Alman Anayasa Mahkemesi'nin, eşcinsel çiftlerin heteroseksüel çiftlere göre miras hukukunda yaşadığı mağduriyetin geçmişi kapsamak üzere anayasaya aykırı olduğuna dair verdiği karar. Mannheimer Morgen kararı şöyle yorumluyor:
"A diyen, B de demeli. 2001 yılında meclis, eşcinsel çiftlerin ilişkisini evlilik benzeri bir ilişki şeklinde tanımladığında ve onların haklarını genişlettiğinde, bunun kapsamlı hukuki sonuçlarının olacağı kestirilebiliyordu. Diğer hukuki konularda olduğu gibi bu konuda da kafalarda oluşan soruları çözmek ve yasaları yapanlardan, eşcinsel ilişkilerin klasik evlilikle eşit hukuki haklara sahip hale getirilmesini talep etmek, Anayasa Mahkemesi'ne düştü."
Frankfurter Rundschau ise aynı konuyla ilgili yorumunda şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Eşcinsel çiftler hâlâ hakları için mücadele etmek zorunda. Hukuki anlamda yapılan şikayetler hep aynı soruyu gündeme getiriyor: Anayasa ile güvence altına alınan evlilik nereye kadar korunabilir ve bu nedenle homoseksüel çiftler nelere katlanmak zorunda kalır? Politik açıdan bakıldığında toplum için farklı projelerin sözkonusu olduğu görülüyor. Ancak siyasi partilerin çoğu, Sosyal Demokrat Parti, Yeşiller, Hür Demokrat Parti ve Sol Parti, eşcinsel birlikteliklere açık. Hrıstiyan Birlik Partileri ise aile ve evlilik konusunda savundukları muhafazakar model nedeniyle, evliliğin korunması tezini ortaya koyarak, sadece buna hizmet etmeye çalışıyor. Anayasa Mahkemesi'nin aldığı karar nedeniyle şimdi Hrıstiyan Birlik-Hür Demokrat hükümet, miras hukuku konusunda yeni bir yasa taslağı hazırlamak zorunda. Homoseksüel çiftler önceden olduğu gibi şimdi de vergi açısından evli çiftler gibi muamele görmeyecek. Bunun yanı sıra homoseksüel çiftler birlikte evlat edinemeyecek. Hrıstiyan Birlik Partileri gerçi homoseksüel çiftlerin evliliklerini tanıyor, kabul ediyor. Ancak onlara göre bunun dışında sahip olacakları haklarla çok ileriye gitmiş oluyorlar."
Hülya Topcu - Deutsche Welle Türkçe
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder