Madam Marika, Bülent Ersoy'u neden sevmiyor?

KADIN DEĞİLSİNİZ, TRANSSINIZ!

Nam-ı diğer Madam Marika ile sohbet ettik.

LGBTİ camiasıyla hiç de barışık değil. Anlaşılamadığından dem vuruyor.

Muhafazakar politikayla flört etmesinin amacının, LGBTİ'lerle toplum arasında diyaloğun gelişmesini sağlamak olduğunu...

Nasıl her partiden eşcinsel varsa, içinde yaşadığımız kültüre de kendimizi anlatmanın yollarının kullanılması gerektiğini...

Zıtlaşarak bir yere varılamayacağını, zıtlaşmanın ters tepeceğini...

Eğer kendimizi doğru bir şekilde ifade edersek, eşcinsel karşıtlığının azalabileceğini...

söylüyor.

Transseksüelleri eleştiryor en çok da. Ameliyatla asla kadın olunamayacağını, sadece transseksüel olunabileceğinin altını çiziyor. Ameliyat olmak ne işe yarıyor? diyor ve devam ediyor... "Kendini kandırıyorsun, toplumu kandırıyorsun ve en önemlisi de mutsuz oluyorsun. Çünkü hiçbir işlevini yerine getirmiyorsun ameliyattan sonra, hatta masada bile kalabiliyorsun, sakat kalabiliyorsun... Bunlar bir de beraber oldukları erkekleri kandırıyorlar kadınız diye. İş çocuk yapmaya gelince ksırız diye kıvırıyorlar. Kimsenin duygularıyla oynamaya hakkınız yok. Seks işçiliği yapmak için travestilik yapanlar bile var. Eşcinselleri de özendiriyorlar transseksüelliğe; yanlış örnek oluyorlar. En başta da Bülent Ersoy örnek buna. Kadınlık diye bir şey yok, transseksüellik var. Ameliyat olmayıp mutlu olabilecekken, Bülent Ersoy'a özenip de ameliyat olan ve hüsranla neticelen bir çok vaka var. Çünkü hiçbir işe yaramıyor ameliyat; transsınız, kadın değil! Sen kadınsan, ameliyat olmadan da kadınsın. Ameliyatla daha mükemmel kadın olunmuyor ki. Sevileceksen ameliyat olmadan da seviliyorsun, sevilmeyeceksen transseksüellik hiçbir işe yaramıyor. Bütün dünya eşcinselliği hastalık olmaktan çıkardı ama transeksüelliği çıkarmadı; neden? Çünkü transseksüellik bedeniyle barışamamış bir rahatsızlıktır. Toplumun eşcinselliğe ve transseksüelliğe bakış açısını da olumsuz etkiliyor, önyargıları pekiştiriyor transseksüellerin negatif dışa vurumları". 

Bülent Ersoy'u da en çok eşcinseller için bir şey yapmamakla eleştiriyor: "O kadar maddi manevi güce sahipsin ama eşcinseller için hiçbir şey yapmıyorsun. Köpeklerin bile barınakları var ama eşcinsellerin zorda kaldıklarında sığınabilecekleri bir evleri yok. Neden gücünü kullanmıyorsun şu anki politkayla diyaloğun olduğu halde." diyor.

Bu yılki Onur Yürüyüşü'nde polisin Madam Marika'yı Alperen Ocakları'nın saldırısından korurken...