Başbakan Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısındaki konuşmada...
Gelelim dindar gençlik meselesine; bu tartışma o kadar bayattır ki taa 31 Mart 1908'e kadar dayanır. Bu irtica meselesi çeşitli dönemlerde öne çıkartılarak milli irade hep baskı altına alınmıştır. Türkiye hiç bir zaman irticaya prim vermedi. Ama kimi susuturmak istedilerse, kimi kısıtlamak istedilerse irtica, yobaz dediler.
Biz bu yolda elinden irtica bahanesi alınanca kimlik bunalımı yaşayan o yazarlar değil milletimiz kılavuz edebilir. Onların verdiği veryansın değil milletimin halkımın veryansı önemlidir bizim için. Milletimin veryansını da sandıktır. Biz milletimizin dilini kullandığımız için iktidardayız. Sizler milleti dinlemediğiniz için on yıllardır iktidar olamıyorsunuz.
Dindarlık çağdaşlığa karşı mıdır? Dindar olan insan çağdaş olamaz mı? Bunlar dindarlığı ne zanndediyorlar? Biz Fatih projesi başlattık. Sizin döneminizde neredeydi bu bilgisayarlar? Neden bu çocuklara dağıtmadınız?
Sizler faizle insanı sömürdünüz, sömürülmesine vesile oldunuz. Biz faizi yüzde 65'de almıştık, yüzde 10'lara kadar indirdik. Hiçkimse bize çok bilmiş edasıyla parmağını sallayamaz, istikamet belirleyemez. Bizim rotamız millettir. Bizim planlarımız programlarımız saçim öncesi halkımıza sunulmuştur. Halkımız da buna onay vermiştir.
Kimse bizim ensemizde "irtica" diyerek boza pişirmeye çalışamaz, bizim iktidarımızda "ikna odaları" yok sayın Kılıçdaroğlu.
Bu ülkede dindarlara onyıllar boyunca ikinci sınıf insan muamelesi yapıldı, aşağılandı. İkna odalarında başörtülü kızlara işkence edenler CHP tarafından korundu, milletvekili yapılarak ödüllendirildi.
Bizim kimsenin dindarlığını ölçmek gibi bir amacımız yoktur haşa, ama CHP yıllarca laiklik düzeyini nasıl ölçtüğünü anlatsın. İkna odalarını anlatsın. Bizim onların yıllarca yaptıkları gibi öğrenci formatlamak gibi bir amacımız yok. Biz 9 yıldır dayatmanın içinde olmadık. Bundan sonra da olmayız.
Tabletli, internetli, bilgisayarlı, akıllı tahtalı sınıflarda ancak bilgisayar programlarsınız, insan programlayamazsınız.
Hiçbir parti kendi tasavvurunu topluma dayatamaz. Sizler de lütfen, köşe yazarları ve konuşmacılar, zorla işi buralara kaydırmaya çalışmayın. Kimseye tercih dikte ettirilemez. Biz toplum mühendisliğine de siyaset mühendisliğine de karşıyız.
Çağa ayak uyduramayan yazarların 103 yıl önceki modaya uyarak irtica yaygarası çıkarması artık bu ülkede tutmaz. Bize oy verenler kadar vermeyenler de müsterih olsun. Biz 75 milyonun hükümetiyiz. Geride bırakılan 9 yıl milletimizin tercihlerine nasıl saygılı olduğumuzun da bir göstergesidir.
Blognot: Bu ülkede din yüzünden eşcinsellik gibi tercih meselesi olmayan ayrımcılığa maruz kalmış unsurlar var. Eşcinseller olarak biz saygı istemiyoruz; Doğru bir şekilde tanımlanmak, kabul edilmek ve insan onuruna yakışır bir şekilde eşit yaşama hakkı istiyoruz.
Habertürk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder