
(EMK)
https://bianet.org/kadin/toplumsal-cinsiyet/279273-dina-yi-gabon-a-ugurladik-bu-dava-bize-emanet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder