13 Kasım 2018 Salı

45'lik kültürü geri dönüyor ama bambaşka bir şekilde

Müzisyenlerimiz yavaş yavaş albüm kültüründen uzaklaşıyor. Dijital dönüşüm single'ların öne çıkmasını sağladı. Single kültürüne ise aslında ezelden alışığız. 45'lik plakların damağımızda bıraktığı tadı geri getiren single'lar, yaklaşan serin yağmurların habercisi.


45'lik plak neydi?
Eve geri döndüğümde beni evimde hissettiren en önemli şey plaklarım oluyor. Annemin gençlik yıllarında biriktirmeye başladığı, benim de gençliğimi adamaya başladığım o plakların her biri, gün içerisinde yaşadığım tüm müzik deneyimlerinden daha farklı bir his yaşatıyor bana. Gevşiyor, sakinleşiyor ve yıllanmış albümlerin düşündürdüklerine kapılıp gidiyorum. Plak zahmetlidir. Zahmeti de dinlemek için şimdiki tüm teknolojilerden daha fazla özen göstermeniz ve daha çok zaman kaybetmenizdir.

45'liklerin içerisinde 2 şarkı bulunur. A yüzünde bir şarkı, B yüzünde bir şarkı. İki şarkıyı defalarca dinlersiniz, döndüre döndüre. Şimdilerde plaklar yeniden moda oldu ve biz bu kültürü tekrar hatırladık. Öte yandan plakların bize kazandırdığı bambaşka bir şey daha var: Single'lar.

Dijital dönüşümde Türk müziği
Önce MP3 teknolojisi ve daha sonra da streaming (yasal online dinleme) platformları nedeniyle CD satışları büyük bir düşüş sürecinde. Öte yandan Amerika ve İngiltere gibi ülkelerde plak satışları da CD satışlarını tehdit ediyor. Türkiye, plak satışlarında olmasa da streaming platformları bazında epey gelişmiş bir pazar. Streaming'e fena halde alıştık. Fiyatlar makul, verilen hizmet makul.

Müzik dinlemek için ücret ödemek istemeyenler ise YouTube'da buluşuyor. Bir klibin YouTube izlenmesi, albüm satışı kadar önemli bir veri haline gelmeye başladı.

Müzisyenlerimiz de bu değişime ayak uydurmak zorunda kaldı. 2 yıllarını bir albüme harcayıp sonunda basılı albüm satışlarından yeterli geliri elde edememek yerine zamana yayılan single'ları tercih etmeye başladılar. Tıpkı Türkiye'de uzunçalar fiyatların maliyetleri nedeniyle 45'lik plaklara yönelmeyi tercih eden müzisyenler gibi. Tarih, farklı fiziksel araçlarla tekerrür ediyor.

Single'ın geri dönüşü
Albüm dinlemelere bayılıyoruz. Keşke sevdiğimiz müzisyenler her gün albüm çıkarsa. Ancak albüm çıkartmak, zaman açısından da maddi açıdan da epey maliyetli. 15 şarkı yazmak, bestelemek,  düzenlemek, kaydetmek, pazarlamak, birkaçını kliplendirmek derken çok zor bir sürece yol açıyor. Ancak single, tek seferlik bir çalışmayı beraberinde getiriyor. Bu yeterli.

Albüm satışları yetersiz kalıyor
Örneğin Candan Erçetin, bu süreci başından beri ilgiyle takip edip dümeni kıran müzisyenlerden. Yıllarca gerçek bir müzik profesyoneli olarak süreci ve dönüşümü izledi. Sonunda ise yavaşça kendisini geri çekti albüm işlerinden. Ancak elini bizden çekmiş de değil. 2018 içerisinde biri Kardeş Türküler ile olmak üzere 3 adet single yayımladı şimdiye kadar.

Son albümü 2012'de
Nil Karaibrahimgil, 6 yıldır albüm yapmıyor. O 6 yıl içerisinde single'lar yayınladı. Her single'ı kapağından müziğine kadar incelikle işlenmişti. Hiç de öyle özensiz değildi yaptığı işler. 2016'da 4,  2017'de 3, 2018'de ise şu ana kadar 2 single yayınladı. Bizden uzaklaşmadı, sadece müzik yapma biçimini değiştirdi. Ha, dört başı mamur bir Nil Karaibrahimgil albümü dinlemeyi çılgın gibi özledim ben, orası ayrı.

Yeni nesiller doğrudan single'a yöneliyor
2000'lerde single iki albüm arası bir geçiş için yahut bir albümün habercisi olmak adına üretilirdi. Single'lar o zaman "Ha, single mıymış? Olsun, dinleyeyim yine de" algısına sahipti. Fakat şimdinin pek çok yeni müzisyeni, single'lar çıkartarak yıllar içerisinde gelişimini ve tanınırlığını artırıyor. Aleyna Tilki'nin tamamı kendisine ait olan bir albümü yok. Edis, Benim Ol'u 2014'te yayınladı, ilk albümünü ise o single'dan dört sene sonra, yani bu yıl, çıkardı. Her birinin müzikal üretimi devam ediyor. Ne var ki, daha az şarkıyı daha öz bir şekilde piyasaya sunuyorlar.

'Mahzuni'ye Saygı' yeni bir yol açtı
2017'de Arda Müzik etiketiyle çıkan ve Aşık Mahzuni Şerif'în türkülerinin çeşitli sanatçılar tarafından seslendirildiği "Mahzuni'ye Saygı" albümü, kritik bir eşikten dönülmesini sağladı. Albümden en beğenilen şarkılar, 45'lik plak formatında satışa çıktı. Nereye gidiyor yahu bu işler? Ne kadar güzel şeyler oluyor böyle! İki tane 45'lik plak doğdu o albümün içinden.

Alternatif taraf da duyarsız değil
Mor ve Ötesi, ülke müzik tarihinin unutulmaması gereken değeri olan Ergüder Yoldaş'ın ölümsüzlük sıfatını çok zaman önce kazanan ve Nur Yoldaş'ın sesiyle hayat bulan şarkısı "Sultan-ı Yegah"ı bu yıl içerisinde alıp bambaşka dinleyicilere kazandırmak için single'laştırdı. Beğenirsiniz ya da  beğenmezsiniz, o dert değil. Ben beğenmedim mesela. Ancak o single sayesinde Nur Yoldaş'ı pek çok genç tanıdı. Geçmişimize yabancıyız.

Bu yılın en iyi çıkış yapan grubu Altın Gün'de On isimli albümleri dışında single'lar yayınladı ve o single'ları plak formatında bastı. Eh, Kalben gibi örnekleri de unutmamak gerek.

Streaming servisleri de mecbur bırakıyor
Şaşırtıcı gelecek ama bir albümü baştan sona dinlememiz çok kolay ve ucuz bir hal alsa da, streaming platformlarını kullanma şeklimiz, tek bir şarkıyı öne çıkartacak çalışmaların yapılmasını gerekli kılıyor. Bir albümden 1-2 şarkıyı alarak çalma listeleri oluşturuyor ya da platformlar tarafından oluşturulmuş çalma listelerini dinliyoruz.

Görsellik yine ön planda
Hiçbir zaman elinize almayacak olsanız ve streaming platformlarından dinleyecek olsanız bile, single kapaklarına da, tıpkı bundan 35-40 sene önce piyasaya sürülen 45'lik plak kapaklarına yapıldığı gibi özenle yaklaşılıyor. Görsellik, çağımızın en büyük gerekliliklerinden birisi ve streaming platformlarında single'ların dikkat çekebilmesi için de kapakların iyi görünmesine ihtiyaç var.

Müzik sektörü, kendini tekrar ederek büyüyor ve gelişiyor. Gelirleri farklı yerlerden ve farklı şekillerde sağlasa da, her seferinde kendisine bir yol buluyor. Canım plaklar, iyi ki geri döndüler ve bu süreci anlamlı kıldılar.

http://www.milliyet.com.tr/45-lik-kulturu-geri-donuyor-ama-bambaska-bir-sekilde-molatik-9947/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder