'2011 Türkiye Değerler Araştırması'nda şok sonuç: 'Erkek çokeşli olabilir' diyenlerin oranı yüzde 23.
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Dünya Değerler Araştırması Derneği (WVSA) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yılmaz Esmer’in başkanlığında gerçekleştirilen ‘2011 Türkiye Değerler Araştırması Sonuçları’ açıklandı. Dünyanın ilk küresel ve sürekli sosyal bilim araştırma projesinin 1990’dan beri Türkiye’deki yürütücüsü Prof. Dr. Yılmaz Esmer araştırma için 54 il ve 128 ilçede 1605 kişiyle yüz yüze görüşme yaptıklarını ifade etti. Araştırmanın dikkat çekici bulgularından biri ”Bir erkeğin, birden fazla eşinin olması kabul edilebilir” sözüne yüzde 23’ünün ‘Evet’ demesi. Bu oran 1996’da yüzde 10, 2009’da ise yüzde 11’di. Kadınların yüzde 20’si de bu görüşe katıldı.
Esmer sonucu şöyle değerlen-dirdi “Şoke oldum. Ben bu noktada bir ölçüm hatası yaptığımız umudunu muhafaza etmek istiyorum.”
Dayağı kabullenmek
“Bir erkeğin birden fazla eşinin olması kabul edilebilir” sözüne katılanların oranı 1996’da yüzde 10 iken 2011’de bu oran yüzde 23’e çıkmış görünüyor. Tablonun en karamsar yanı ise araştırmaya katılan kadınların yüzde 20’sinin de bu görüşe katılması. “Bazı kadınlar kocalarından dayak yemeyi hak ediyor” görüşüne katılanların oranı 1996’da yüzde 19’du. 2011 bulgusu ise yüzde 30. İki yıl önce, 2009’da bu oranın yüzde 33 olduğu göz önüne alındığında ölçüm hatası olasılığı azalıyor.
Savaşırım!
Katılımcılara yöneltilen ve milliyetçiliği ölçmeyi hedefleyen “Gerekirse ülkeniz için savaşır mısınız?” sorusuna ‘Evet’ yanıtını verenlerin oranı son beş yılda yüzde 95’ten yüzde 86’ya indi. Kuzeydoğu Karadeniz, Batı Marmara, İç Anadolu’da bu oran halen yüzde 95’in üzerinde. Güneydoğu Anadolu’da ise oran 30 puan daha az.
Siyasal korku
Siyasete demokratik katılım konusunda halkın geleneksel çekimserliği artıyor. Türk halkı toplu bir dilekçeye imza atmaktan bile ciddi boyutta çekiniyor. Katılımcıların yüzde 61’i ‘Kesinlikle toplu dilekçeye imza atmam’ diyor. ‘İmza atarım’ diyenler sadece yüzde 10. Örneğin İsveç’te katılımcıların yüzde 82’si, Almanya’da ise yüzde 58’i toplu bir dilekçeye imza atmaktan çekinmeyeceklerini ifade ediyor.
Hoşgörüsüz toplum
Araştırma Türkiye’nin hoşgörü konusunda ne kadar gerilerde olduğunu ortaya koyuyor. ‘Komşu isteme/istememe’ sorusuna verilen yanıt karamsar tabloyu ortaya koyuyor. İstenmeyen grupların başında da 1990’dan beri yapılan bütün çalışmalarda olduğu gibi, eşcinseller geliyor. Tablodakilerin dışında yüzde 64 Tanrı’ya inanmayanlarla komşu olmak istemediğini ifade etti. Nikâhsız yaşayan çiftlerin yakınlarında olmasını istemeyenlerin oranı yüzde 68.
Mutluyuz
Türk halkının genel mutluluk düzeyi 2001 ekonomik krizi ertesinde dip yapmıştı. Bu tarihte mutlu olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 59 idi. Son araştırmada mutlu olanların oranı ise yüzde 77. Yani mutlu olanların oranı 18 puan arttı.
Hayattan memnuniyet aynı mutlulukta olduğu gibi ekonomik krizden derin bir şekilde etkileniyor. 2001 krizi sırasında 10 üzerinden 5’lere düşen hayattan memnuniyet 2011’de 10 üzerinden 7.3.
Güven düştü
Askere ve polise güvenenlerin oranı yüzde 75. Askere yüzde 90’larda güven düşüyor. Hükümete güvenenlerin oranı yükselişte: Yüzde 61.
Radikal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder