21 Aralık 2009 Pazartesi

İlişki Dediğiniz Şey de Arkadaşlıkmış...

*Engin Bey’le ortak tarihiniz zaman içinde sizi birbirinize benzetti mi bir miktar, yoksa zaten benziyor musunuz?
-Aslında birbirimize benzemedik hiç, ama birbirimizi etkilediğimiz zamanlar olmuştur çok. Bir dönem aynı evde yaşamanın dışında, evlerimiz olmasına rağmen, dağınık dağınık zamanlarda aynı evlerde yaşadık. Ben zaten sürekli taşınan biriyim, İstanbul’u çok seviyorum ve her semtinde oturmak istiyorum.
*Apayrı zamanlarda sizlerle yapılmış söyleşilerde aşkı, ilişkiyi tarif edişiniz bile aynı, o yüzden sordum aslında bunu.
-İlişki dediğiniz şey de arkadaşlıkmış, yaşım ilerledikçe öğrendim bunu. Önceden, ya görünce, ya kısa bir süre sonra âşık olduğun, sonra da mutlu mutlu sevgili olduğunuz bir şey zannediyordum ilişkiyi. Meğer ilişkide olduğun insan en yakın arkadaşın, sırdaşınmış. Çok zor bir şey bu; ayrı bir sanat. Gençken daha paldır küldür yaşıyor da, sonra daha incelikli olmak istiyor insan. Ortaokulda hoşlandığın, beğendiğin biri var mı diye anketler vardı. O zaman matah bir şey gibi uzun boylu, geniş omuzlu gibi cevaplar verirdik. Meğer bunlar hiç düşünülmemiş cevaplarmış. Sonradan anlıyorsun, doyuran başka bir şeymiş, paylaşımmış. Dolayısıyla hepsi birbirine benziyor, dostun, arkadaşın, sevgilin... Temelde ilişki denilen şeyin ortak noktaları var. O yüzden tanımların da benzeyebiliyor.
*Yani öyle bir anlattınız ki, aklımda hiç olmayan bir şeyi söylemek zorundayım. O zaman sizin Engin Bey’le ilişkinizde çok aşki bir durum var tarifinize göre...
-Ama cinsellik yok, öyle bir durumumuz yok yani. Öyle bir şey olsa daha düşünerek, nereye gider diye düşünerek konuşurdum. Zaten bu kadar uzun sürmezdi ilişkimiz, sevgililik falan öyle yıllarca sürmüyor. Ay eyvah, öyle mi anlaşıldı? En açık göstergesi, birlikte iş yapamazdık ki...
Radikal Gazetesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder