Müslüman Anadolu Gençliği diye bi şey varmış, şu görmüş olduğunuz duyuruyu yayınlamışlar. Ne demek istemiş olabilirler acaba?
"İbneleri yürütmüyoruz" derken, kendilerini ne sanmış olabilirler acaba? Siz kimsiniz tam olarak? Şimdi CB gibi sen kimsin yhaa! desem, tam yerini bulmuş olacak ama mevzuyu sulandırmak istemiyorum.
Müslüman anadolu gençliği, gençler, şöyle toplanın iki laf edeceğim. Belki cümlelerden biri, kelimelerden ikisi falan size ulaşır. Belki bir ihtimal ne diyoruz lan biz diye düşünürsünüz.
Eşcinselliğin keyfe tabi bir hal olduğunu mu sanıyorsunuz? Yani bir sabah bir insan uyanıyor, kalkıyor yatağından ve ben bugün eşcinsel olacağım mı diyor sizce? Bir tercih mi kullanıyor? Hakikaten çok merak ediyorum, siz eşcinselliğin bir seçim mevzusu olduğunu mu sanıyorsunuz?
Ya da eşcinsellik bir moda mı size göre? Hani gençler heves eder yeni moda bi şeylere uymaya falan? Öyle bir şey mi? Yine bir genç kalkıyor sabah ve ben bu modaya uyacağım diyor, öyle mi? Eğer öyleyse bu nasıl bir modadır ki, kadim kutsal kitaplara bile geçen kavimlerde de mevcut? Ne bitmez tükenmez bir modaymış, hiç mi merak etmiyorsunuz?
Belki de size göre eşcinsellik bulaşıcı bir hastalıktır? Nezle gibi, kızamık gibi, su çiçeği gibi bulaşır insanlara? Dolayısıyla tedavi de edilebilir, değil mi? Aslında bu tedavi edilebilir faslında yalnız sayılmazsınız. İnanır mısınız bilmem ama, geçen yüzyıllarda bu konuda uğraşan çok insan oldu. Sizler yüzyılları biraz geriden takip ettiğiniz için anca yetişmiş olabilirsiniz ancak bence bu durakta fazla bekleme yapmayın. Eşcinsellik gibi bir hastalık olmadığı gibi, tedavi falan da yok.
Özendiriliyor eşcinsellik, güzel bi şeymiş gibi gösteriliyor, o yüzden çocuklar özenip eşcinsel oluyor, deniyorlar ve öyle eşcinsel oluyorlar, o yüzden eşcinseller olmasın. Bakın bu da tam sizlere göre bir açıklama. Ne dersiniz, içinizde böyle düşünenler de var mı? Bizim o masum genç kalkıyor yine sabah ve diyor ki aynaya bakıp, çok özendim haydi ben de eşcinsel olayım. Bu mudur sizce mevzu?
Ya da, eşcinsellik bir yönelimdir. Doğada kendine bir yer bulmuştur, çünkü vardır. Eskiden de vardı, bugün de var ve gelecekte de var olacak. Çünkü yaşama dair, insana dair bir hal. Her insanda yok, hatta büyük bir çoğunlukta yok ama var. Her renkten, her dinden, her dilden, milyonlarca insan eşcinsel. Varlar, yaşıyorlar ve yaşayacaklar. Çünkü onlar insan, çünkü en az sizin kadar yaşam hakları var.
Şimdi gelin bütün bu açıklamaları ayrı ayrı doğru kabul edelim. Alın hangisini istiyorsanız, onu beğenin.
Tüm bu kabulün üzerine soruyorum bir kez daha: Siz kim oluyorsunuz da, bir insanın seçimini, tercihini, hastalığını, özentisini ya da yönelimini aşağılama hakkını kendinizde görüyorsunuz?
Siz kim oluyorsunuz da, insanların yaşam haklarına, istedikleri gibi var olma haklarına o cehaletten, o nefretten, o kibirden kararmış akıllarınız ve vicdanlarınızla elinizi dilinizi uzatıyorsunuz?
Nesiniz siz? Siz bir şeye inanıyorsunuz diye herkes inanmak zorunda mı? Sizlerin inanma özgürlüğünüze, ifade özgürlüğünüze, yöneliminize, yaşam algınıza saygı duyanların, aynı haklarına sizin de saygı duymanız gerekmiyor mu? Yoksa sizler, bütün özgürlükleri sadece kendileri için isteyen o canavar ruhlu embesil kasaplardan mısınız?
Sizler, kendinize ne ad takarsanız takın, din faşistlerisiniz. Zorbasınız. Kendini, değerlerini, kutsallarını, inançlarını, bildiklerini, hissettiklerini herkesten her şeyden üstün gören kibir yığınlarısınız. Nefretle kinle düşmanlıkla beslenen ve ölüm kan acı boşaltan canlılarsınız. Eğer bir yerlerde bir kötü hastalık arıyorsanız, kendinize bakın, göreceksiniz.
Son olarak;
Yaptığınız çağrı bir katliam çağrısına benziyor ve her haliniz gibi bu da mide bulandırıyor. Gücü, zorbalığı, despotluğu arkanıza alıp esip gürlüyorsunuz, tam olarak kendinize yakışanı yapıyorsunuz. Ancak yine de bir umuttur yaşamak, benim de umudum var: Utanmayı öğrenin artık.
https://www.papiroom.com/515456564954_katliam-cagrisi-ibneleri-yurutmuyoruz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder