31 Ocak 2023 Salı

LGBT çevrelerin hedefindeki Beyonce'dan 'Dubai' savunması!


Dubai konseri nedeniyle LGBT çevrelerin sert eleştirilerine maruz kalan Beyonce cephesinden açıklama geldi.

Beyonce, beş yıl aradan sonra ilk canlı performansını geçen hafta sonu Dubai'deki lüks Atlantis The Royal Oteli'nin açılışında sergiledi. İddiaya göre, süperstar dakika başına 280.000 dolar kazandı ve toplam miktarı bilinmeyen devasa bir parayı cebine indirdi.

Birçok hayranı Beyonce’un dönüşünü heyecanla karşılasa da Dubai'nin eşcinsel ilişkilere karşı katı yasalarının olması bazı hayranlarını hayal kırıklığına uğrattı. LGBT dostu olarak bilinen Beyonce’un son albümü ‘Renaissance’ ‘siyah queer kültürünü onurlandırması’ ve LGBT ikonlarından ilham alması nedeniyle beğeni kazanmıştı. Albüm, eşcinsel toplulukların geliştirdiği dans müziğine saygı duruşunda bulunurken, şarkıcının LGBT haklarını tanımayan bir ülkede konser vermesi bazı hayranları rahatsız etti. Bunun sonucunda da Birleşik Krallık'ta LGBT haklarını savunan LGB Alliance birliği, Twitter hesabında yaptığı paylaşımda, "Beyonce ateşli bir müttefikimiz olarak tanıtılıyor. Bu müttefikliğin herhangi bir finansal fedakârlık gerektiğinde ortadan yok olması üzücü" ifadelerini kullandı.

Eleştirilerin dozu giderek artınca Beyonce'nin babası Mathew Knowles, kızının Dubai konserini savunmak zorunda kaldı. Baba Knowles TMZ’ye şunları söyledi:

‘BAE'nin eşcinselliğe karşı katı yasaları var, ancak Beyonce her zaman kapsayıcılığı savunmakta olup asla birisini kasten incitecek bir şey yapmaz. İnanılmaz performansıyla gerçekten farklı bir kalabalığı birleştirdi ve elinden gelenin en iyisini yaptığı gibi insanları da birbirine yakınlaştırdı. BAE’ye de saygıyla yaklaştı, onlardan da saygı gördü.’’

Mathew Knowles ayrıca, kızının ‘Renaissance’ adlı bir dünya turnesi yapmayı planladığını da sözlerine ekledi.

https://www.msn.com/tr-tr/haber/diger/lgbt-%C3%A7evrelerin-hedefindeki-beyonce-dan-dubai-savunmas%C4%B1/ar-AA16NAGy

“Bakan Yanık’ın LGBTİ+’larla ilgili sözleri nefret söylemidir”

 115 ÖRGÜTTEN ORTAK AÇIKLAMA

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın “Eşcinselliği kamusal alanda problem değilmiş gibi kabul etmeyi bizden kimse beklemesin,” demesi üzerine kadın ve LGBTİ+ örgütleri ortak bir açıklama yayımladı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın, 25 Ocak'taki bir basın toplantısında kadın ve LGBTİ+'larla ilgili sarf ettiği ayrımcı söylemlere 115 kadın ve LGBTİ+ örgütü tepki göstererek Yanık'ı istifaya çağırdı.

"Bakanın açıklamaları bizlere uzman olması gerektiği sosyal politikalar, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadına yönelik şiddet ve cinsiyet yönelim/kimlik konularından bihaber olduğunu açık bir şekilde göstermektedir," denen açıklama özetle şöyle:

Temel görevlerinden habersiz

"Kadın Bakanlığının kaldırılarak Aile Bakanlığına dönüştürüldüğü 2011 yılından bu yana, bu değişimin toplumsal cinsiyet eşitliği adına geriye gidiş olduğunu ve Bakanlığın kadınlar lehine politikaları rafa kaldırarak aileyi güçlendirmeyi odağına aldığının defalarca altını çizdik. Bakan Yanık'ın açıklamaları bu tespitimizi bir kez daha doğrularken, aynı zamanda bakanlığın temel görevlerinden dahi habersiz olduğunu gösteriyor.

"Bakanın kadına yönelik şiddetin alkolizmden kaynaklı olduğuna dair tespitinin sadece yanlış değil aynı zamanda yıllar içerisinde bu alanda üretilen bilgi, deneyim ve hukuk metinlerinin çok gerisinde olduğunu görüyoruz. Şiddetin kaynağının toplumsal cinsiyet eşitsizliği olduğunu görmezden gelme çabası ile bakanın konu hakkındaki bilgisizliği birleşince ortaya çıkan bu tespit, bakanlığın kadına yönelik şiddetle mücadele yöntemlerine dair şüphemizi derinleştiriyor.

İstifaya davet ediyoruz

"Son olarak Bakan Yanık'ın LGBTİ+'larla ilgili sözleri açık bir nefret söylemidir. LGBTİ+'ların varoluşlarına müdahale edilmediğini iddia ederek LGBTİ+ propagandası ile mücadele edildiğini söylemek bir manipülasyon ve kamuoyunda nefreti yaygınlaştırma çabasıdır. Bakanın LGBTİ+ olmayı değil LGBTİ+'lara yöneltilen nefreti 'problem' etmesini bekliyoruz.

"Adında sosyal hizmetler geçen bir bakanlığın başında olmak, aile birliğini değil toplumdaki her bireyin eşit ve özgür yaşaması için çalışmayı ve bunun önündeki engellerle mücadele etmeyi gerektirir. Bakanlığı eşitsizlik ve ayrımcılığı derinleştirecek politika ve söylemlerin aracı olarak kullanmak kabul edilemez. Bakan Derya Yanık'ı istifaya, tüm kamuoyunu ise toplumun her kesiminin eşit, özgür ve barış içinde yaşayacağı politikaları talep etmeye davet ediyoruz."

İmzacı örgütlerin tamamını görmek için buraya tıklayın.

Ne olmuştu?

25 Ocak'ta Ankara'da medya kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, LGBTİ+'lar için "Problem değilmiş gibi kabul etmeyi bizden kimse beklemesin," dedi.

Yanık, konuşmasına "Bireysel özgürlük kısmı başka bir şey; ama toplumsal hayatı etkileyen tarafı başka bir şey. Eşcinsel vatandaşlarımız da bizim vatandaşlarımız. Haklarını korumak, yaşam haklarını korumak devletin sorumluluğudur ve bundan taviz veremez ama öbür taraftan eşcinselliği normalleştirmek, eşcinselliği kamusal alanda problem değilmiş gibi kabul etmeyi bizden kimse beklemesin ne bireysel olarak ne hükümet olarak. İkisi birbirinden çok ayrı şeylerdir," diye devam etti.

Anayasa Değişikliği Teklifine de değinen Yanık, "Evlilik birliği kadın ve erkekten oluşur. Bunu niye yazmak istedik anayasaya? Mevcut kanunlarda yok muydu? Vardı. Dolayısıyla mevcut kanunlarımız bizim böyle eşcinsel evliliğine müsaittir de birdenbire fark ettik; ama 'Şunu anayasaya koyalım da engel olalım'. Öyle bir şey yok. Burada bir tavrı, meseleyle ilgili duruşumuzu daha net, daha keskin bir biçimde ortaya koymak istedik," dedi.

https://bianet.org/bianet/nefret-soylemi/273485-bakan-yanik-in-lgbti-larla-ilgili-sozleri-nefret-soylemidir

Cinsel Yönelimlerin Serbestliği De Ne Oluyor

Yönetime talip olanlar yönelimlerini ortaya koymaya başladılar. Taleplerin en başında “Cinsel Yönelim Serbestliği” ve " halkların, inançların, kimliklerin, kültürlerin, cinsel yönelimlerin” bir arada ve eşit hak olarak dile getirilmesi.

Seçime doğru gidilirken “İnsan hakları” veya “Cinsel Yönelim Serbestliği” adı altında seçim vaatleri arasına giren LGBT sapkınlığı, halk deyimi ileİb..lik,Türkçe g.. ver…lik,Kürtçe qun..lik, ilahi adla “Lutilik” ve benzeri Cinsel Sapkınlıklar ve savunucuları hakkında Psikiyatrist, Yazar Dr. Mustafa Merter oldukça önemli bilgiler veriyor.

Bunları savunan kim bir görelim…

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğluseçim vaatleri arasında "Cinsel Yönelimi yasayla dezavantaj olmaktan çıkaracağız" diyerek LGBT’yi ve benzer sapıklıkları destekliyor. CHP’nin Büyükşehir Belediyeleri "Onur Haftası" adı altında eşcinsellerin düzenlediği etkinlikleri kutluyorlar.

“Aynı şekilde HDP Eş Genel BaşkanıMithat Sancar seçimlere girecek aday konusunda "Bütün halkların, inançların, kimliklerin, kültürlerin, cinsel yönelimlerin adayını arıyoruz" diyerek “Cinsel Yönelimler” adı altında LGBTve benzerisapık ilişkilerin de içinde olacağı temsili adayı arıyorlar.”

Dr. Merter; “Politikacıların üç oy daha alayım diye olayın esas boyutunu anlamadan çok ucuz sebeplerle LGBT'ye destek vermesi cehalettir.” diyerek. Bizleri uyarıyor. “Okumuyorlar işin ne olduğunu anlamıyorlar.Ancak bir politikacının ahmak olmaması gerekir. Ama birde hınzırlık var. Dünyada oynanan bir oyun bu. " diyor.

Dünya Çocuk ve Aile Koruma Platformu'nun kongresinde bir İrlandalı ile karşılaştım. Ona “siz Katolik’sinizeşcinsel evliliğe nasıl izin verirsiniz?”Dedimanlamlı bir şekilde gözlerime baktı ve “Sorosgelir bir buçuk milyar dolar yatırırsa bu iş olur.” dedi.

“Bunlar da hınzırlar grubu, satın alınmış olanlar.. Bunların içinde politikacılar, medya mensupları, daha vahimi yasal kuruluşlarda var. ABD Yüksek Mahkemeside Avrupa'da Almanya'da var. Olmadık kanunların, yasaların çıkarılmasını sağlıyorlar.” Diyor.

“Bu bir cinayet… Bu bir savaş! Biz, bir savaşın ortasındayız. Bunun ucu herkese dokunacak. Olayın ne olduğunu anlamıyorlar. Olay sadece eşcinsellik değil. Bütün insanlığın yapısını değiştirmek, kadınları erkekleştirmek, erkekleri kadınlaştırmak, baba otoritesini ortadan kaldırmak istiyorlar.Bu insan hakları falan değil. Bu küresel çapta teşvik edilen bir durum...

LGBT'nin bu şekilde ön plana çıkarılması esas projeyi görmemizi engelliyor. Olay çok daha derin. Çok ince hazırlanmış bir proje. İnsanlık yeniden yapılandırılmak isteniyor. Eğer politikacılar, doktorlar, psikologlar bu tehlikeyi göremiyorlarsa ya cahil, ya ahmak, ya da hınzırdırlar. Yani bile bile yapıyorlar…” diyor.

Dr Merter’e ister katılırsınız ister katılmazsınız; bu sizlerin bileceği bir şey fakat ortada bir gerçek var ki o da bazıları halkımızı “Cinsel Yönelimlerin Serbestliği” adı altında sapıkların sapıklıklarına kurban etmeye çalışıyor.

Toplumu “Cinsel Yönelim Serbestliği” adı altında Ahlaksız, edepsiz, sınırsız ve soysuz hale getirmek istiyorlar.

Bazıları “halkların, inançların, kimliklerin, kültürlerin”mücadelesine “Cinsel Yönelimler”i de ekleyerek davalarını sapık ve kabul edilemez emellere kurban edip daha çok kirletiyorlar.

Aynı şekilde asırlar boyunca izzeti, şerefi, namusu ve edebi ile yaşamış, övgülere layık halkımızı da yönlendirerek sapıklıklarına alet ediliyorlar.

“Cinsel yönelimlerin halklar,  inançlar, kimlikler ve kültürlerle bir arada zikredilmesi ile bunlara eşit ve aynı derecede önemli bir hak olduğunu kabul ettirmeye çalışıyorlar.

Böylelikle toplumun asimile edilmesine, yozlaştırılmasına, kimliksizleştirilmesine, kültürünün değiştirilmesine, inançların yok edilmesine neden oluyorlar.

Aynı zamanda insanlarımızın kimliğinden, kültüründen, inancından uzak kişiliksizleştirilmiş bir toplum haline getirilmesi hedefliyorlar.

Cinsel Yönelimlerin serbestleştirilmesiLGBT’lik, Lezbiyenlik, lutilikle beraber buna benzerParafililikle başlayan tüm sapıklıkları da içine alıyor.

Tarihin hangi döneminde halklar,inançlar, kimlikler ve kültürler için verilen mücadeleler; Cinsel Yönelimlerin Serbestliği ile bir addedilmiştir ki biz bunları bir kabul edelim?

İnsani haklar ile insanların sapıklıklarını bir sayandan daha sapık kim vardır? Bunu doğru bulup savunmak, hak ve özgürlük iddiası ile birlikte saymak kabul edilebilir mi?

Tabi ki kabul edilemez…

Toplumumuz bu sapıklıklardan beridir.Halkların İnançların, kimliklerin, kültürlerin ve özgürlüğün davası hiçbir zaman Cinsel Yönelimlerin davası ile bir sayılamaz, sayılmamalıdır…

Halkımızın temiz ve pak hak arama davasını bu tür kirli oyunlara alet etmemek gerekir.

Vesselam…

https://www.batmansonsoz.net/yazi/cinsel-yonelimlerin-serbestligi-de-ne-oluyor-8931.html

Papa’dan tartışma yaratacak eşcinsellik açıklaması

Papa, eşcinsellikle ilgili yaptığı açıklamada yanlış anlaşılmalar olduğunu belirtti.

Papa Francis, 24 Ocak'ta The Associated Press'e verdiği bir röportajda eşcinselliği suç sayan yasaların 'adaletsiz' olduğunu ve 'eşcinsel olmanın suç olmadığını ancak günah olduğunu' söylemişti.

Francis'in eşcinselliğin suç olmadığına ilişkin açıklamaları, LGBTİ+ savunucuları tarafından, LGBTİ+ bireylerin taciz, şiddet ve ayrımcılığa maruz kalmasının önüne geçilmesi için önemli bir adım olarak yorumlanmıştı. Ancak, Papa’nın eşcinselliğe ilişkin açıklamasında ‘Günah”tan bahsetmesi de bunun içeriğine ilişkin merak uyandırdı, bir dizi soruyu da gündeme taşıdı. 

ABD merkezli LGBTQ Katolikleri Sosyal Yardım bakanlığını yöneten Amerikalı Cizvit Rahip James Martin, Francis'ten konuyla ilgili açıklama istedi ve Papa'nın el yazısıyla gönderdiği yanıtını Cuma günü Outreach internet sitesinde yayınladı.

Francis notunda, eşcinselliğin 'suç olmadığı’na ilişkin ifadelerini teyit etti ve 'kriminalize etmenin ne iyi, ne de adil olduğunu vurgulamak için' açıklama yaptığını belirtti. 

GÜNAH’TAN KASTIM, EVLİLİK DIŞI İLİŞKİ"”

Suçtan kastının 'eşcinselliğin kendisi olmadığını' söyleyen Francis, "Günah olduğunu söylediğimde, evlilik dışı her cinsel eylemin günah olduğunu söyleyen Katolik ahlaki öğretisine atıfta bulunuyordum. Evlilik dışı her türlü cinsel ilişki gibi bu da bir günahtır" ifadelerini kullandı.

LGBTİQ'lara yönelik bu tür yasaları sona erdirmek için çalışan The Human Dignity Trust'a göre, dünya çapında yaklaşık 67 ülke veya yargı bölgesi rızaya dayalı eşcinselliği suç sayıyor ve bunların 11'i ölüm cezası verebiliyor ya da uygulayabiliyor. Uzmanlar, yasaların uygulanmadığı yerlerde bile LGBTQ kişilere yönelik taciz, damgalama ve şiddete katkıda bulunduğunu söylüyor.

Açıklama, aynı zamanda Papa’nın eşcinsel evliliklere destek verdiği şeklinde de yorumlandı. 

https://tr.al-ain.com/article/papa-dan-escinsellik-aciklamasi

Ortak Mutabakat Metni’nde LGBTİ+ hakları: Var mıyız?

6’LI MASA MUTABAKAT METNİ

6’lı Masanın “Ortak Mutabakat Metni”ni bianet’e değerlendiren SPoD Siyasal Katılım Modelleme Proje Koordinatörü Oğulcan Yediveren, 6’lı Masanın AKP’nin LGBTİ+ politikalarına benzer bir politika yürüttüğünü söyledi.

Tuğçe Yılmaz

6'lı Masanın bugün kamuoyuna duyurduğu 244 sayfalık "Ortak Mutabakat Metni"nde İstanbul Sözleşmesi, LGBTİ+ hakları başlıklarında herhangi bir cümle yer almıyor.

Aile vurgusu ise metinde öne çıkan temalardan biri.

Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD) Siyasal Katılım Modelleme Proje Koordinatörü Oğulcan Yediveren, 6'lı Masanın bugün kamuoyuna duyurduğu "Ortak Mutabakat Metni"ni LGBTİ+ hakları açısından değerlendirdi.

"Ortak Mutabakat Metni"nde LGBTİ+'larla ilgili "tek bir cümle geçmeyeceğini"ni Anayasa Teklifi Değişikliği görüşmelerinde, 6'lı Masanın 41. madde için önerdikleri revizeden öngörebildiklerini söyleyen Yediveren, şöyle dedi:

AKP politikalarının yansıması

"Beklemediğimiz bir durum değildi bu. Ama metni bir de şu açıdan okumak gerekiyor bence: AKP uzun süredir LGBTİ+ karşıtlığının yanında tek tip bir aileden bahsediyor ve bunun politikasını yürütüyor. Bu politikanın bu metne de yansıdığını görüyoruz.

"6'lı Masanın belirlediği politikaların, AKP'nin ekonomi ve sosyal politikalarından derin bir şekilde ayrışan yanı yok. Kadın politikaları başlığı altında geçen cümlelerden biri şu örneğin: 'Ailede sorumlulukların her iki cins tarafından paylaşımını destekleyecek çalışmaları yürüteceğiz.' Buradaki ikinci cins vurgusu yine AKP'nin Anayasa teklifiyle süreklilik gösteriyor.

"Bir diğer cümle şu: 'Eğitim müfredatına ilkokul birinci sınıftan itibaren insan hakları, kadın-erkek eşitliği, aile yaşamı ve aile içerisindeki rollere ilişkin dersleri koyacağız.' Yine bir kadın-erkek vurgusu görüyoruz. Zaten toplumsal cinsiyet eşitliği tanımı bir kez bile geçmiyor koca metinde.

Kafası karışık bir metin

"Aile planlaması ve anne-çocuk sağlığıyla ilgili politikalar var; ama cinsel sağlığa dair hiçbir vurgu yok. Bunu şu yüzden önemsiyorum: AKP cinselliği üremenin bir yolu olarak gördüğü ve son dönemlerde buraya indirgeyerek 'marjinalize' etmeye çalıştığı için LGBTİ+ karşıtlığıyla da ilgisi var bunun. Yani ürenmeyen herhangi bir ilişkiyi iktidar tarafından zaten marjinal olarak görülüyor. HIV ile ilgili bir başlık yok, transların hormonlara erişimiyle ilgili bir cümle yok. Ama bolca aile vurgusu var. Sosyal hak perspektifine sahip bir yaklaşım yok. Evet bir yoksulluk başlığı var; ama onu da yine aile temelinde yapıyor. En basitinden, ısınma yardımını sadece yoksul ailelere yapacaklarını söylüyorlar.

"Bu metni açıkçası çok muğlak ve kafası karışık bir metin olarak okuyorum. Masadaki her farklı siyasi görüşü memnun etmeye yönelik bir çabayla yazılmış; fakat siyaset herkesi memnun etme uğraşı değildir. 6'lı Masa bu şekilde siyaset yapmaya çalıştığı sürece hedeflediklerini söylediklerine asla ulaşamayacak."

https://m.bianet.org/bianet/lgbti/273510-ortak-mutabakat-metni-nde-lgbti-haklari-var-miyiz