28 Ekim 2014 Salı

Önyargıları yenebilmek için sahnede

“Perfect Model Of Turkey” yarışmasının finaline kalan isimlerden biri de Çağla Akalın. Türkiye'de ilk kez bir model yarışmasında finale kalan bir trans birey ve bir aktivist olarak, yarışmanın kendisi için anlamını ve kişisel savaşını anlattı

Türkiye’de önyargılarla fazlasıyla zor koşullara itilip, hemen her gün yargılanıyorlar. Nefret cinayetleri sürüyor, yanlış tanınıyorlar ve hemen hepsi seks işçisi olarak biliniyor, haksızlığa uğruyor. Trans bireyler, kolay bir hayat yaşamıyor ama kimileri umut ediyor ve toplumun önyargılarını kırmak için mücadele ediyor. Çağla Akalın da bir trans birey ve bir aktivist…

“Perfect Model Of Turkey” yarışmasıyla finale kalarak, Türkiye’de bir model yarışmasında finale kalan ilk trans birey oldu. Çağla Akalın’ın asıl derdi ise güzelliğinin tescillenmesi değil; bu kimlikle ilgili önyargıları yenebilmek için kişisel savaşını farklı yollarla sürdürebilmek…

Türkiye’de ilk kez bir trans birey güzellik yarışmasına katıldı. Bu süreci biraz anlatır mısınız?

Bir ilki başarabilmek için çok uğraşıp, önce görsel ve yazılı medya üzerinden Türkiye’nin ilk Trans Kraliçesi unvanımı sunmaya çalıştım. Amacım sadece “ben en güzelim” diye ortaya çıkmak değildi. Asıl amacım trans bireylerin de her işi layığı ile başarabildiklerini gösterebilmekti. 2013 Türkiye Trans Kraliçeliği unvanını ilerletmek için de bir yol arıyordum. “Perfect Model of Turkey” yarışmasının yapılacağını öğrenince, yarışmanın yapımcısı Kemal Topuz ile irtibata geçtim. İlk görüşmeden sonra da elemelere çağrıldım ve jüri üyelerinin karşısına da çıkmış oldum. Tüm bu trafik içinde bir hafta sonra da yarı finale kaldım.

Peki Türkiye’de fark edilebilir bir muhafazakârlaşma varken; bu yarışmadaki dereceniz sizce Türkiye’nin gerçekleriyle çelişmiyor mu?

Benim derdim de bu zaten ve her kesime hitap edip, bizleri yani LGBT bireyleri yanlış tanıdıklarını ve aslında bizlerin de herkes gibi olduğunu gösterebilmekti... Hem bizler arasında da aşırı muhafazakâr olanlar var. Aslında inanç kişinin kalbinde... Camiye almadığın kişiyi dinsiz olarak yargılamak kolay olabilir ve çelişki de burada zaten. Bizler de inançlarımızı en iyi ve en temiz şekilde yaşıyoruz ama kimsenin gözüne sokmuyoruz.

İlk defa Berlin Film Festivali’nde gösterime girecek “Köpek” filminde de başrol oynadınız; filmin hikâyesi nelere değiniyor?

Tam olarak üç konuya değiniyor: Kadına şiddet, sokakta çalışan çocuklar ve benim aşk hikâyem. Çok iyi ve usta isimler ile birlikte başarılı bir işe imza attık. Yönetmenimiz ve aynı zamanda filmin senaristi Esen Işık bu film için çok emek verdi.

Bu tarz bir yarışmanın verdiği fırsatın önyargıları kırabileceğine yürekten inanıyor musunuz?

İnanıyorum ve bu önyargıları biraz olsun kırabilmek için bugüne kadar nasıl mücadele verdiysem bundan sonra da mücadele edeceğim. Ne yalnızız, ne de yanlış.

Nefret cinayetleri sürüyorken; sizce bu kimlikle ilgili önyargıları yenebilmek için en çok neye ihtiyacımız var?

Vicdan ve nefret cinayetleri yasasına... Ben Türkiye’nin bu yasayı çıkaracağını umut etmek istiyorum. Bizler öldürülürken, katillerimizin akla sığmayan bahaneler ile ceza indirimleri alması bizi kahrediyor. Toplum bizim her şekilde yok etmek için görmezlikten geliyor ama ileri bir Türkiye için bu tabular yıkılabilmesi için yürekten çaba gerekiyor.

Siz bu yarışmayla gündeme geldikten çevrenizde nasıl tepkilerle karşılaştınız?

Çok güzel mesajlar alıyorum, beni tanımayan insanlar tebrik ediyor. Birçok LGBT birey için de yaptıklarım belki biraz umut oluyor. Trans güzellik yarışmasının ilki örnek oldu ve ikincisi de yapıldı. Umarım bu yarışma da örnek olur ve devamı gelir.

Diğer yarışmacıların size tepkisi nasıl oldu?

Hiçbir şekilde kötü bir tepki ile karşılaşmadım; aksine hepsi ile kısa sürede kaynaştık.

Sizce Trans kimliklerle ilgili olarak en çok neler yanlış biliniyor?

Bizleri sadece seks işçisi olarak tanıyor ve biliyorlar. Ama toplum kendi ittiği yerde yargılıyor ve haksızlık ediyor. Önce sana bu elbiseyi giydiriyorlar sonra da “Neden bu elbiseyi giydin?” yargılıyorlar. Her alanda, her işi en iyi şekilde başarabiliriz ve toplumdan istediğimiz sadece ön yargılarını yok etmeleri...

CENK ERDEM
TARAF

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder