
Transeksüel, hatta erkek olduğu söylentileri–muhtemelen kendi şirketi tarafından reklam amaçlı olarak- yayılan, okul yıllarında yaşıtları tarafından ezildiğini söyleyip durmasına karşın tanıklarca yalanlanan Lady Gaga son günlerde bir “eşcinsel ikonu” olarak iyice sivrildi.
Lady Gaga, geçen yıldan beri ABD’de cinsel kimlik eşitliği için kampanyalar yapıyor. Son olarak geçen ay ABD’nin Maine şehrinde kalabalık bir hayran kitlesine, Amerikan bayrağı önünde yaptığı konuşma (resimde), ABD ordusundaki eşcinsel yasağının kaldırılması çağrısı yaptığı etkili bir siyasi mitinge dönüştü.
Verdiği toplumsal mesajlarda eşcinsel savucunuluğunun da ötesine geçen Lady Gaga, MTV müzik ödüllerine tamamı hayvan etinden yapılmış bir giysiyle geldiğinde, bunun “kadın bedeninin metalaştırılmasına karşı kışkırtıcı bir protesto” olduğu yorumu yapıldı. Böylece Lady Gaga “feminist ikonu” imajını da pekiştirdi.
Bir pop yıldızı olarak toplumsal meselelere böylesine bodoslama dalarken, söz konusu meselelerin özüne dair hiçbir mesaj vermemesi, onu tartışmalı bir pozisyona soktu. Bu nedenle artık Lady Gaga, akademisyenlerin ve toplumsal eleştirmenlerin de ilgi odağı.
Susan Sontag öldüğüne göre, hayattaki en ünlü ve etkili Amerikalı feminist akademisyen olarak tanımlayabileceğimiz Camille Paglia bile geçen ay The Sunday Times Gazetesi’ne yazdığı “Lady Gaga ve Seksin Ölümü” adlı makalade konuya değindi.
20 yıl önce Madonna’yı “feminizmin geleceği” diye öven Paglia, Lady Gaga hakkında ise özetle şu eleştirileri yapıyor: “Lady Gaga’nın geçmişteki başarılı müzisyenlere bakılarak dikkatle inşa edilmiş yapay bir imajı var. Kamusal alandaki her hareketi önceden bir senaryo gibi yazılmış. Ancak kör gözüne parmak kabilinden aşırı cinselliği aslında hakiki erotizmi yok ediyor. Böylece ortaya asılsız bir ‘mağdur’ edebiyatına sığınan, oysa özünde tamamen dekoratif, yüzeysel ve aseksüel olan bir kopyacı çıkıyor.”
Lady Gaga, geçen yıldan beri ABD’de cinsel kimlik eşitliği için kampanyalar yapıyor. Son olarak geçen ay ABD’nin Maine şehrinde kalabalık bir hayran kitlesine, Amerikan bayrağı önünde yaptığı konuşma (resimde), ABD ordusundaki eşcinsel yasağının kaldırılması çağrısı yaptığı etkili bir siyasi mitinge dönüştü.
Verdiği toplumsal mesajlarda eşcinsel savucunuluğunun da ötesine geçen Lady Gaga, MTV müzik ödüllerine tamamı hayvan etinden yapılmış bir giysiyle geldiğinde, bunun “kadın bedeninin metalaştırılmasına karşı kışkırtıcı bir protesto” olduğu yorumu yapıldı. Böylece Lady Gaga “feminist ikonu” imajını da pekiştirdi.
Bir pop yıldızı olarak toplumsal meselelere böylesine bodoslama dalarken, söz konusu meselelerin özüne dair hiçbir mesaj vermemesi, onu tartışmalı bir pozisyona soktu. Bu nedenle artık Lady Gaga, akademisyenlerin ve toplumsal eleştirmenlerin de ilgi odağı.
Susan Sontag öldüğüne göre, hayattaki en ünlü ve etkili Amerikalı feminist akademisyen olarak tanımlayabileceğimiz Camille Paglia bile geçen ay The Sunday Times Gazetesi’ne yazdığı “Lady Gaga ve Seksin Ölümü” adlı makalade konuya değindi.
20 yıl önce Madonna’yı “feminizmin geleceği” diye öven Paglia, Lady Gaga hakkında ise özetle şu eleştirileri yapıyor: “Lady Gaga’nın geçmişteki başarılı müzisyenlere bakılarak dikkatle inşa edilmiş yapay bir imajı var. Kamusal alandaki her hareketi önceden bir senaryo gibi yazılmış. Ancak kör gözüne parmak kabilinden aşırı cinselliği aslında hakiki erotizmi yok ediyor. Böylece ortaya asılsız bir ‘mağdur’ edebiyatına sığınan, oysa özünde tamamen dekoratif, yüzeysel ve aseksüel olan bir kopyacı çıkıyor.”
...
Emre Kızılkaya - Hürriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder