Pazar günkü New York Times en başarılı eki 'Style'ı aynı gün yürürlüğe giren 'evlilik eşitliği' yasasına ayırmış. Eşcinsel evliliği üzerine birbirinden güzel makaleler var. Bu kurumsallığın parçası olmak isteyenlerle evlilik fikrini reddedenlerin çatışması yansıyor.
Ama benim en çok ilgimi Levi's'ın bir reklamı çekti.
Tam sayfayı kapatan Levi's öncelikle bu yasanın geçmesinden dolayı New York eyaletini kutluyor. Zaten daha karar yasalaştığı gece hemen vitrinlerini evlenen iki erkek modele ayırdı.
Pazar günü ise bir deklarasyon yayımlamışlar adeta.
Yarım sayfa koskocaman 'Home of the Brave' yazıyor; Amerika'nın hep 'özgür ve cesur insanların yurdu' olduğu söylenir ya. Cesaretin herkes için eşit şartlar sağlanınca olacağını beyan ediyor sayfanın altında.
'Uzun yıllar herkes için yasal hakları savunmuş bir firmayız' deniyor ama 'daha yapılacak çok iş var' diye de ekliyor.
'44 eyalet hala sevdiği insanla cinsiyetinden bağımsız olarak evlenebilme hakkını tanımadı, biz New York'u tebrik ederken ülkenin geri kalanına da sosyal adaleti tanımaları için meydan okuyoruz.'
Net, cesur, açık.
Pazar günü Belediye Binası'nın önünde müthiş bir kalabalık vardı. Hem ilk nikahları için gelenler, onları destekleyenler hem de protestocular...
Levi's 44 eyaletin, yani çoğunluğun değil, yenilikçi ve devrimci adımın yanında yer aldı. Koskoca bir firma, hiç çekinmeden...
O ilanı görünce ister istemez Türk kapitalizmiyle de ilgili kıyaslamalara daldım. Bir tek büyük firma Türkiye'deki sosyal eşitsizlik konusunda pozisyon alsaydı nasıl olurdu diye?
Mesela Mavi Jeans kalkıp da bir pazar günü Hürriyet'e 'İki dili de tanıyoruz' gibi bir ilan veremez miydi? Biraz provokasyon yapmakta, biraz cesur adım atmakta, biraz sesini yükseltmekte ne sakınca var?
Bu cesaret nerede onlarda...
Oray Eğin - Akşam
'Jean' ya da bizdeki adıyla kot pantolon dünyanın en sınıfsız, en özgür giysisidir. Ama bunu 'taşımak' da ayrı bir hüner ister.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder