13 Temmuz 2013 Cumartesi

Kendini genç hissetmenin 10 yolu

1-  Aktif olun
Aktif bir yaşam sürmek, sistolik ve diastolik kan basıncı değerlerini düşürür. Bunlar, atardamar yaşlanmasına yol açan önemli faktörlerdir. Haftada 3 kere en az 30 dakikalık kardiyovasküler fiziksel aktivite yapmanızı öneriyorum. Yeni ve eğlenceli bir şeyler yapmak istiyorsanız bisiklete binebilir veya dans etmeyi deneyebilirsiniz.

2- İyi uyuyun! 
Uyku eksikliği kalp hastalığı ve kalp krizi riskinizi arttırıyor. Ayrıca depresyona, sağlıksız yeme alışkanlıklarına, ruh halinde dalgalanmalara yol açıyor. Hatta bağışıklık sisteminizi bile etkileyebiliyor. Uykunun, yaşlanmayı hızlandıran stres hormonlarını azaltarak cildin sağlıklı ve genç kalmasına yardımcı olduğunu hatırlatmama gerek yoktur herhalde! Her gece 7-8 saat uyumalısınız.

3- Bol lif tüketin 
Lif, sindirilen yiyecekleri yumuşatarak bağırsaklara zarar vermeden sindirim kanalından rahatça geçmesine yardımcı olur. Meyve ve sebzeleri kabuklarını soymadan tüketin veya sabah içtiğiniz meyve suyuna psyllium ekleyin.

4- Bol su tüketin
Yeteri kadar su içmek zihnimizi açık tutar ve enerjik hissetmemizi sağlar.  Günde 6-8 bardak su içmeyi hedefleyin.

5- Sigara içmeyin
Bizi içeriden ve dışarıdan yaşlandırarak hem akciğer ve diğer kanser türlerine neden olur hem de kırışıklıklara ve solgun bir cilde sahip olmanıza yol açar.

6- Stresten arının
Uzun süren kalıcı stres kortizol hormonu salınımına neden olarak yaşlanmamızı hızlandırır.

7- Kitap okuyun
Beyniniz de aynı öteki kaslarınız gibidir. Güçlü kalabilmek için onu sürekli çalıştırmanız gerekir. Beyninizi çalıştırmak adına zor bulmaca çözmekten, yeni bir dans kursuna katılmaya kadar her türlü şeyi deneyebilirsiniz. Yeni bir şeyler yapmak ve beyni iyi anlamda zorlamak zihinsel sağlığınızı yıllar boyu korur.

8- Turpgillere ait sebzeler tüketin
Brokoli, brüksel lahanası, lahana ve karnabahar gibi turpgiller familyasına ait sebzeler kanseri önlemeye yardımcı bir kimyasal içerirler.

9- Aspirininizi unutmayın
Aspirin, kalbinizin sağlığı adına neredeyse bir mucize sayılabilir. Atardamarlardaki enflamasyonu azaltarak ve trombositleri daha az yapışkan hale getirerek kardiyovasküler riski neredeyse diğer her türlü müdahaleden daha fazla azaltır.

10- Doktorunuza görünmeyi ihmal etmeyin! 
Güvenebileceğiniz bir doktor seçin ve yılda en az bir kere kontrole gidin.

Mehmet Öz - Hürriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder