30 Eylül 2016 Cuma

"Eşcinel düşmanı Aziz Nesin...Ya bugünleri görseydi"

Ertuğrul Kürkçü’nün Meclis kürsüsünden yaptığı harika bir konuşma var eşcinsel haklarıyla ilgili. İlk kez hapishanede bir eşcinsel tanıdığını, önce yadırgadığını, sonra neden yadırgadığını düşünüp kendisini sorgulamaya başladığını anlatıyor.
Önceki gün Soner Yalçın tekrar okuduğu Aziz Nesin’in günlüklerinden eşcinsellerle ilgili görüşlerini yazmış mizah ustasının. Aziz Nesin sevdiği yazarlar eşcinsel çıktıkça hayal kırıklığına uğruyormuş; birisinin nasıl iyi yazar olup eşcinsel olabileceğini anlayamıyormuş.
Kürkçü de Aziz Nesin de bu ülkenin entelektüelleri ve eşcinselliğe yaklaşımlarında problemli bir şey var. Kürkçü ilk kez hapishanede bir eşcinselle tanışıyor ve şaşırıyor! Şimdi çoktan değişti görüşleri ve Meclis tarihinde eşcinsellerin haklarını arayan o tarihi konuşmayı yaptı.
Aziz Nesin’in ölene kadar görüşleri değişti mi bilmiyorum…
Ama ikisinin de yaklaşımındaki problemli taraf yazarların kendilerinden değil, yaşadıkları ortamdan, çevreden, Türkiye’nin o dönemki kapalılığından geliyor. Eşcinsellik o yıllarda her anlamıyla yabancı bir olgu; hâlâ yeraltında yaşanan bir dolap kültürü.
Aziz Nesin’in o yıllardaki görüşlerinden dolayı bugünden bakarak yargılamalı mıyım? Eşcinsellerle ilgili görüşlerini okuyunca bunu düşündüm.
Sanırım hayır… Sanırım o da yaşasaydı, bugünleri görseydi… Büyük şirketlerin, siyasi partilerin başlarına eşcinsellerin geçtiği, eşcinsellerin evlenebildiği bir çağa yetişseydi görüşleri değişirdi.
Papa’nın bile “Ben kimim ki yargılayayım” dediği bir çağda Aziz Nesin de değişirdi.

6 Mart 2016

http://www.sozcu.com.tr/2016/yazarlar/oray-egin/17-25-aralik-hic-yasanmadi-1123231/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder