Gürcistan’da Mayıs 30′da yapılacak olan valilik seçimleri yaklaşırken radikal nasyonalistler ve dini gruplar tarafından lezbiyen, gey, biseksüel ve transcinsiyet (LGBT) bireylere karşı bir nefret dalgası başladı. Bazı Gürcü politikacıların, parlamenterlerin ve gazetecilerin LGBT konularını politik gündeme ve hakaret, utanç ve fiziksel şiddete dönebilecek şekilde aldığı gözlemlendi.
Avrupa Konseyi Parlamento Birliğinin (PACE) kış oturumunda ele alınan “cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği nedeni ile dışlanma” konusu Gürcistan’da bir tartışmaya yol açtı ve çeşitli dini liderlerin PACE’in homofobiye karşı olan tutumunu eleştirmesi ile sonuçlandı.
Eleştiriler Gürcü Parlamentosundaki hristiyan demokratlarca da devam ettirildi. Hristiyan demokrat politikacılar PACE’in bu hareketinin Gürcistan’da eşcinsel evlilik ve eşcinsellerin evlat edinmesinin yolunu açmasının engellenmesi yönünde PR çalışmaları yaptılar.
Birkaç hafta sonra ülkenin en büyük gazetelerinden birini sahibi olan ve Moskova ile olan yakın ilişkileri nedeni ile sık sık Gürcistan gündemine gelen Bay Malkhaz Gulashvili People’s Othodox Movement’ı (Ortodoks Toplum Hareketi) kurdu. Bay Gulashvili özellike lezbiyen ve geyleri hedefe alan, onları hasta ve sapık olarak nitelendiren açıklamaları ile öne çıktı. Vakfının amaçlarını açıklamak yerine politikasını bunun üzerine oturttu. O ve üyeleri radikal açıklamalarla “ortodoks değerlere ve inançlara sahip olmayan herkesin” cezalandırılması grerektiği yönünde çağrılar yaptı.
Uluslararası Basın Özgürlüğü Günü olan Mayıs 3′te iki aşırı ortodoks organizasyon Peoples’ Orthodox Movement ve Orthodox Parents’ Union (Ortodoks Ebeveynler Birliği) Ilia State Üniversitesi önünde bir gösteri düzenledi ve bu gösteriye seçimin iki büyük adayı da katıldı. Gösterinin amacı üniversitenin kitapçısından Irakli Deisadze’nin kitaplarının çıkartılması idi.
Deisadze’nin yeni çıkan kitap Hristiyan Ortodoks ideolojilerini eleştirir yöndeydi. Ek olarak göstericiler üniversitede Ortodoks bir ibadet yerinin kurulmasını ve gençliği (öğrencileri) sapkın düşüncelere yönelten rektör Gigi Tevzadze’nin görevden alınmasını istediler. Göstericiler özellikle kitaptaki eşcinselliğe ayrılan bölümlerin yer aldığı ve eleştirildiği broşürler dağıttı.
4 Mayıs’ta bir grup sivil aktivist aynı yerde üniversiteyi ve ifade özgürlüğünü savunan ve ülkede artan faşist histeriye dikkat çekmeyi amaçlayan bir gösteri planladı. Gösterinin ana fikri bir üniversitenin kitaplığından bir kitabın çıkarılmasının anayasal haklar, ifade özgürlüğü ve bilgiye erişim konusunda sorunlar oluşturduğu idi.
4 Mayıs günü People’s Orthodox Movement’tan insanlar gösteriye gelerek engellemeye çalıştı. Gün içinde sayıları gittikçe arttı ve göstericilere fiziksel tehdide başladılar. Sonuç olarak anti-gay sloganlar atan grup göstericilere saldırdı ve sokaklarda kovalamacalar yaşandı. Oysa gösteri yapan grup tüm herkesin ifade özgürlüğü için bu gösteriyi yapmaktaydı. Yani aslında ortada bir LGBT gösteri bile yoktu.
Polis duruma tam olarak müdahele etmedi. Sadece fizikselliğin çok tırmandığı kavgaları ayırdı. Göstericileri de diğer gruptan korumak için uğraşmadı. Olayların büyümemesi için saldırgan grup yerine gösterici grubu mekandan uzaklaştırmaya çalıştı.
Çeşitli göstericiler polislerin gözü önünde ciddi derecede dövüldü, diğerleri bıçaklarla kovalandı. Saldırganlar yakaladıkları göstericilere fiziksel şiddet eşliğinde eşcinsel olup olmadıklarını sordu. Pek çok kişi fiziksel yaralanma ve travma yaşadı. Televizyon kayıtlarında görünen bazı göstericilerin ertesi gün evleri ve yaşadıkları semtler küçük gruplarca basıldı.
Inclusive Vakfı olarak Gürcü otoritelere aşırı dinci grupların son iki senede artan politikaları karşısında artık sessiz ya da pasif kalmamaları gerektiğini hatırlatırız. Bu grupların hiçbiri uyguladıkları şiddet için bugüne kadar ceza almadığı gibi hakim karşısına bile çıkmadı. Üstelik pek çok kişinin gözü önünde yaşanan artan fiziksel şiddet eylemlerine rağmen. Bu gruplar gittikçe güçleniyor ve politikacılar, hakimler ve genel halktan aldıklar ahlaki üstünlükle (!) eylemlerine devam ediyorlar.
Gürcistan’daki diplomatik elçiliklerin Gürcü otoritelerine bu konuyu gündeme getirmelerini istiyoruz. Avrupa Konseyi Gürcistan’a temel insan hakları ve vatandaşlarının haklarına saygı duymayı hatırlatmalı. Avrupa Birliğinden, bu olayları Avrupa Komşuluk Politikası Ulusal Aksiyon Planında, İnsan Hakları Diyalog sürecinde ve Doğu Ortaklığı görüşmelerinde ele almasını istiyoruz. Bu olaylar Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyine de rapor olarak iletilecektir.
Dünya çapındaki insan hakları gruplarını Gürcistan’a diplomatik bildirgeler iletmeye ve Gürcü Hükümetinin güç verdiği aşırı grupların kendi vatandaşları olan Gürcülere karşı uyguladığı nefret bazlı şiddeti durdurmayı talep etmeye çağırıyoruz.
Paata SabelashviliInclusive Derneği, Tiflis
http://pembedergi.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder