4 Nisan 2010 Pazar

Diğer Afrika Soykırımı – Amerikan Sağı Afrika’ya Eşcinsellerden Nefret Etmeyi Nasıl Öğretti

2004′te Amerika’nın dini-politik Sağı, Karl Rove ve Başkan Bush önderliğinde eşcinsel evlilikler konusunu kullanarak Senatör John Kerry’i başkanlık koltuğundan ettiler. Bu 11 eyaletin Evlilik Eşitliğine karşı anayasal yasa çıkartması ile sonuçlanan çok başarılı bir kampanyaydı. Amerika o an iki fiziksel savaşın içindeydi ancak buna rağmen Amerika’nın dini-politik Sağı ülkenin o gün karşılaştığı problemlerden dikkati dağıtmak için eşcinsel evliliği konusunu kullandı. Dini-politik Sağın 2004′te yarattığı homofobik kampanyanın başarısı dünya çapındaki sağ politikacıların dikkatinden kaçmadı ve sonuç olarak Afrika’daki eşcinsellere karşı bir soykırıma dönüştü.
Soykırım, dünyanın çeşitli yerlerinde politik tartışmalarda sık sık kullanılan ve ağır bir kelime. Ancak bugün Afrika’daki LGBT bireylerin yaşadıklarını göz önüne alın ve bir kez daha düşünün. Gambia’nın Başkanı bütün eşcinsellerin ülkelerinden gitmesini yoksa hepsinin kafasının kesileceğini duyurdu. Uganda’da çıkması planlanan bir kanun tüm eşcinseller için ölüm cezası ya da yaşam boyu hapis öngörüyor.
Çok az konuda anlaşabilen Zimbabwe’nin başkanı Mugabe ve cumhurbaşkanı Tsvangirai, anayasada LGBT’leri korumak için bir adım atılmasının gereksizliği konusun anlaştı. Mugabe’ye göre eşcinsellik “beyaz adamın bir hastalığı”. Eşcinselliğin yasadışı olduğu Malawi’de “Eşcinsel Hakları da İnsan Haklarıdır” başlıklı bir poster dağıtan Peter Sawali 4 sene hapse mahkum edildi.
Bunlar Afrika kıtasındaki aşırılığı anlatan örnekler. LGBT bireyler (hatta eşcinsel olmakla suçlananlar bile) büyük cezalar ve ölümle karşı karşıya. Eşcinselliğin birden bire böyle politik bir konu olarak ortaya çıkmasında Amerikalı Sağ politikacıların ve misyonerlerin parmağı var. Afrikalı liderler 2004 Amerikan seçimlerinden çok değerli bir ders öğrendi; bir toplumu düşmanın eşitsizlik, yoksulluk, sağlık hizmetlerine erişim kıtlığı, hızla artan AIDS ya da yüksek bebek ölüm oranı olmadığına inandırabilirsiniz – düşman eşcinsellerin hain planları.
Amerika’da neyseki korku temelli politikalar bir süredir uygulanmıyor. Amerika bir önceki yönetimin yarattığı uzun nasyonal kabuslar temelli bir uykudan uyanıyor. GLBT hareketi evlilik eşitliği konusunda yol alıyor ve ülke ordunun eşcinsel askerleri uzaklaştıran homofobik uygulamalarını tartışıyor. Belki ufukta eşcinseller için bir Ordu Hizmeti ve Evlilik Yasal Düzenlemesi var.
Ancak Afrika’daki GLBT’ler – Güney Afrika örneği dışında – aynı sosyal kabulden faydalanamıyor. Orada ölüm, hapis ve dışlanma ile yüz yüzeler. 2004 seçiminin gölgesi hala güneşin önünde kıtayı karartıyor. Başkan Obama’nın Uganda’daki LGBT’lere ölüm cezası öngören yasayı eleştirmesi Amerikan Sağının yarattığı bu korkunç sonuçları temizlemek için bir ilk adımdır. Eninde sonunda bu devrin insanlarının dikkati de gladyatörler ve kolezyum dövüşleri ile dağıtılamayacaktır. Afrikalı LGBT’ler başarısız liderlerin günah keçisi olamaz.
David Ambroz - Huffington Post
http://www.pembedergi.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder