4 Ocak 2013 Cuma

Şenay (Yüzbaşıoğlu) Öldü


Şenay Yüzbaşıoğlu 62 yaşında Gümüşsuyu'ndaki evinde vefat etti.

Ağabeyiyle yaşadığı evinden aylardır çıkmadığı söylenen Şenay Yüzbaşıoğlu'nun cenazesi yarın, Dolmabahçe Camii'nde kılınacak öğle namazının ardından defnedilecek.

1971'de müziklerini basit bulduğu için pek gönüllü olmadan sözlerini de yazarak "Sev Kardeşim" şarkısıyla ünlenen sanatçı, dönemin pop müzik şarkıcılarının aksine, sözlerini kendi yazdığı şarkılarında hümanist konulardan bahseder, daha aydın bir tavır takınır. Fiziksel görünümü de donemin alaturka, yırtmaçlı, ağır makyajlı popçularından farklıdır, punk havalı sürrealist bir görüntüsü vardır. Zaten gazinolarda çok az çalışır, genelde müzik hayatını plak ve konserlerle sürdürür ve magazinden uzak durur. Siyasi mitinglerde sahne alan ilk sanatçıdır. Bir dönem şarkı sözleri TRT tarafından solcu bulunur ve kara listeye alınır. Türkiye'ye gelen bazı caz sanatçılarına vokal yapar. 1975'de ilk Eurovision Şarkı Yarışması elemelerine katılır ve sözlerini kendi yazdığı Selçuk Başar bestesi "Umut" adlı şarkıyla finale kalmayı başarır ama eşi Şerif Yüzbaşıoğlu jüride olduğu için, dedikodulara mahal vermemek için yarışmadan çekilir. Uzun yıllar Şerif Yüzbaşıoğlu'nun aranjeleriyle Coco Cola'nın Türkiye cıngıllarını seslendirir, üç kez dünyada yılın Cola cıngılları değerlendirmesinde birinci olur. İlk albümünü İngilizce sözlü "Wish", "Who Are You?", "When Grass Is Gold" gibi şarkılarla Bulgaristan'da çıkarır. Türkiye'deki ilk ve tek albümü ise "Şenay" adıyla çıkar. Funk ve disko tarzlarındaki plak yılın en çok satan plağı olur. "Honki Ponki" İngilizce sözlerle Hollanda, Japonya, Belçika, Fransa, Almanya gibi ülkelerde, "Honky Ponky" ismiyle 45'lik olur ve Beyaz Kelebekler'in "Sen Gidince"sinden sonra Avrupa listelerine giren ikinci Türk plağı olur, üçüncüsü ise Barış Manço'nun "Nick the Chapper"ıdır. 1981'de Türkiye'nin en önemli müzik adamlarından orkestra şefi, aranjör ve besteci Şerif Yüzbaşıoğlu'nu kaybeder. Bir daha toparlanamaz. Aralıklarla caz şarkıcısı olarak bir kaç kulüp çalışması yapar ama hem bir kadın olarak uğradığı tacizler, hem de üç kez ülkücülerin saldırısına uğraması eşini kaybettikten sonra bozulan psikolojik yapısını iyice ağırlaştırır. Ağır psikolojik sorunlar yaşar. Kendini her şeyden soyutlar ve kendisini herkese unutturmaya çalışır, kendini yazıya ve Salvador Dali etkisinde sürrealist yağlı boya resimlere verir.

Wikipedia'dan derlenmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder