Siz de 'Büyüyünce' ya da 'Âşık olunca geçer' diye düşünenlerden olabilirsiniz. Ya da "Evlenene kadar aseksüel olmanın mahzuru yok" diyenlerden! Lakin aseksüeller dünyanın her yerinde ve hatırı sayılır bir sayıdalar... Detayları, Türkiye'de bu konudaki ilk oluşumun kurucusu Burcu Sufi Demirtürk ve kendilerini aseksüel olarak tanımlayan yetişkinlerle konuştuk...
Araştırmalara göre dünya nüfusunun yüzde 1’i aseksüel. Aseksüel, yani cinsel anlamda isteksiz, cinsel ilişkiye ilgi duymayan insan. Kimi görüşlere göre ‘yönelim’, kimine göre ‘tercih’. Aseksüellerin kendi içlerinde tartışmaların patlak vermesine sebep olan da bu. Dini ve kültürel sebeplerden dolayı cinsel ilişkiye giremeyen, yani toplum odaklı gerekçelerden ötürü sekse uzak kalanlardan biraz farklı olduklarını söylüyorlar.
2000’lerde ilk aşama, 2006’da ikinci aşama derken, aseksüeller, 2012’de bu hareketin üçüncü aşamasının yaşandığını söylüyor. The Guardian gazetesine konuşan aseksüellere göre ilk aşamada aseksüelliğin ne olduğu, ne olmadığı (bekâretle alakası olmadığı mesela), doğrudan seksi istememekle alakalı olduğunun anlatılması üzerineydi. İkinci aşamadaysa seferberlik başlatıldı ki bu çoğunlukla sosyal medya ile sağlandı. Günümüzde ise seks kavramının kazandığı ‘genel’ anlamla uğraşılmakta. Doktorlara göre teorik açıdan bir problem olmayan bu durum insanların ‘damgalaması’ sonucu bir anda soruna dönüşüyor. Seksin bir ilişkinin devamlılığı için önemli olduğunu göz önüne alırsak, kendisiyle seks yapmadan birlikte olacak bir insan bulmak da hayli zor olabilir. Ama bazı insanların seksin olmadığı bir yaşam istemeleri de hayatlarını yalnız geçirecekleri anlamına gelmiyor.
Türkiye’deki durum...
Dünyada aseksüelleri bir araya getiren en büyük oluşum, İngiltere merkezli AVEN (Aseksüel Görüş ve Eğitim Ağı.) 11 yıldır faaliyet gösteren AVEN’in değişik ülkelerde ve farklı dillerde şubeleri var. Bir süre önceye kadar sitede Türkçe dil seçeneği de vardı ve tıklayanlar Aseksüel Online’a yönlendiriliyordu. Ancak Aseksüel Online’ın ömrü pek uzun olmadı.
Dört yıl önce, Türkiye’deki aseksüellerin buluştuğu ilk internet sitesi Aseksüel Online’ı kuran Burcu Sufi Demirtürk, Türkiyeli bir aseksüel. Daha doğrusu aseksüeldi... Demirtürk o dönem, Türkiye’den aseksüel olduğunu söyleyen bine yakın kişiyi bir araya getirmişti. O sıralar 23 yaşında olan Demirtürk’ün bu hareketi pek bir yadırganmış olsa gerek ki, sevişmenin tabu olarak nitelendirildiği bir toplum, sesi henüz yeni yeni çıkmaya başlayan bu yönelime karşı ironik bir duruş sergilemişti. Anımsatalım: Hülya Avşar Show’da kendisine gelen soruları yanıtlayan Demirtürk’e, en azından bir kere sarhoş olup bir erkekle beraber olması önerilmiş, ‘Tedavi seksten geçer’ denilmişti. Uzun zamandır sesi çıkmayan, Türkiye’deki aseksüellerin temsilcisi Burcu Sufi Demirtürk ile beş yıl aradan sonra konuştuk, kendisini biraz değişmiş bulduk.
Aseksüel Online neden kapandı?
Site kurulduktan sonra kısa bir süre içerisinde çok geniş bir topluluğa hitap ettik. İlk başta ulaştığımız 300 kişinin bilgi birikimi büyük katkı sağladı. Ancak zamanla bu kitlenin yanlış bir kitle olduğunu fark ettik. Özünde eşcinsel olan, ancak dini ve kültürel sebeplerden ötürü cinsel ilişkiye giremeyen pek çok insanın da kendini aseksüel olarak tanımlamaya başladığını gördük.
Ne gibi zararları oldu bu tanımlamanın?
Oluşumun içinde yanlış yargılar oluşmaya başladı. “O zaman aseksüeller de kendi cinslerine ilgi duyabilir ama duygusal olarak sevişmezler” gibi düşünceler doğdu. Bu da safkan aseksüel dediğimiz cinselliğe nötr olanları çok rahatsız etti ve kopmalar oldu. Cinsel ilişkiye girmelerinin önünde kültürel veya başka sebepler olan insanlar da bir anda aseksüel tanımına oturmaya başladı. Bu da oluşumu etkiledi.
Cinselliğin tabu olduğu bir toplumda aseksüel olmak nasıl bir şey?
Aseksüel Online Türkiye’de çok iyi karşılandı. Çünkü her şeyden önce aseksüellik günah değildi. Dini makamlardan olumlu tepkiler bile almıştık. “Evlenmeden önce cinsel ilişki olmasın, aseksüellik iyi bir şey” dediler. Köprüyü geçene kadar her şey tabii...
Beş yıl önceki duruma kıyasla şimdi durum nasıl?
Beş yıl önce ileriye gidiyor gibiydik. O dönemde üniversite öğrencisiydim, umutlarım ve hayallerim vardı. Ama şu an görüyorum ki ‘muhteşem yüzyıllara’ geri döndük. Türkiye’de her şeyden önce karşılıklı anlayışın gelişmesi gerekiyor. Beş yıl önce insanları aseksüel olduğumuza inandıramıyorduk.
Peki ya şimdi?
Şu an kendimi aseksüel olarak tanımlamıyorum. Çünkü hayatımda özel bir insan var ve onunla evliliğe doğru yürüyorum. O zaman bu yönelime inanılmıyordu, şimdilerde de aseksüel olmadığım için bu kavramın imkânsız olduğuna dair bir inanç var. Ancak durum böyle değil, bence insan hayatının bir dönemini aseksüel olarak geçirmeli.
Neden vazgeçtiniz?
Çevremdeki insanlar sürekli “O zamanlar küçüktün, şimdi büyüdün” gibi ithamlar yönlendirse de bir insanın büyümesini sağlayan şeyin yaş olduğunu düşünmüyorum. Zaman içerisinde hayattaki gerçek rolümün bu olmadığını fark ettim. Ben On Emir’e inanan biriyim. Dördüncü Emir’de, “Annene ve babana saygı göstereceksin” der. Bunun anlamını felsefi olarak incelemek gerekiyor. Tanrı ancak anne ve baba olduğunuzda sizin aracılığınızla çocuğa ulaşabiliyor. Siz ancak tanrılık özelliğini anne ve baba iken kullanabiliyorsunuz. Ben gerçekten çocuk sahibi olmak istediğim için vazgeçtim. Çünkü hem aseksüelim deyip hem de Dördüncü Emri uygulayamazsınız.
Aseksüellikten sonra evliliğe nasıl karar verdiniz?
Hâlâ ruhum aseksüel, büyük bir parçam oraya ait ve üzerine basa basa insanların hayatının bir döneminde aseksüel olması gerektiğine inanıyorum. Uzun süredir yurtdışındaydım, döndükten sonra Türkiye’yle olan kültürel bağı tekrar kuramadım. Orada tanıştığım biriyle olan ilişkim zamanla arkadaşlıktan öteye gitti. Şimdilerde de evliliğe hazırlanıyorum. Ben evlendirmenin gizemine inanıyorum, bence herkes de yaşamalı.
Evlilik kararı almanız, aseksüel toplumunu hayal kırıklığına uğratmayacak mı?
Evlilik mevzuuna tepki gösterenler bana sert çıkış yaptı. Durumu anlatmaya çalıştım. Bugüne kadar pek çok şey yaşamama rağmen, ilk defa hayatımda birini sevdiğimi hissediyorum. Birini sevdiğiniz zaman bir sürü şeyden vazgeçiyorsunuz. Hayal kırıklığına uğramış olabilirler. Bazıları bu kararın benim için yanlış olduğunu, bunu kaldıramayacağımı düşünüyorlar. Ama dediğim gibi evliliğin gizemi çok farklı bir kavram.
Aseksüellerin kimisi romantik ilişkiler yaşayabiliyor, kimisi sadece cinselliğe soğuk…
Aseksüeller daha çok platonik aşkları seviyor. Uzak mesafe ilişkileri daha romantik geliyor. Cinsellik onlar için kâğıt üzerinde bir şey. Yapsalar yapabilirler ama yapmak istemiyorlar. Herkesin bedeni var.
‘Yeniden bir oluşuma gidİimeli’
(S.B. 31): Aseksüel olduğumu Aseksüel Online sitesi ile keşfetmiştim. Forumu çok efektif kullanıyorduk. Sonra büyü bozuldu, bizim dışımızda insanlar siteye ulaştı. Kirlendik. Başlarda savaştık ama sonra yorulduk. Şimdi AVEN web sitesini kullanıyoruz. Bunun için İngilizce bilmek gerekiyor. Bu da Türkiye’de ortalama bir gencin ulaşamayacağı bir ağ. Yeniden bir oluşuma gidilmeli.
‘Rahat bırakılmayı hak ediyoruz’
(O.S. 41): Web sitesi ilk kurulduğunda inanılmaz bir sinerji oluşmuştu. Ölü Ozanlar Derneği gibiydik. İlk zamanları düşündüğümüzde çok mutlu olduğumuzu söyleyebilirim. Zira Türkiye’de son yıllarda artan dinci görüş bazı insanları yalan bir hayat sürmek zorunda bıraktı. Kendisini eşcinsel olarak bilen insanlar aseksüel olarak tanımladılar. Bu bize zarar verdi, çünkü aseksüeller kendi içlerinde çok özel duyguları olan tipler. Onlara kızmıyorum. Başbakanımızın “Dindar bir gençlik istiyoruz” sözlerinden sonra sadece bu kitlenin artmasından korkuyorum. Rahat bırakılmayı gerçekten hak ediyoruz. Aseksüel Online sitesi bir gün geri dönecek ama ne zaman olacağını bu ülkede yaşayan insanlar söyleyecek.
‘Birine sarılmak bile zor geliyor bazen’
(V.K. 59): Tüm hayatımı aseksüel geçirmiş biriyim. Birinin aseksüel olduğunu tek cümleden anlayabilirim. Kırılgan, çocuksu ama gerektiğinde sert olabilen, sadece duyguları olan kişileriz. Biri ile sarılmak gibi fiziksel aktiviteler çok zor geliyor bazen. Aseksüel Online sitesinde ilk kurduğum dostluklar unutulmaz. Sağlam bir ağ oluşturduk. Buluşmalarda bir dinin kutlamaları gibi bir aradayız. Artık bir web sitesi değil, dernek gibi bir organizasyon fikirleri var. Sufi’yi tanımak bir şanstı bizim için. Yaşına rağmen hayat dinamiği inanılmaz. Çok iyi bir yol gösterici ama en önemlisi bizim hiç büyümeyecek çocuğumuz kendisi. Onun çocukluğu bizim gerçeğimiz. Bunun evlense bile değişeceğini sanmıyorum.
‘Aseksüellik bir yaşam biçimi’
(M.K. 27): Sufi’nin evlilik haberini duyunca yıkılmıştım. O aseksüelite denince Türkiye’de akla gelen ilk isimdi. Bizi o bütünleştirmişti. Ama sebeplerine saygı duyup onu anlayabiliyorum. Çünkü aseksüellik bir yaşam biçimi. Uzun yıllar aseksüel olup sonra vazgeçip, tekrar dönebilirsiniz. Bence dönersiniz çünkü aseksüel aşk tüm aşklardan daha yüce. Karşılıksız, çocuk saflığında, seksüel birinin ulaşamayacağı yerde.
ALPBUĞRA BAHADIR GÜLTEKİN - Radikal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder