3 Ekim 2014 Cuma

İran'da eşcinsel olmak

1979'dan beri İran kanunları şeriatın muhafazakar bir yorumunu temel almaktadır. Eşcinsel davranışlar yasa dışıdır. Cezalar çeşitli olduğu kadar ağır biçimde sonuçlanabilmektedir.


Amir: "Ben 4 yaşındayken babam İran-Irak savaşında hardal gazı saldırısı sonucu öldü.
2004'ün Ağustos'unda bir arkadaşım beni eşcinseller arasında düzenlenen bir partiye davet etti. Basıldık ve hepimizi hapse attılar. Polis, "Bir şehit oğlusun ve sen bunları mı yapıyorsun?" dedi. Onlara göre babamın adına leke sürmüştüm. Hakim dedi ki, "Gey olup olmadığını hekim söyleyecek". Bize recm edilebileceğimizi söyledi. Çok korkmuştum. 1 saat içinde 100 kırbaç yedim. Annem kırbaçlandığımı fark etmişti. Ben gömleğimi çıkarınca ağladı. Onun yüzünden ayrıldım ülkemden. Artık ne onun acı çekmesini, ne de benim acımı görmesini istiyordum. Ayrılmadan önce beni koruması için Kuran'ı başımın üzerine tuttu. Sanırım bu an, son nefesime değin aklımdan çıkmayacak."

Arsham: "İran'da eşcinsellerin durumunu açıklamak çok güç. Konuşma isteğiyle ağzını açıp da sözcüklerin boğazına düğümlendiği bir insanın durumuna benziyor. haykırışı bastırılmış yoğun bir sessizlik. Şehrimiz Şiraz'dan Tahran'a kadar yolculuk yaptık. Sonra Tahran'dan Tebriz'e otobüsle ve Tebriz'den Türkiye'ye trenle geldik. İlk olarak Ankara'da durakladık. Ankara BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne başvurduk. Şimdilik Türkiye'de takılıp kalmış durumdayız."

Payam: "İran'ı terk etmiş olsak da hala güvende hissetmiyoruz. Korku İran'dan Türkiye'ye dek peşimizi bırakmadı. Ailelerimizin güvenliğinden endişe ediyoruz."

Mojtaba: "İran benim hayatım, her şeyi özlüyorum. Canımı kurtarmak için ayrıldım. "

"Türkiye İranlı mültecilere vatandaşlık hakkı vermiyor. Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği karar verene kadar kalmaya iznimiz var. Davamızı kazanırsak Türkiye'den gideceğiz. kaybedersek İran'a geri gönderileceğiz."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder