17 Ağustos 2009 Pazartesi

“Müslümanlar da Hem Gey Hem Gururlu Olabilirler”

Teolog De Sondy, müslüman bir akademisyen olarak, eşcinselliğin İslam inancı ile bağdaşabileceğine dair kanıtın Kuran’da yer aldığını savunuyor. Yeni tamamladığı doktora tezi ile Dr. Amanullah De Sondy, (29) Müslümanlığın bir parçası olduğu varsayılan bazı öğelere meydan okuyor.Times dergisi ile olan bir röportajda Dr Amanullah De Sondy, yeterli kanıtların bulunmasına rağmen, “koyu birer homofobik” olmaları nedeniyle muhafazakâr Müslümanların, eşcinselliği onaylamayacaklarını ifade ediyor.
Glasgow Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde eğitmenlik yapan De Sondy’e göre: “Kuran birkaç eş ve düzinelerce çocuğa sahip sakallı bir aile reisi talep etmez. İslam geleneğinde baba figürünün olmadığı peygamberlerin, “efemine” yaşamlar süren saygın, kutsal insanların bulunduğu aykırı aileler de vardır. Eşcinsellik İslam ile bağdaşmaz değildir. Her ikisi bir arada var olabilirler ve olmuştur da. Önemli olan bunu iyi bir yaşam sürmek ve iyi bir toplum yaratmak olguları ile bütünleştirebilmektir.”
De Sondy, Kuran’ın eşcinselliği kınadığını iddia edenlere karşı çıkıyor. Günümüzde eşcinsellerin İran ve Suudi Arabistan gibi ülkelerde öldürüldüklerine sıklıkla şahit oluyoruz.
“Kişisel olarak kendilerine sorduğunuzda, benim kuşağımdaki Müslümanların büyük çoğunluğu koyu birer homofobiktir. Bana göre bu bilhassa iyice yerleşmiştir çünkü Müslüman toplumların çoğu geleneksel aile ve ataerkil toplum düzeni görüşleri içerisinde kök salmışlardır. Bütün bunlara meydan okumanın tam zamanıdır.”
De Sondy, hoşgörüsüzlüğün sadece Müslüman geleneğinin bir parçası olmadığına dikkat çekiyor. “İslami toplumlar çeşitlilik gösterir ve hemcinsleri ile olan ilişkilerini gözler önünde yaşayan insanların örnekleriyle doludur”. De Sondy, cinsel özgürlüğü kısıtlayan ve kadınların itaatini talep eden bir putperestliğin yaratılmasında, Mısır'daki Müslüman Kardeşler ve Suudi Vahabi mezhebi aracılığıyla yayılan muhafazakâr siyasi İslam’ı suçluyor.
Hem Kuran’da, hem de İncil’de yer alan Sodom’un yıkımı hikâyesi ile ilgili ise De Sondy şunları ifade ediyor: “Genellikle bu hikâyede Tanrının eşcinselliği reddedişinin anlatıldığı kabul edilir. Fakat dikkatle incelendiğinde, hikâye erkek çocuklarına tecavüz edilmesinin onaylanmayışı ile ilgilidir. Bu ikisi arasında büyük bir fark var.”
De Sondy, Müslüman bir azizin eşcinsel bir ilişkisi olduğunun anlatıldığına dikkat çekiyor: “16. yüzyıl Pencap'ında, Şeyh Hüseyin adında bir aziz ve şair yaşamış. Kendisi Hindu bir erkeğe âşık olmuş. Beraber yaşamış ve aynı mezara gömülmüşler. Fakat bazıları, bu erkeğin aslında bir kadın olduğunu öne sürerek bu hikâyeyi yeniden kaleme almak istemiş. Oysaki Hindistan yarı kıtasında “ahlak kurallarına karşı gelen”, kulaklarına küpe takan ve kadın kıyafeti içerisinde dans eden Sufi erkekler vardır.”
Avrupalı Müslümanlar eşcinselliğe nasıl bakıyorlar?
Mayıs ayında yapılan bir araştırma, Amerikalı Müslümanların Fransız ve Alman dindaşlarına nazaran eşcinselliğe karşı çok daha az hoşgörülü olduklarını gösterdi.
Gallup Coexist Vakfı tarafından 2009 kamuoyu yoklamasının bir parçası olan bu anket, araştırmaya katılan 1,001 İngiliz Müslüman’ın birinin bile eşcinselliğin ahlaka uygun olduğuna inanmadığını ortaya koydu.
Diğer yandan, Almanların % 68’ine kıyasla, İngiltere halk çoğunluğunun % 58’i eşcinselliğin ahlaken yanlış olmadığını düşündüklerini öne sürdü.
Ahlaken yanlış olmadığını söyleyen % 78’lik bir halk çoğunluğuyla Fransızlar ise en hoşgörülüleriydi. Araştırmaya göre, Hıristiyanların düşünceleri halkın genelinden biraz farklıydı.
İngiliz Müslümanlara nazaran Fransız Müslümanların % 35’i ve Alman Müslümanların % 19’u ise eşcinselliğe ahlaki açıdan karşı çıkmıyordu.
Bunların yanı sıra bu değerlendirme İngiliz Müslümanların kürtaj, pornografi, intihar ve evlilik dışı cinsel ilişki konusunda Avrupalı Müslümanlardan daha muhafazakâr görüşlere sahip olduklarını, oldukça çok az oranda kişinin bu gibi meselelerin ahlaken kabul edilebilir olduğunu düşündüğünü gösterdi.(AE)
Kaos GL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder