Belki de ruh hekimi olduğum için çevremdeki insanları gözlemlemeyi çok seviyorum. Yargılamadan, eleştirmeden gözlem. Amacım onlara bir hastalık tanısı yapıştırmak değil sadece anlamaya çalışmak.
Sokaklarda dolaşan gençlere bakınca bazen cinsiyeti konusunda kararsız kalıyorum. Artık kıyafet ayrımı yok, fiziksel farklılıklar yok. Aksesuarları her iki cins ortak olarak kullanıyor. Ne güzel her konuda olduğu gibi bu konuda da eşitlik. Yaşasın özgürlük…
Özellikle ergenlik çağında cinsel rollerle ilgili karmaşalar yaşanıyor. Normal olması gereken karşı cinse ilgi duyma, yön değiştirip kendi cinsine dönüyor. İlk etapta ilginç gelen bu değişim uzun vadede toplum tarafından yargılanmaya, dışlanmaya kadar gidebiliyor.
Bir gün polikliniğe bir bey geldi. Çocuğunun davranışlarının kadınsı olduğunu ve bundan ailece muzdarip olduklarını belirtti. Çocuğu içeri çağırdım. Mütebessim bir çehre, narin ve sanki bir şeyi incitmekten korkarmış gibi yavaş hareketlerle ilerleyen temiz yüzlü bir ergen. Tanışma faslından sonra ona nasıl yardımcı olmam gerektiğini sordum. 14 yaşında ortaokul öğrencisiydi. Sınıf arkadaşları kendisiyle alay ediyordu. Sebep; onun hal ve hareketlerinin kız gibi olmasıydı. Aslında kendini bildi bileli ağır başlı, sakin yaratılışlı bir erkek çocuğuymuş. Bu yüzden herkes tarafından takdir görüyormuş. İlkokul çağında erkek çocuklar gibi futbol vs oyunlarına ilgi duymadığından kız arkadaşlarıyla oynamak onun daha çok hoşuna gidiyormuş. Zaten erkek arkadaşları da onunla oynamak istemezmiş. Ortaokula geldiğinde kendi bedeninde bazı değişiklikler olmaya başlamış. Bir gün okulun bahçesinde kendi sınıfından bir erkek çocuğu eşofmanlarını değişirken görmüş. Erkek bedenine ilgi duymaya ve özellikle arkadaşıyla ilgili cinsel içerikli hayaller kurmaya başlamış. Bu süreçte aile, davranışlarındaki değişikliği gözlemlemeye başlamışlar. Biraz üzerine gidip önce davranışlarını değiştirmeye çalışmışlar ancak başarılı olamayınca bize getirmişler.
Kendi cinsine cinsel anlamda ilgi duyma yani homoseksüalite şu an tüm dünyada hastalık olmaktan çıkmıştır. Amerikan ruh sağlığı uzmanları homoseksüalitenin normal bir tercih olduğunu, bir hastalık olamayacağını belirtmişler dolayısıyla bu gerekçeyle bize başvuranlara da bunun normal olduğunu söylememiz gerektiğini vurgulamaktalar.
Yukarıda belirttiğim vakadaki ergenle görüşmemizde ben, bu durumun artık hastalık olarak kabul edilmediğini söylediğimde onun gözleri doldu. Lütfen bana yardım edin, ben böyle biri olmak istemiyorum diyerek elime sarıldı. Ve bana “siz inançlı bir insansınız, bana dürüstçe söylermisiniz, Allah Lut(a.s) kavmini neden cezalandırdı?”. Bu soru karşısında nutkum tutuldu. Lafı ağzımda geveledim, ne söyleyeceğimi bilemedim.
Her ne kadar Avrupalı ve Amerikalı meslektaşlarımız gibi ülkemizdeki pek çok meslektaşım da eşcinselliği bir hastalık olarak görmese de ben öyle düşünmüyorum. Tamam belki bir hastalık değil ancak normal bir durum da değil. Bu sorunu yaşayan insanlar bundan muzdaripse, aileler muzdaripse, toplum muzdaripse biz buna normal bir durum diyemeyiz. Son dönemde bu konuyla ilgilenen ve onarım terapisi adıyla hizmet veren meslektaşlarımız var. Bu konuda sıkıntısı olan kişilere bizler de hem danışmanlık hem de yönlendirme konusunda yardımcı oluyoruz.
Adile Şahin Güzel - Yerel Gündem
Eşcinsellik Normaldir Hekimim!
http://halilkandok.blogspot.com/2012/12/escinsellik-normaldir-hekimim.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder