17 Kasım 2022 Perşembe

Almanya'da eşcinsel aileye verilen Türk bebek hakkında yeni karar!

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Düsseldorf Aile ve Sosyal Hizmetler Ataşeliğinin girişimleri sonucu Türk bebek E.K, eşcinsel çiftten alınarak Türk koruyucu aileye verildi.

Almanya’da yaşayan A.K., 27 Haziran 2022’de Türkiye’nin Düsseldorf Başkonsolosluğuna başvurarak, Almanya’da 30 Mayıs 2022’de koruma altına alınan ve ilgili kuruluşlarca koruyucu aile olarak belirlenen bir eşcinsel çifte verilen 7 aylık bebeği ile ilgili yardım istedi.

BAKANLIK DEVREYE GİRDİ

Bunun üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Düsseldorf Aile ve Sosyal Hizmetler Ataşeliği devreye girdi.

Anneye bu süreçte gereken yasal desteği sağlayan ataşelik görevlileri, ayrıca Alman makamlarıyla da irtibat kurarak bebeğin bir Türk koruyucu aileye verilmesini talep etti. Almanya’daki Türk koruyucu ailelerle ilgili sosyal hizmet kuruluşlarına ilişkin Alman makamlara bilgi veren ataşelik görevlileri, bebeğin Türk koruyucu aileye verilmesinde ısrarcı oldu.

TÜRK KORUYUCU AİLEYE VERİLDİ

Yaklaşık 3 ay süren girişimlerin ardından bebek 30 Eylül 2022’de eşcinsel çiftten alınarak, Düsseldorf Aile ve Sosyal Hizmetler Ataşeliğinin koruyucu aileliğin tanıtımı ve yaygınlaştırılması amacıyla düzenlediği toplantılarına da katılan bir Türk koruyucu aileye verildi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca koruyucu ailelik uygulamasının yaygınlaştırılması için yurt içinde olduğu gibi yurt dışında da çalışmalar yürütülüyor. Türkiye’de çeşitli nedenlerle öz ailesi yanında bakımları bir süre için sağlanamayan çocukların aile ortamlarında eğitim, bakım ve yetiştirilme sorumluluğunun kısa veya uzun süreli üstlenilmesini içeren koruyucu ailelik sistemi uygulanıyor.

Bu süreç Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının denetim ve gözetiminde yürütülüyor.

Yurt dışında da özellikle Türklerin yoğun yaşadığı ülkelerde koruyucu ailelik uygulamasının yaygınlaşması amacıyla Bakanlığa bağlı ataşelikler bilgilendirme toplantıları düzenliyor.

https://www.milliyet.com.tr/gundem/almanyada-escinsel-aileye-verilen-turk-bebek-hakkinda-yeni-karar-6858582

Kim Kardashian’ın Eski Kaynı Eşcinsel Olduğunu Açıkladı

Amerikalı magazin yıldızı ve oyuncu Kim Kardashian’ın eski eşi Kris Humphries’in kardeşi basketbolcu Isaac Humphries, eşcinsel olduğunu açıkladı. Detaylar.

Avustralya Basketbol Ligi (NBL) takımlarından Melbourne United forması giyen oyuncu Isaac Humphries, eşcinsel olduğunu açıkladı. Takım arkadaşlarının da katıldığı basın toplantısında konuşan oyuncu, “Bu hayatımda yaptığım en zor konuşmalardan biri. Hayat bu zor şeyleri yapmak ve onlardan bir şeyler öğrenmek üzerine kurulu" dedi. 

“Karanlıkta hissettim” 

Oyuncu duygularını paylaşırken, “Sizinle kendim ve geleceğim hakkında bir şey paylaşmak istiyorum. Birkaç yıl önce kendimi yalnız ve karanlık bir yerde hissediyordum. Olmam gereken kişi olamıyordum. Bununla mücadele ediyordum. Cinsel kimliğimle mücadele ediyordum. Sonrasında eşcinsel olduğumu kabul ettim. Kendimden nefret ettim, tiksindim. Basketbol çevresinin bunu kaldırabileceğini sanmıyordum. Bulunduğum bir Pride topluluğunda aydınlanma yaşadım. Çok mutlu oldum. Yeni bir takıma nasıl katılacağım konusunda kafamdaki soru işaretleri kalktı. Kişiliğimi saklamamam gerektiğini anladım. Eğer bir takıma katılırsam bunu topluma açıklamaya karar verdim. Profesyonel atletler olarak insanlara örnek oluyoruz. Bunu yapmaktaki en büyük amacım insanlara kendilerini saklamamaları konusunda örnek olmak. İnsanlara göstermek istediğim şey, ne olursan ol iyi bir basketbol oyuncusu olabileceğin. Eşcinselsen de öyle. Herkes ne olursa olsun, istediği her şeyi yapabilir. İnsanlara göstermek istediğim şey bu.” ifadelerini kullandı. 

NBA Draft’ına katılmıştı 

2017 NBA Draft’ına katılan oyuncu herhangi bir takım tarafından seçilmemişti. Oyuncu sonrasında 2018-2019 sezonunda Atlanta Hawks ile kısa süreli bir sözleşme imzalamış ve NBA’de 5 maçta forma giymişti. Bu maçlarda ortalama 11 dakika süre alan oyuncu 3.0 sayı ortalaması tutturmuştu. Oyuncu daha sonra NBA G-League'de (Gelişim Ligi) Orlando Magic’in alt takımı olan LakeLand Magic’İn formasını giymişti. Burada da kısa dönem forma giyen oyuncu bu periyotta 8,8 sayı 5,9 ribaunt ortalamaları tutturmuştu. 

Kariyerinin çoğu Avustralya’da geçti 

24 yaşındaki oyuncu kariyerinde NBL ekiplerinden Sydney Kings, Erie Bayhawke ve Adaleide 36Ers formaları giydi. Son olarak Temmuz ayında Melbourne United forması giyen oyuncu, cinsel kimliğini burada takım arkadaşlarına açıkladı. 

https://ajansspor.com/haber/kim-kardashianin-eski-kayni-escinsel-oldugunu-duyurdu-618750

Ekim 2022: LGBTİ+'lar Meclis gündeminin neresinde?

ÜniKuir Derneği’nin hazırladığı ekim ayı bültenine göre LGBTİ+’lar, Mecliste grubu bulunan beş siyasi partinin düzenlediği 17 grup toplantısının hiçbirinde hak temelli bir gündemle yer almadı.

Üniversitelerde LGBTİ+ alanında ayrımcılık, şiddet, nefretle mücadele eden ve bütün üniversiteliler için özgür ve güvenli alanlar kurmayı amaçlayan ÜniKuir Derneği, Ekim ayı itibari ile Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki (TBMM) yasama ve denetim faaliyetlerini LGBTİ+ hakları açısından incelemeye başladı.

Dernek, ilk izlemelerine ilişkin bilgilerin yer aldığı ekim ayı bültenini bugün yayımladı.

Bültene göre TBMM'de ekim ayında:

Genel Kurul 13 kez toplandı, bunlardan yalnızca ikisinde, üç kez LGBTİ+'lar'ın isimleri geçti. Bir kez ise aile kurumuna saldıran sinsi faaliyet olarak hedef gösterildi.

144 basın toplantısı yapıldı, bunlardan yalnızca 3'ünde LGBTİ+'lar kendine yer bulabildi.

Mecliste grubu bulunan beş siyasi partinin düzenlediği 17 grup toplantısının hiçbirinde hak temelli yer almadı. 1 kez ailenin kadın ve erkekten oluştuğu iddiasıyla LGBTİ+'lar aleyhine anayasa değişikliği önerisi gündeme getirildi.

LGBTİ+'lar 80 kanun teklifinde hiç yer almadı.

LGBTİ+'lar 137 Meclis araştırma önergesinde hiç yer almadı.

LGBTİ+'lar 1394 yazılı soru önergesinde hiç yer almadı.

Oysa Meclis'te lubunyaları da yakından ilgilendiren konular yer alıyordu: Sansür yasası, burs-öğrenim kredisi ve üniversite öğrencilerinin temel ihtiyaçları, yoksulluk, güvenlik güçlerinin yol açtığı hak ihlalleri ve cezasızlık, anayasa değişikliği tartışmaları, kayyım rektör uygulaması, mahpusların sorunları, artan şiddet vakaları, baskıcı politikalar ve yasaklar gibi.

LGBTİ+ haklarını Meclis'e taşıyan vekiller

Ayrıca lubunyaların gündeminde bu ay başlıca; LGBTİ+ karşıtı Anayasa değişikliği, İstanbul'dan sonra farklı şehirlere yayılan nefret yürüyüşleri, Yeldeğirmeni'nde yaşanan işkence ve taciz, yerel yönetimlerin transfobik ulaşım kartı uygulaması vardı.

LGBTİ+'ların gündemlerini Meclis'e taşıyan millletvekilleri ise şöyle:

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Oya Ersoy,

HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm,

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş,

TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil.

https://m.bianet.org/bianet/print/270057-ekim-2022-lgbti-lar-meclis-gundeminin-neresinde

Harmancı: “LTB ayrımcılık ve şiddete karşı politikaların geliştirilmesinde önemli bir aktör ve itici güçtür”

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı ve TDP LTB Başkan adayı Mehmet Harmancı, 'LTB’nin son 8 yılda toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak, toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık ve şiddete karşı politikaların geliştirilmesinde hak odaklı sivil toplum örgütleriyle dayanışma içinde önemli bir aktör ve itici bir güç olduğunu' vurguladı.

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı ve TDP LTB Başkan adayı Mehmet Harmancı, 'LTB’nin son 8 yılda toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak, toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık ve şiddete karşı politikaların geliştirilmesinde hak odaklı sivil toplum örgütleriyle dayanışma içinde önemli bir aktör ve itici bir güç olduğunu' vurguladı.

Harmancı'nın basın bürosundan verilen bilgiye göre, Harmancı ve ekibi bu sabah sırasıyla Kadından Yaşama Destek Derneği (KAYAD) ve Kuir Kıbrıs Derneği’ni ziyaret etti.

KAYAD’da Dernek Başkanı Meral Akıncı ve üyelerle bir araya gelen Harmancı, 'derneğin kadın hakları alanındaki en köklü sivil toplum kuruluşlarından biri olduğunu ve kadın hakları alanında yürüttüğü çalışmalarla hem bilimsel hem sosyolojik anlamda yol gösterici bir role sahip olduğunu' söyledi.

Mehmet Harmancı, Lefkoşa Türk Belediyesi’nin de kadın, kadın hakları, kadın dayanışması ve şiddete karşı kadın odaklı politikalarının geliştirilmesinde 'artık önemli bir aktör' olarak kabul edildiğini ve bu alanda her geçen gün kendilerini geliştirdiklerini söyledi.

KAYAD’la yıllardır işbirliği içerisinde çalıştıklarını, birçok eş zamanlı, eşgüdümlü ve birbirini besleyen projeler gerçekleştirdiklerini kaydeden Harmancı, ileriki dönemde de günün değişen koşulları ve ortaya çıkan yeni ihtiyaçları da dikkate alarak bu dayanışmayı devam ettireceklerini belirtti.

Harmancı, bu anlayışla iki dönemdir meclis üyesi listelerinde de toplumsal cinsiyet dengesinin sağlanması ve toplumsal cinsiyet alanında duyarlı insanların listede yer alması için gayret gösterdiklerinin altını çizerek, “Listemizin, siyasi parti kimliğiyle değil, kendi alanında bu anlayışı benimseyebilecek ve bizimle birlikte yürüyebilecek, hem alanında başarılı hem de her toplumsal alanda duyarlı insanlardan oluşmasına dikkat ediyoruz” diye konuştu.

“Bizim en önemli ilkemiz insan hakları şehri yaratmaktır”

KAYAD’dan sonra Harmancı ve ekibi Kuir Kıbrıs Derneği’ni ziyaret ederek dernek yetkili ve üyeleriyle görüştü.

LGBTİ+ alanında mücadele edebilmek ve bu alanda aktif bir sivil toplum örgütü oluşturabilmenin zorluklarına değinen Harmancı, 2014 yılından itibaren LTB’nin de bu alanda kökten bir anlayış değişikliği için ortaya çaba koyduğunu ve diğer belediyelere de örnek olmasını umduğunu vurguladı.

Sadece görünürlük anlamında değil, LGBTİ+ bireylerin toplum içerisinde kabul edilmesi ve bu kabulün eşitlik ve adalet temelinde yayılmasını sağlamanın da yerel yönetimin önemli ödevleri arasında olduğunu vurgulayan Harmancı, “bizim en önemli ilkemiz bir insan hakları şehri yaratmak, toplumun tüm dezavantajlı kesimlerinin insan hakları ve eşitlik temelinde tüm hizmetlere, tüm iş kollarına erişimlerini sağlamaktır” diye konuştu.

Harmancı, LGBTİ+ bireylerin istihdam ve barınma fırsatlarına erişimde önemli engellerle karşılaştıklarının farkında olduklarını, önümüzdeki dönemde de dernekle işbirliği içerisinde bu alanda çalışmak istediklerini vurguladı. Gerek özel gerekse kamu sektöründe bu alandaki farkındalığın da artırılması gerektiğinin altını çizdi.

http://www.starkibris.net/index.asp?haberID=313144

Yeni Şafak'tan homofobik haberler

 Küresel sapkınlığa karşı tüm dünya ayaklandı: LGBT lobisine karşı Rusya da harekete geçti

LGBT dayatmasına tepkiler çığ gibi büyüyor. Aile yapısını hedef alan çirkin lobiye karşı Ruslar da harekete geçti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 9 Kasım'da imzaladığı kararnameyle ülkede eş cinsel ilişkiler, "Rus toplumu için yıkıcı fikir ve değerler" içine dahil edildi. Geleneksel manevi ve ahlaki değerlerin korunması ile güçlendirilmesini öngören kararnamede, eş cinselliğin teşvikinin, "geleneksel aile yapısını yok edeceği" vurgulandı.

Küresel sapkınlığa karşı tüm dünya ayaklandı: LGBT lobisine karşı Rusya da harekete geçti

Aile kurumunu hedef alan küresel sapkınlık LGBT'ye karşı tüm dünya harekete geçti.

Son olarak Rusya Devlet Başkanı Putin LGBT benzeri çalışmaların ülkenin yapısına yıkıcı zarar verdiği için yasal düzenlemelerle gereğinin yapılacağını ilan etti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 9 Kasım'da imzaladığı kararnameyle ülkede eş cinsel ilişkiler, "Rus toplumu için yıkıcı fikir ve değerler" içine dahil edildi.

Geleneksel manevi ve ahlaki değerlerin korunması ile güçlendirilmesini öngören kararnamede, eş cinselliğin teşvikinin, "geleneksel aile yapısını yok edeceği" vurgulandı.

RUS AİLE YAPISINI BOZACAK

Ruslar, ülkede çeşitli mecralarda eş cinsel ilişkilerin teşviki çabalarının Rus aile yapısını bozacağını düşünüyor.

Ayrıca Rusya Parlamentosunun alt kanadı Duma’nın gündeminde, "geleneksel olmayan cinsel ilişki" ve cinsiyet değiştirmeye yönelik propagandanın önlenmesi ve cezalandırılmasına ilişkin yasa tasarısı bulunuyor.

Başkent Moskova'da yaşayanlar söz konusu kararnameyi değerlendirdi, Rus toplumunda çeşitli mecralarda LGBT olarak da adlandırılan eş cinsellik propagandasının yapılması ile ilgili görüşlerini anlattı.

Soyadını vermek istemeyen Moskova sakini Madina, Putin'in imzaladığı kararı desteklediğini ve eş cinsel ilişkilere karşı çıktığını belirterek, "Bu tür ilişkilere olumsuz bakıyorum." dedi.

Rus vatandaşları arasında eş cinselliği benimseyenler bulunduğuna dikkati çeken Madina, bunun bir norm haline gelmesini istemediğini vurguladı.

Madina, "Geleneksel yapıya sahip bir aile kurmak istiyorum. İleride çocuğum bana eş cinselliğin ne anlama geldiğini sorduğunda da basit ifadelerle bunun olmaması gerektiğini ona anlatırım." diye konuştu.

'Çocuğumu klasik değerler doğrultusunda yetiştirmeyi planlıyorum'

Rus vatandaşlarından Pavel ise dünyada uzun zamandır eş cinselliği benimseyenler olduğunu söyleyerek, "Ancak bunların geçit törenleri düzenleme eğilimi ve sağa sola bağırmaları sağlıklı değil. Bu nedenle, bunun yasaklanmasına olumlu bakıyorum." şeklinde konuştu.

Çocukların buna benzer eylemleri görmesini istemediğini dile getiren Pavel, "Çocuğumu klasik değerler doğrultusunda yetiştirmeyi planlıyorum." ifadesini kullandı.

'BU VAHŞİ BİR ŞEY'

Moskova sakini Vitaliy, "geleneksel değerlerin" korunmasını öngören kararnameyi desteklediğini belirterek, "Eş cinsellik, Rusya için uygun değil. Avrupa'da bu tür şeyler normal ve sıradan olabilir ancak bu bizim hayat tarzımız değil. Avrupalılar, şimdilik eş cinselliği topluma empoze ediyor, sonra da çocuklarla ilişkiye girmeyi empoze etmeye başlayabilir. Bu vahşi bir şey." diye konuştu.

'AİLEDE KADIN VE ERKEĞİN OLMASI GEREKİYOR'

Rus vatandaşı Lyudmila da "geleneksel aile yapısından yana olduğunu" vurgulayarak, "Ailede, kadın ve erkeğin, anne ve babanın olması gerekiyor. Bunu destekliyorum." dedi.

LGBT propagandasına karşı olduğunu ifade eden Lyudmila, "Eş cinsellerin televizyonlarda gösterilmesi hoş değil. Erkek ile kadının bir arada olması ve birbirini desteklemesi gerektiğini düşünüyorum. Bu kesinlikle normal bir ilişkidir. Ailede, 2 anne veya 2 babanın olduğunu düşünemiyorum. Bu korkunç bir şey." değerlendirmesinde bulundu.

LGBT çocukları nasıl 'cinsiyetsizleştiriyor'? Pişman olanlar bu durumu nasıl açıklıyor?

Modern dünyanın kirli projesi 'cinsiyetsizleştirmek' her geçen gün tehlikeli boyutta ilerlemeye devam ediyor. Cinsiyetsizlik dayatması yapan LGBT lobileri, gün geçtikçe 'ideolojik çete' haline dönüşüyor. Sosyal hayatta kadın ve erkek arasında farklılıkların olmadığını savunan bu görüş, bireylere özgü rol ve vazifeleri reddediyor. Bu projenin temel hedefinde ise maalesef çocuklar yer alıyor. Yıllar sonra ise pişmanlıklarıyla baş başa kalıyorlar. Peki bu çocuklara okullarda ve bu tarz hayat süren ailelerde neler yapılıyor ve ne hedefleniyor? Bu projenin Türkiye ayağında neler var? Neler Oluyor?' serimizin bu bölümünde 'LGBT'yi ve LGBT bireylerinin pişmanlıklarını ele aldık.

İsmini vermek istemeyen bir Rus vatandaşı da eş cinselliğin kendileri için uygun olmadığını belirterek, "Dindar insanlar, geleneksel olmayan değerleri benimseyemez çünkü bunlar bizim için yabancıdır. Sadece geleneksel ilişkilere ihtiyacımız var. Bizleri babalar ve dedeler büyüttü. Bu nedenle geleneklerden yanayım." ifadelerini kullandı.

Rusya eşcinsel propagandayı yasaklayan yasayı genişletiyor

LGBT dayatmasına karşı 'Büyük Aile Yürüyüşü' düzenleyecek aileler Saraçhane Parkı'nda buluştu

Fikirde Birlik Platformu öncülüğünde başlayan 150 toplum kuruluşunun da katılım göstereceği LGBT dayatmasına karşı aileler İstanbul Saraçhane Parkı'nda bir araya geldi. 'Büyük Aile Yürüyüşü' adıyla buluşan aileler, eşcinsellik dayatmasına dur demek için yürüyüş düzenlendi.

ABD'de Müslüman ve Hristiyan veliler LGBT propagandasını protesto etti

ABD'de Müslüman ve Hristiyan veliler 'Dearborn Devlet Okulları' yönetim kurulu toplantısını basarak çocuklara LGBT temalı kitaplar okutulmasına karşı çıktı.

New York moda haftasında LGBT skandalı: Cinsiyeti değiştirilen 10 yaşındaki çocuğu podyuma çıkardılar

“Cinsiyetsiz çocuk' vakalarının üst düzeye ulaştığı Amerika'da, yozlaşmanın boyutu bir kez daha gözler önüne serildi. LGBT lobisinin etkisi altına aldığı onlarca çocuktan biri olan 10 yaşındaki Noella McMaher, New York Moda Haftası'nda podyuma çıktı. McMaher'ın yürüyüşü, ABD basını tarafından “cinsiyeti değiştirilen en genç model' ifadeleriyle övülerek ve özendirilerek kamuoyuna servis edildi. McMaher, 4 yaşında başladığı 'cinsiyet değiştirme tedavisine' devam ettiğini ve tüm çocuklara örnek olduğunu savunarak LGBT propagandasına alet oldu.

https://www.yenisafak.com/dunya/kuresel-sapkinliga-karsi-tum-dunya-ayaklandi-lgbt-lobisine-karsi-rusya-da-harekete-gecti-3890325


Almanya’da eşcinsel çiftten alınan bebek Türk koruyucu aileye verildi

Almanya’da yaşayan Aygül Küçükbıyık ve Mustafa Yolal'ın 10 aylık bebeği Emir, Alman hükümeti tarafından ailesinden koparılıp eşcinsel bir çifte verilmişti. Ailenin Türk kimliği taşıyan oğulları için yetkililerden yardım istemesi üzerine Türkiye devreye girdi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Düsseldorf Aile ve Sosyal Hizmetler Ataşeliğinin girişimleri sonucu Emir bebek, eşcinsel çiftten alınarak Türk koruyucu aileye verildi.

Almanya’da eşcinsel çiftten alınan bebek Türk koruyucu aileye verildi

Aygül Küçükbıyık ve Mustafa Yolal

Almanya’da yaşayan Aygül Küçükbıyık, 27 Haziran 2022’de Türkiye’nin Düsseldorf Başkonsolosluğuna başvurarak, Almanya’da 30 Mayıs 2022’de koruma altına alınan ve ilgili kuruluşlarca koruyucu aile olarak belirlenen bir eşcinsel çifte verilen 7 aylık bebeği ile ilgili yardım istedi.

Bunun üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Düsseldorf Aile ve Sosyal Hizmetler Ataşeliği devreye girdi.

Almanya'da bebeği eşcinsel çifte verilen Türk aile hukuk mücadelesi veriyor

TÜRK BEBEK EŞCİNSEL ÇİFTTEN ALINDI

Anneye bu süreçte gereken yasal desteği sağlayan ataşelik görevlileri, ayrıca Alman makamlarıyla da irtibat kurarak bebeğin bir Türk koruyucu aileye verilmesini talep etti.

Almanya’daki Türk koruyucu ailelerle ilgili sosyal hizmet kuruluşlarına ilişkin Alman makamlara bilgi veren ataşelik görevlileri, bebeğin Türk koruyucu aileye verilmesinde ısrarcı oldu. Yaklaşık 3 ay süren girişimlerin ardından bebek 30 Eylül 2022’de eşcinsel çiftten alınarak, Düsseldorf Aile ve Sosyal Hizmetler Ataşeliğinin koruyucu aileliğin tanıtımı ve yaygınlaştırılması amacıyla düzenlediği toplantılarına da katılan bir Türk koruyucu aileye verildi.

Minik Meryem’i LGBT’lilere teslim ettiler

AİLE VE SOYAL HİZMETLER BAKANLIĞI DEVREYE GİRDİ

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca koruyucu ailelik uygulamasının yaygınlaştırılması için yurt içinde olduğu gibi yurt dışında da çalışmalar yürütülüyor.

Türkiye’de çeşitli nedenlerle öz ailesi yanında bakımları bir süre için sağlanamayan çocukların aile ortamlarında eğitim, bakım ve yetiştirilme sorumluluğunun kısa veya uzun süreli üstlenilmesini içeren koruyucu ailelik sistemi uygulanıyor. Bu süreç Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının denetim ve gözetiminde yürütülüyor. Yurt dışında da özellikle Türklerin yoğun yaşadığı ülkelerde koruyucu ailelik uygulamasının yaygınlaşması amacıyla Bakanlığa bağlı ataşelikler bilgilendirme toplantıları düzenliyor.

"Eşcinsellik doğuştandır" yalanı nasıl ortaya çıktı?

'Onur' adı verdikleri yürüyüşleriyle meşruiyet kazanmaya çalışan, ilan ettikleri günü önce haftaya sonra da tüm haziran ayına yayan, kendilerine saygı duyulması iddiasıyla kitaplarda, filmlerde, sokaklarda ve her alanda propagandalarını yaparak çocuklara dahi cinsiyetsizliği dayatan LGBT aktivizminin iddialarını, alanında uzman ve cesur 6 isim Yenisafak.com'a verdiği röportajlarında bilimsel açıklamalarıyla yalanladı.

https://www.yenisafak.com/dunya/almanyada-escinsel-ciftten-alinan-bebek-turk-koruyucu-aileye-verildi-3890508

Eşcinseller fiziksel işkenceye maruz kalmamak için devlet ajanı olmak zorunda kalıyor

 Katarlı aktivist anlattı: Eşcinseller fiziksel işkenceye maruz kalmamak için devlet ajanı olmak zorunda kalıyor

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Katar’da güvenlik güçlerinin eşcinsel, biseksüel ve trans kişileri gözaltına aldığını aktarmıştı

Katarlı öne çıkan bir doktor olan ve eşcinsel hakları kampanyacısı olan Dr. Nasser Mohamed, eşcinselliğin yasa dışı kabul edildiği ülkede eşcinsellere fiziksel işkence uygulandığı, işkenceden kurtulmak için başkalarını ihbar etmek üzere hükümetle işbirliği yapmaya teşvik edildiklerini iddia etti.

The Guardian’da yer alan habere göre, ABD’de yaşayan ancak Katar’daki eşcinsellerle iletişim halinde olan Dr. Naser Mohamed, ülkede yakalanan bir eşcinselin fiziksel işkenceye maruz kaldığını, işkence yerine başka eşcinselleri ihbar etmeye teşvik edildiğini söyledi.

Mohamed, “Ülkede eşcinsel topluluğu içinde şu an işkenceye maruz kalmamak için ajanlık yapan kişiler var” dedi.

Mohamed, “Katar’da LGBTİ+ olmak nasıl? Korku içinde, gölge içinde yaşıyorsunuz. Devletin desteklediği fiziksel ve mental istismara maruz kalıyorsunuz” dedi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü geçen ay Katar’da güvenlik güçlerinin eşcinsel, biseksüel ve trans kişileri gözaltına aldığını aktarmıştı. 

Katar’da düzenlenecek FIFA Dünya Kupası, ülkede eşcinsellere yönelik yasaklar ve kötü muamelenin gölgesinde, pek çok ülkenin taraftar boykotuyla gerçekleşecek.

https://t24.com.tr/haber/katarli-aktivist-anlatti-escinseller-fiziksel-iskenceye-maruz-kalmamak-icin-devlet-ajani-olmak-zorunda-kaliyor,1072760

Osmanlı Dönemindeki Eşcinselliğin Boyutunu Gözler Önüne Seren Detaylar

Her dönemde olduğu gibi Osmanlı İmparatorluğu döneminde de eşcinsellik vardı. Bunu gerek kitaplardan, gerek anlatılardan, gerekse minyatürlerden görebiliyoruz.

Osmanlı Dönemindeki Eşcinselliğin Boyutunu Gözler Önüne Seren Detaylar

eşcinselliğin son yirmi senenin ürünü olduğunu düşünen insan sayısı hiç az değil. tabii aynı kişiler bunu hastalık olarak değerlendirir ve "insanoğlu sapıttı" diye devam ederler. nihayetinde konu lut kavmine gelir ve muhabbet sona erer.

enderunlu fazıl - hubunname

daha önce çeşitli metinlerde karşılaştığım "osmanlı'da eşcinsellik" konusu benim için bir hayli ilgi çekici. osmanlı'da eşcinsellik deyince akıllara tabii ki enderunlu fazıl geliyor. sürekli erkeklerden hoşlandığını, kadınlardan tat alamadığını söyleyen enderunlu fazıl'ın yazdığı hubunname adlı eserde hangi milletten nasıl erkekler çıktığı anlatılıyor. osmanlı'da eşcinsel edebiyatın en bilinen eseri budur sanırım.  

hubunname'den bir örnek: 

"ermeni güzelleri: yüzlerinin ifadesi hummalıdır ama güzellikleri rum gibi olmaz... nazik huylu serkis... vücudu nazik, boyu ince uzun, bacağı kılları az ama şehveti kışkırtmıyor... bedeni vahşi görünüyor... kılları samur gibi... karakış için iyi bir güzel; onu kışın kullanmak için sakla... göğsü bir kıl tarlası, her kılı bir eşek lâlesi... kıllar ermeni'de daha beşikteyken biter, belki de anasının karnındayken çıkar... bu anlattıklarımıza ters düşen bir ermeni görürsen, inan ki, anası onun tohumunu muhakkak bir yabancıdan almıştır..."

içoğlanı, civelek taburu, sarayda oğlancılık

osmanlı'da eşcinsellik konularına girince hiz oğlanı, içoğlanı, civelek taburu, sarayda oğlancılık gibi terimlerle karşılaşılıyor.

hiz oğlanı konusu pek ilginç. hayatını seks işçiliği yaparak kazanan bu erkekler, osmanlı'da barınabilmiş ve esnaf statüsünde hayatlarını devam ettirmişler. seyahatname'de dördüncü murad'ın sefere çıkmasından evvel esnafların yürüyüş düzenlediği ve bu yürüyüşe "eşcinsellerin, deyyusların ve pezevenklerin" katıldığı belirtiliyor.

civelek taburu durumuna gelelim. kimisi yalanlasa da, civelek taburu sefere çıkan yeniçerilerin cinsel ihtiyaçlarını karşılamak üstüne kurulduğu söylenen bir tabur.

saraydaki oğlancılık durumu hakkında da birçok söylem var. her padişahın kendi içoğlanlarının olması. bazılarını cinsellik için kullanmaları. genç erkeklerin sekse alet edilmesi. eziyet edilen, konuşmalarına bile izin verilmeyen içoğlanı durumları.

murat bardakçı - osmanlı'da seks

murat bardakçı'nın "osmanlı'da seks" isimli kitabında yer alan bir kısımda ikinci abdülhamid'in tarihçisi cevdet paşa'nın raporlarından bahsedilir. o kısımda şu ifade yer alır:

"kadın düşkünleri çoğalıp erkek sevgililer azaldı. lut kavmi sanki yere battı. istanbul'da öteden beri delikanlılara karşı hissedilen ve geçerli olan aşk ve alaka, tabii şekli üzere kızlara döndü." yani 19.yy sonlarında eşcinsellik cevdet paşa'ya göre azalmış. (kaynak)

yine murat bardakçı'nın yazısından bir bölüm:

"evliya çelebi, seyahatnáme’sinin birinci cildinde her meslek grubunu ayrı ayrı anlattığı ve istanbul’un esnaf tarihi bakımından bugün en önemli kaynak kabul edilen bu geçit resmi bahsinde, eşcinsellerin yürüyüşünü bugünün türkçesi ile şöyle yazıyor:

pasif dilber eşcinsel esnafı: bunlar, evsiz-barksız 500 kişidir. kendi kadir ve kıymetlerini bilmeyip bábulluk’ta, kalatyonoz’da, finde’de, kumkapı’da, san pavlo’da, meydancık’ta, kiliseardı’nda ve tatavla’da málum işin yapıldığı yerlerde boğaz tokluğuna çalıştıkları sırada avlanıp subaşı’nın (yani, o zamanın polis müdürünün) tuzağına düşer ve deftere kaydedilirler. işte, sözü edilen bu kişiler geçit resminde subaşı ile şakalar ederek yürürler. bunlar gibi daha nice esnaf mevcuttur ama anlatmakta hiç fayda yoktur ve sadece subaşı tarafından bilinirler. resmigeçide katılan deyyusların sayısı 212, pezevenklerin adedi de 300’dür."

minyatürler

en bilinen kısımlara, yani osmanlı'daki minyatürlere gelelim. topkapı sarayı'nda da bulunan sevakıb-ı menakıb isimli derlemeden minyatürler bu konuda epey bir bilgi veriyor aslında. ve tabii diğer eserlerden çıkan minyatürler. ilk sıradaki minyatür yavuz sultan selim'in kendi din adamına yazdırdığı cinsellik içeren metinden aslında. bir hayli ilginç.

deli birader ve kitabı

‘osmanlı sultanlarının kahkahalarla okuduğu kitap’ olarak ünlenen kitab-ı dâfi‘ü 'l-gumûm ve râfi‘ü 'l-humûm’un (kısaca ‘gamları def eden kitap’) ilk bölümü nikâhın meziyetlerine ve sevişmenin faydalarına; ikinci bölüm ‘kulampara’ (aktif eşcinsel) kardeşlerin ve zampara biraderlerin arasında geçen tartışmalara; üçüncü bölüm servi boylu yalın yüzlü ve lale yanaklı oğlanlarla sohbetin zevklerine; dördüncü bölüm gümüş tenli kadınlar ve yasemin göğüslü kızlarla oynaşmanın hazlarına; beşinci bölüm, rüyalarda yaşanan bazı hallere ve hayvanlarla ilişkilere; altıncı bölümde oğlanların (pasif eşcinsellerin) ve ne idüğü belirsizlerin durumlarına; yedinci bölümde gidilerin (pezevenk?) ve boynuzluların hikâyelerine dairdi.

kitabın yazarı ise gazali mahlasıyla yazan, ası adı mehmet olan, ama deli birader adıyla tanınan bir medreseliydi. deli birader, 1466’da bursa'da doğmuş, medrese eğitimini tamamladıktan sonra devrin önemli din bilginlerinden olan muhyiddin-i acemi'den ders almış, bursa'da bayezid paşa medresesi’nde müderrislik yaparken manisa sancağı’nda bulunan şehzade korkut’un (ıı. bayezid'in oğlu idi) edebiyat çevresine girmişti. sözünü ettiğim kitabı piyale ağa adlı birinin isteği üzerine yazan ancak şehzade korkut’un eseri beğenmemesi üzerine gözden düştüğü ileri sürülen deli birader, 1512’de korkut'un tahtı ele geçiren kardeşi (yavuz) sultan selim tarafından öldürmesinden sonra, bursa yakınlarındaki geyiklibaba türbesi'nde şeyhlik etmiş, ardından sivrihisar, akşehir ve amasya’da medrese hocalığı yapmıştı. derken istanbul'a gelip beşiktaş'ta bir hamam açmış ama hamamda delikanlılarla yaptığı alemler istanbul halkının diline düşünce, çareyi uzaklara kaçmakta bulmuştu. sığındığı yer ne ilginçtir ki, mekke idi. deli birader hayatını 1535’te burada kaybetmiş ve bir din adamı olduğu için cenaze namazı kabe’de kılınmış ve kabe yakınlarına defnedilmişti...

tüysüz oğlanlar kılavuzu

ii. selim, iii. murad ve iii. mehmed dönemlerinin tarihçisi, divan katibi, valisi gelibolulu mustafa ali (ö. 1600), divân’ında "zenne rağbet eder mi âkil olan/tab-ı ali civâne maildir.” (aklı başında olan kadına eğilim gösterir mi? ali'nin yaradılışında delikanlıya yöneliş vardır) demiş, dönemin eşcinselliğe bakışını en güzel özetleyen eserlerden biri olan mevâidün nefais fi kavaidil-mecalis’i (görgü ve toplum kuralları üzerinde ziyafet sofraları) kaleme almıştı. bu kitapta eşcinsellik (oğlancılık) toplumun bir gerçeği olarak bir yandan kabulleniliyor ve konuyla ilgili ayrıntılı bilgiler verilirken, bir yandan da kötüleniyordu.

gelibolulu mustafa ali, mevâid'in çeşitli bölümlerinde osmanlı eyaletlerinde yaşayan çeşitli ırk ve etnik kökenden toplumların delikanlıları hakkında kısa kısa bilgiler veriyordu. örneğin “tüysüzler soyundan namert lokması olanların çoğu arabistan piçleri ve anadolu türklerinin veled -i zinalarıdır, onların sürdüğü güzellik ve cazibe süresini hiçbir diyarın tüysüzleri sürmez,” diyordu. örneğin “edirne, bursa ve istanbul'un ince bellileri her yönden kusursuzlukta ve güzellikte onlardan ileridir,” diyordu. örneğin “kürt tüysüzleri, anadan doğma evbaş olanların tecrübesine göre sağlıklı, yumuşak ve uysal ve her ne teklif olunsa dinleyip yapmaları çok olur. hele bellerinden aşağısını kına ile boyatır, dizlerine ininceye kadar boyanarak kendilerini süslerler,” diyordu. “uzun boylu, salınarak yürüyenleri kullanmak isteyenler rumeli köçeklerinden şaşmasınlar. kul cinsinin de yusuf çehreli çerkeslerinden ve hırvat asıllıların nefesleri mis kokanlarından sakın usanıp bezmesinler,” diyordu. “ama gürcü, rus ve görel cinsi, öteki esnafın gübresi gibidir. onlara bakarak macar soyundan olanlar, başka tayfaların tabiata uygun ve makbul olanlarıdır. gel gelelim, çoğu efendisine, hıyanet eder; düşüp kalkmalarından, davranışlarından her kişi onların çirkin yönlerini görür,” diyordu. “şaşılacak olan budur ki mısır evbaşları habeşlilere düşkündür. araya soğukluk girer, her biri insanın samurudur, derler. aslında yatak hizmetinde usta olurlarmış, yani esbap buhurlamayı, yatak ve yastık döşemeyi candan isterlermiş. erkeğinde, dişisinde adamlık belli imiş: her ne semte görülürse uysal ve güzel davranarak yumuşaklık göstermeleri kolaymış,” diyordu...

kaynak: radikal gazetesi

Yıllardır İnternette Karşımıza Çıkan Tuhfet Ül-Mülk Adlı İlginç Minyatürün Hikayesi

Genellikle internette "Osmanlı'da oğlancılık", "homoseksüelliğin tarihi" gibi konular aratıldığında karşımıza çıkan ilginç bir minyatür var. Yoğun bir cinsellik içeren bu minyatürün aslı astarı nedir? İnceliyoruz.

https://seyler.eksisozluk.com/osmanli-donemindeki-escinselligin-boyutunu-gozler-onune-seren-detaylar

Mormon kilisesinden eşcinsel evliliğine destek

ABD merkezli Mormon kilisesi eşcinsel evliliğini destekleyen yasa teklifini desteklediğini açıkladı

Mormon kilisesinden eşcinsel evliliğine destek

İsa Mesih'in Ahir Zaman Azizler Kilisesi, eşcinsel evlilikleri düzenleyecek yasa teklifini desteklediğini açıkladı.

ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Charles Schumer (DN.Y.), Cumhuriyetçi ve Demokrat partilerden oluşan senatör grubunun açıklamasının ardından, Evliliğe Saygı Yasası kapsamında söz konusu yasa teklifini oylamaya hazırlanıyor.

Bu gelişme üzerine kiliseden yapılan açıklamada, "İsa Mesih'in Ahir Zaman Azizler Kilisesi'nin (Mormon) bir erkekle bir kadın arasındaki evliliğe ilişkin doktrini değişmeden kalacaktır" denildi.

Açıklamada eşcinsel evliliğine destek mesajı içeren şu ifadelere yer verildi:

"Evliliğe Saygı Yasası'nın mevcut yasalara saygı duyarak ve LGBTQ kardeşlerimizin haklarını korurken uygun dini özgürlük korumalarını içermesini sağlamak için çalışanların gayretlerine minnettarız. Bu yaklaşımın ileriye giden yol olduğuna inanıyoruz."

The Hill

Eşitlik Topluluğu’nun belgesel gösterimi yasaklandı

Etkinlik mekanının yakınındaki Söğütlüçeşme Caddesi yol boyunca polis araçlarıyla, mekanın önü de polis ekipleriyle ablukaya alındı.

İ.Ü. Eşitlik Topluluğu'nun bugün Kadıköy'de yapacağı film gösterimi, Kadıköy Kaymakamlığı tarafından yasaklandı.

İstanbul Üniversitesi Eşitlik Topluluğu'nun Kadıköy’de göstereceği belgesel, Kaymakamlık tarafından "terör örgütü propagandası" ile ilişkilendirdi.

ÜniKuir’e konuşan topluluk üyesi, 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü kapsamında yapmayı planladıkları gösterimin Kadıköy Kaymakamlığı tarafından yasaklandığının etkinlik mekanı tarafından kendilerine iletildiğini ifade etti. Mekanın, yasak gerekçesini bildiren tebligat talebinde bulunduğunu ve bu belgenin beklendiğini aktardı. Topluluk, tebligatın ardından bir basın açıklaması yapmayı planlıyor. 

Etkinlik mekanının yakınındaki Söğütlüçeşme Caddesi yol boyunca polis araçlarıyla, mekanın önü de polis ekipleriyle ablukaya alındı. 

Kaymakamlık, belgesel gösterimini "terör örgütü propagandası" ile ilişkilendirdi

Etkinlik yasağına ilişkin Kadıköy Kaymakamlığı, internet sitesinde açıklama yayınladı. Kaymakamlık, etkinliği yasa dışı olarak tanımladı ve "terör örgütü propagandası ile provokatif eylemlerin yapılacağı" konusunda delile sahip olduğunu iddia etti:

"Yapılan araştırma ve elde edilen bilgiler doğrultusunda, yapılacak yasa dışı gösteri esnasında kamu düzeninin ve güvenliğin ciddi şekilde bozulacağı, terör örgütü propagandası ile provokatif eylemlerin yapılacağı ve suç işleneceğine dair kuvvetli delil ve bilgiler elde edilmiştir."

Açıklamadaki dikkat çekici bir diğer nokta ise etkinlik çağrısı diye metinde yer verilen ifadelerin, ÜniKuir'in topluluk etkinliklerini yaygınlaştırmak için attığı tweetlerden birinden alınmış olması: "'Üniversiteli LGBTİ+ Toplulukları Bu Haftaki Etkinliklerin Odağına 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Gününü Koyuyor' çağrısıyla, Paris İs Burning (1990) isimli film gösterimi etkinliği yapılacağı tespit edilmiştir."

Kaymakamlık, gösterimi yasaklama kararını 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 17. Maddesi ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 32/ç maddesine dayandırıyor. 17. madde, kaymakamlıkların "genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla (...) bir ayı aşmamak üzere erteleyebilir veya suç işleneceğine dair açık ve yakın tehlike mevcut olması hâlinde" bir toplantıyı yasaklayabileceği söylüyor.

Yasa dışı olarak tanımlanan etkinlikte gösterilecek belgesel ise 1980'lerde zengin ve beyaz New York'ta hayatta kalmaya çalışan LGBTİ+'ların balo kültürünü ekrana taşıyan 90' yapımı Paris is Burning.

Paris is Burning hakkında

1980'li yılların sonlarına doğru, New York’ta yaşayan eşcinsel, transseksüel, Afroamerikan ve Latin kökenlilerin düzenledikleri balolara dair bol ödüllü bir belgesel. O yıllarda özellikle “drag queen”lerin, “crossdresser”ların rağbet ettiği bir etkinlik olan balolarda, herkes kategorilere uygun olarak giyinip podyumda yürüyerek hem kendilerini istedikleri gibi ifade ediyor hem de birinci olmak için yarışıyorlardı. Balolar o dönemde New York’taki altkültürel gruplarda oldukça popülerdi.

Öyle ki ünlü bir moda dergisi olan Vogue’un kapak fotoğraflarındaki duruşları örnek alarak, daha sonra Madonna’nın da kullanacağı “voguing” isimli bir dans türü bile üretilmişti.

Belgesel temelde bu balo kültürüne odaklanırken, bir yandan da New York’ta özellikle transseksüellerin yaşadığı ve aynı soy ismini kullanan LGBT’lerin yaşadığı evler, AIDS, seks işçiliği gibi konuları da tüm gerçekliğiyle yansıtıyor.

Filmin Künyesi

Yönetmen: jennie livingston

Oyuncular: carmen and brooke, andré christian, dorian corey

Neden 20 Kasım?

ABD’li siyah trans kadın Rita Hester’in 20 Kasım 1998’de öldürülmesinin ardından 20 Kasım, nefret cinayetleriyle aramızdan ayrılan transları anıldığı bir gün olarak tanındı.

Türkiye’de ilki 2008’de Pembe Hayat tarafından düzenlenen “Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü” etkinlikleri, yıllar içinde LGBTİ+ örgütlerinin paydaş ve düzenleyici olarak çeşitli alanlarda trans haklarına ve mücadelesine yoğunlaştığı buluşmalar hâline geldi.

(EMK)

https://bianet.org/bianet/lgbti/270080-esitlik-toplulugu-nun-belgesel-gosterimi-yasaklandi