13 Kasım 2010 Cumartesi

River Viiperi by Dimitris Theocharis


Futbolcular cinsel tercihini açıklamalı mı?

Bayern Münih’li futbolcu Mario Gomez’in çağrısı tartışılıyor.* Futbolcular cinsel tercihlerini açıklamalı mı?
* Tuttuğunuz takımda bir futbolcu eşcinselse ve bunu açıklarsa nasıl karşılarsınız?
* Bu tabunun artık yıkılması lazım mı?
* Futbolcular cinsellik konusunda diledikleri gibi yaşamalılar mı?
* Bu şeffaflık sahada artı performans olarak döner mi?
Olay çok da uzaktan değil, Almanya’dan. Futbolculuk kariyerinin bitmesiyle tehdit edilen Bayern Münih’in golcü oyuncusu Mario Gomez, Alman Futbol Federasyonu ile köprüleri yıkarak isyan bayrağını çekti. Konu ise hâlâ en büyük toplumsal tabumuz, eşcinsellik.
Eşcinsel futbolcuların artık saklanması gerekmediğine inanan Gomez, Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ve Berlin Eyalet Başkanı Klaus Wowereit’i örnek göstererek bunun bir tabu olmaktan çıkmasını bekliyor ve şöyle söylüyor: “Bu tabunun artık yıkılması lazım. Özgürce cinsel tercihlerini yaşamaları gerekiyor. Özgürlüklerini yaşamak onların performanslarını artıracaktır. Diğer mesleklerde olduğu gibi profesyonel futbolcular da dilediklerini yaşamalı.”
Geçtiğimiz aylarda hakem Halil İbrahim Dinçdağ’ın eşcinsel olduğunu açıklamasının yankıları hâlâ sürerken soruyu Türk spor adamlarına sorduk. Bu tartışmaya hazırız ya da değiliz ama bir yerden başlamak gerektiği muhakkak. Futbolcular cinsel tercihlerini açıklamalı mı? Bu konudaki şeffaflıkları sahada artı performans olarak dönebilir mi?
İŞTE FARKLI GÖRÜŞLER
AÇIKLADIĞIM İYİ OLDU ÜZERİMDEN BÜYÜK YÜK KALKTI
Halil İbrahim DİNÇDAĞ - HAKEM
Bunu bir suçmuş gibi saklamak insanı psikolojik olarak yıpratıyor ama insan paylaşabildiği, açıklayabildiği zaman rahatlıyor. Bizim artık insanların cinsel yönelimlerinden ziyade onların göstermiş oldukları başarıları değerlendirmemiz, kriter olarak bunu almamız gerekiyor. İnsanların sosyal hayatında ne yaptığı, cinsel hayatlarında neler yaptıkları, tercihleri kimseyi ilgilendirmemeli ve hayatlarını rahatça yaşamalılar. Nasıl hetero bir insan, bir futbolcu gayet doğal yaşıyorsa bir eşcinselin de bunu rahatlıkla yaşaması gerekir. Bunu yük olarak saklamak, suçmuş gibi saklamak insanı psikolojik olarak yıpratıyor ama paylaşabildiği, açıklayabildiği zaman üzerinden bir yük kalkıyor ve rahatlıyor. Ama toplum tarafından kabul görmesi ve özellikle başlangıçta o savaşa da hazır olması gerekiyor.
GAY OLDUĞUNU AÇIKLAYAN KAYBOLUP GİDER
Bülent YAVUZ - ESKİ MHK BAŞKANI
Futbolcuların cinsel tercihlerini açıklamalarını hem yaptıkları profesyonel iş anlamında hemde kamuoyuna mal olan insanlar olmaları açısından doğru bulmuyorum. Bunun sporla bağdaşan hiçbir yanı yok. Spor centilmenlik, dostluk, barış, kardeşlik içeren bir olgu parantezindedir. Dolayısıyla cinsel tercihlerini açıklamalarının hele hele yeni gelişen ülkelerde çok doğru olarak algılanacağını düşünmüyorum. Bu açıdan kişinin cinsel tercihini kendi içinde muhafaza etmesi gerektiğini düşünüyorum. Futbolcu taraftarın ve rakibin sözlü tacizine maruz kalabilir hemde yeni gelişen ülkelerde cinsel tercihi açıklamak demek eleştiriyi de, tepkiyi de, kızgınlığı da beraberinde getirir. Bu durum performansına da direkt olarak tesir eder, bırakın pozitif anlamda katkı yapmayı aksine çok ters tepki yapar. Kişi yıldız oyuncu dahi olsa performansı süratle aşağıya düşer ve kaybolur gider.
İSTEDİĞİ GİBİ YAŞASIN AMA 'GAY'İM DERSE KÖTÜ ÖRNEK OLUR
Feyyaz UÇAR - ESKİ MİLLİ FUTBOLCU - TEKNİK DİREKTÖR
Sporcu özel hayatını istediği gibi yaşayabilir ama cinsel hayatını deşifre etmesinin hiçbir mantıklı ve anlamlı tarafı yok. Ben futbolcunun cinsel tercihini açıklamasını faydalı bulmuyorum ve oyun performansına da olumlu herhangi bir katkısı olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca futbola meraklı, futbolculara özenen birçok çocuk ve genç var, cinsel tercihin açıklanması onlara da kötü örnek oluşturabilir. Futbolcuların çocuklara ve gençlere iyi örnek teşkil etmesi gerektiğini düşünüyorum ve dolayısıyla cinsel tercihlerini açıklamamaları gerektiğine inanıyorum.
RAKİP TAKIM MORAL BOZMAN İÇİN SÖZLÜ TACİZDE BULUNUR
Mustafa DOĞAN - ESKİ FUTBOLCU - YORUMCU
Avrupa'da da bu tarz olaylara toleransla yaklaşıldığını düşünmüyorum. Hele ki futbol
dünyası daha acımasız bir dünya, bir futbolcu eşcinselliğini açıkladığı takdirde tacize maruz kalacaktır. Ben futbolcunun tacizler karşısındaki psikoloji ile veriminin daha artacağına değil, tam tersine düşeceğine inanıyorum. Tabii ki herkesin kişisel tercihidir ona bir şey diyemeyiz. Örneğin Almanya’da futbolcuların basına sızan sansasyonel olaylarında yorum yapanların dilinin kemiği olmuyor. Ama onların şakaları kaldırma şekilleri de çok farklı yani acımasızca şakalar da yapılabiliyor ve o futbolcular arasında kavga olmuyor. Bizim toplum daha az şaka kaldırabiliyor. Bu konuyu farklı bir meslek dalında tartışıyor olsaydık, mesela bir şirketin üst düzey yöneticisi olabilir, cinsel kimliğini açıklaması belki onun performansını olumlu anlamda etkileyebilir. Futbolda ise rakip taraftar da, rakip futbolcu da o kişinin moralini bozmak açısından sözlü tacizde bulunabilir yani cinsel tercihiniz devamlı gündemde olacaktır. Bu açıdan ben cinsel tercihi açıklamanın futbolcuya faydası olacağını düşünmüyorum.
FUTBOL DÜNYANIN HER YERİNDE ARKAİK VE HOMOFOBİK
Ayşe Özek KARASU - HABERTURK YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Futbolcunun gay olduğunu açıklamasına imkân, ihtimal yok. Çünkü futbol dünyanın her yerinde arkaiktir. Homofobiktir. Açıklayan futbolcunun kendi taraftarı yeterince olgun olsa bile, karşı tribün var. Yapılacak tezahüratları düşünebiliyormusunuz? Gomez,
“Eşcinsellik artık tabu değil, Dışişleri Bakanı, Berlin Belediye Başkanı gay” diyor. Ama siyasette, futboldaki kadar “sapına kadar erkeklik” beklenmiyor herhalde. Bundan birkaç yıl önce de Alman Futbol Federasyonu Başkanı Zwanziger “Gay olan oyuncular çıksın açıklasın, ben arkalarındayım” demişti. Çıkan olmadı. Tan Sağtürk, “Tanıdığım eşcinsel futbolcular var” deyince ortalık karışmıştı. Sanki çok korkunç bir suçmuş gibi, Sağtürk’ü “çamur atmakla” suçlamışlardı. “Çirkin yalanıyla herkesi töhmet altında bıraktı” gibi laflar edilmişti. İngiltere’de Fashanu yıllar önce gay olduğunu açıkladı, sonra başına gelmeyen kalmadı. 17 yaşında bir çocukla ilişkiye girmekle suçlandı, gitti kendini astı. Guti de İspanya’da oynarken, bir erkekle öpüşürken görüldü diye kıyamet kopmuştu. Sporda eşcinsellik üzerine araştırma yapan bir Alman uzmanın dediğine göre İtalya’da bazı kulüpler, kamuoyu önünde birlikte görünsünler diye gay oyuncularına birer damtemin ediyormuş.
TOPLUMSAL MEŞRUİYET ANCAK AÇIKLANARAK SAĞLANIR
Mehmet TARHAN - VİCDANİ RETÇİ - LAMDAİSTANBUL LGBTT DAYANIŞMA DERNEĞİ GÖNÜLLÜSÜ
Bu konu ile ilgili Türkiye’de elimizde tek bir örnek var, Halil İbrahim Dinçdağ. Eşcinsel olduğunu açıklayan bir hakemin başına gelenleri hep beraber izledik. Federasyonun tüm kötü uygulamalarına rağmen, hâlâ sorunlar yaşıyor olsa da toplumsal destek gördü. Bu anlamda, futbolun bir çalışma iş kolu olarak tanımlanıp, ayrımcılığın her iş kolunda yasak olduğu gibi burada da yasak olması lazım diye düşünüyorum. Tabii ki zor, futbol eril bir alan kadınlar açısından da düşününce futbolla konumlanışı,
pozisyon alışı düşününce, o eril alan içinde cinsel tercihini ifade etmek elbette güç olacaktır. Ama bu önemli bir adımdır. Tabii ki biz hem üyesi olduğum dernek olarak, hem de kişisel olarak her zaman cinsel tercihin açıklanması politikasının yanında olduk.
Halil İbrahim Dinçdağ bu anlamda çok önemli bir örnek oldu. Belki ilk başta sorunlar
çıkıyor ama toplumsal meşruiyeti de beraberinde bulabiliyor diye düşünüyorum.
Gülin Yıldırımkaya - Habertürk

87 yaşında çocuk tacizcisi

87 yaşındaki bir kişi, 1 lira karşılığında 12 yaşındaki bir erkek çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla gözaltına alındı.
Edinilen bilgiye göre, olay, merkez Seyhan ilçesi İsmetpaşa mahallesinde meydana geldi.
İddiaya göre, V.U adlı 12 yaşındaki erkek çocuk, komşuları olan emekli işçi Ö.Ö. (87) tarafından 1 lira harçlık verme bahanesiyle eve çağrılarak taciz edildiğini öne sürdü. Bunun üzerine çocuğun ailesi Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği'ne başvurdu. Ahlak Büro Amirliği ekipleri, yaşlı adamı takibe aldı.
Yapılan araştırmada yaşlı adamın torunu yaştaki çocuğu yaklaşık 6 aydır, para verme bahanesiyle evine çağırarak taciz ettiği ortaya çıktı. Taciz zanlısı Ö.Ö., polisin baskınıyla gözaltına alındı. Yaşlı adama, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Olayın şokunu yaşayan 12 yaşındaki V.U ise yaşadıklarını önce ailesine ardından çocuk şubesinde psikolog nezaretinde polislere anlattı. Zanlı Ö.Ö.'nün sabıkasına rastlanmazken, sorgusunun ardından 'Çocuğa cinsel istismar' suçundan adliyeye sevk edildi.
Vatan

Bulut Duman:"EŞCİNSEL BEYİNDEN KORKARIM"


19 yaşında 19 operasyon
Ekranların aranan yüzü iki yılda toplam 19 işlem geçirdi ve ‘Türkiye’nin Ricky Martin’i oldu
Bulut Duman 19 yaşında bir şarkıcı. Adını 19 kez işlemden geçen vücuduyla duyurdu. Ricky Martin’e benzerliği de tuzu biberi oldu. Henüz şarkısı bile duyulmadı ama televizyon programlarının aranan ismi o.
Selanik kökenli bir ailenin en küçüğü. Hamburg doğumlu, annesiyle İstanbul’da yaşıyor. 6 yaşında tiyatroya başladığında sahne için yaratıldığını düşündü. Amacı Türkiye standartlarının üstüne çıkmaktı. Ancak önce çirkinliğini yenmek zorundaydı. İki yılda toplam 19 işlem geçirdi ve şimdi ‘Türkiye’nin Ricky Martin’i.
*Küçükken ileriye yönelik hayaliniz neydi?
- Hiç kimlik arayışım olmadı. Tek hedefim, ne şekilde olursa olsun bir gün sahnede olmak ve bir daha inmemekti. Herkesin aurasında bir enerji vardır, dünyaya bir işi yapmak için gelir. Ben de sahnede olmak için yaratılmıştım.
...
*Sizi Ricky Martin’e benzetiyorlar. Onun gibi olmak mı istiyordunuz?
- Dünyanın en çirkin şeyi, birine benzemeye çalışmak. Kimseyi model almadım ama inanılmaz bir şekilde Ricky Martin’e benzedim. Haberlerde de ona benzemek için bu operasyonlara giriştiğim yazıldı. Aynı cümlede adımın geçmesi onur verici. Ben de onun gibi bir dünya starı olma yolunda ilerliyorum. Bir sıkıntı yok ama Bulut Duman olduğum unutulmasın.
Peki, Ricky Martin’in eşcinsel olduğunu açıklaması sizi nasıl etkiledi?
- İnsanların cinsel tercihlerine fazla karışmıyorum. Eşcinsellerden değil, eşcinsel beyinden çok korkarım. Yani kadınların yırtıcılığıyla, erkeklerin bilek gücü birleştiği zaman ortaya çıkan çirkinlikten...
Hülya Avşar, Ricky Martin’in kalçasını ellemişti. Siz de tacize uğruyor musunuz?
- Evet. Seda Sayan’ın programında canlı yayındayken VTR izlerken kalçamı elleyip silikonu kontrol etmek istediğini söyledi. Ama VTR bitince ‘Hadi elle’ dediğimde kaçtı. Reklam arasındaysa bir anda hem Seda Sayan hem de Seda Üren aynı anda kalçamı sıkmaya başladı. Onun elleri bana uğurlu geldi.
Kız arkadaşın var mı?
- Bir buçuk yıldır biriyle birlikteyim ama bu gidişle ayrılacağız. Çünkü haklı olarak çok kıskanıyor.
YATARKEN BİLE SAÇ YAPTIRIYORUM
En kötüsü çene protezleri takıldığında iki ay katı besin alamamamdı. 80 kilodan 49 kiloya düştüm. Kızarmış ekmeğin kokusunu duyduğumda ağlıyordum. Bu ameliyatlar sadece fiziğimi değil, kişiliğimi de değiştirdi. Artık daha metroseksüksel bir erkeğim. Yatarken bile saçımı yaptırıyorum. Sadece ayaklarım için 20 ürün kullanıyorum. Her gün yatmadan önce ve kalktıktan sonra en az bir saat bakım yapıyorum. Kıyafetlerime çok önem veriyorum. Tasarımları 16 kişilik ekip geliştiriyor. Geçen gün Beyaz Şov’da giydiğim takımın sadece taşları 3 bin lira tuttu. Yakında ‘BLTDMN’ adlı bir erkek giyim markası çıkaracağım.
SEKS İÇERİKLİ ŞARKI SEVİYORUM
‘Bitir beni’ ve ‘Yak ateşinle’ gibi sözleri ve seksüel içerikli şarkıları çok seviyorum. Hayata diğer gençler gibi sadece seks olarak bakmıyorum. Yatak odam bu aralar çok kapalı. Hatta aseksüel oldum diyebilirim. Oysa operasyonlar kendime güvenimi ve performansımı daha da artırmıştı.
70 DOKTORUN FATURASI 79 BİN 400 DOLAR
Muayeneleri de sayarsak 70’e yakın doktora gittim. Muğla, Antalya, İzmir, Almanya, Londra ve İstanbul’da doktorlarım oldu1. Burun estetiği 6000
2. Elmacık kemiği estetiği 3600
3. Yan çene protezi 6000
4. Ön çene protezi 3600
5. Dudak daraltma 2500
6. Kulak estetiği 5200
7. Kaş kaldırma 4000
8. Diz kapağı ve dirsek estetiği 7000
9. Göz germe ve göz çevresi estetiği 8000
10. Kalça protezi 9000
11. Göbek deliği estetiği 6000
12. Üst dudak kaldırma 3500
13. Lazerle tüy yakma 3800
14. Saç ekimi 3500
15. Kaş ekimi 2000
16. Dudak silikonu 600
17. Saç mezoterapisi 1100
18. Lazerle yüz soyma 2800
19. Kaş arası dolgusu 1200 Dolar.
Hürriyet

Öpsün seni eski tarz Zeki Müren

Zeki Müren'in 'Gözlerin Doğuyor Gecelerime' adlı albümü plak olarak yayınlandı. Zeki Müren ve plak birbirine yakışır şeyler

Yaygın bir biçimde anlatılanların/söylenenlerin aksine, Zeki Müren (en azından müzik piyasası dahilinde) pek de sevilen/sayılan bir isim değildi. Adı ‘Sanat Güneşi’ gibi çok pırıltılı ama ne ifade ettiği tamamen muğlak bir kata çıkarılmıştır ama; çalıştığı plak firmaları ile gazinolardan tutun da, hemen hemen bütün meslektaşlarına varana kadar herkesle arası ‘kötü’, bilemediniz limoniydi. Popüler kültürümüzün geçmişi, artık güneşlere sığdırılamayan Zeki Müren’in, yaptığı kulisler/çevirdiği dolaplarla doludur.
Bu anlamda/konuda, bir tek Adnan Pekak’ın adını anmak dahi yeterlidir. Pekak da kendisine, (kimi kaynaklara göre, aslında Zeki Müren’den bile önce) çok renkli/simli/pullu/tüllü bir sahne ve hayat seçince olanlar olmuş ve işsiz kalmıştı. Ömrü billah hem de, yani tamamen. Sebep de Müren’imizin, ‘Bir ipte iki canbaz oynamaz’ özdeyişine inanmakta, ifrata kaçmasıydı. Popüler olmasını, sevilmesini marifet bilip onu ya da bunu arar ve ‘Sakın ha!’ dermiş, “O herife iş verdiğinizi duymayayım.”
Gazinocunun/plakçının derdi de, hiç şüphesiz üzüm yemekmiş ama olan da Adnan Pekak ve benzeri bağcılara olmuş nihayetinde; dayak da yemişler, aç da kalmışlar.
...
Naim Dilmener - Radikal

Mikel Marton


Çin’de çıplak evlilik fotoğrafı modası!

Çin'de son dönemin modası çıplak düğün fotoğrafları hakkında şikayet var
Çin’de düğün fotoğrafçılığıyla uğraşan bir şirket, son dönemde yeni evlenen çiftler arasında moda olan çıplak fotoğraf çektirmenin yasaklanmasını talep etti. Şanghay evlilik şirketi, bu durumun evliliğin kutsallığına zarar verdiğini düşünüyor.

Şirketin genel başkanı He Lina, “Çin’in tutucu gelenek ve göreneklerine saygısızlık eden bu fotoğrafçıları kınıyoruz. Evlilik kutsal bir müessese, umuyoruz ki gençler bu düşüncemize saygı gösterir” dedi. Ülkede bazı stüdyolar, çiftlere tamamen çıplak kalıp üstlerini kağıt ya da değişik objelerle örterek poz vermelerini öneriyor.

Çıplak poz vermede yasadışı bir durum yok ancak bazı hukukçular bu fotoğrafların kamuya sunulması halinde pornografiye gireceğini ve o zaman suç sayılabileceğini belirtiyor. Fotoğrafları beğenenlerse çiftlerin aralarındaki bağlılığı çıplak pozların daha iyi anlattığını söylüyor. (afp)

Başkana cinsiyet ayrımcılığı tepkisi

Hırvatistan Futbol Federasyonu Başkanı Vlatko Markoviç'in, eşcinsellik karşıtı sözleri ülkeyi karıştırdı. Ülkedeki eşcinsel gruplar, görevde olduğu sürece eşcinsel bir futbolcunun milli takım forması giyemeyeceğini söyleyen Markoviç'i dava etmeye hazırlanıyor.

Futbol ve eşcinsellik kavramları, Hırvatistan Futbol Federasyonu Başkanı Vlatko Markoviç'in çıkışı ile bir kez daha gündeme geldi. Markoviç, Hırvatistan Futbol Federasyonu'nun başında olduğu sürece, eşcinsel bir futbolcunun milli takım forması giymesine asla izin vermeyeceğini söyledi.

Markoviç'in çıkışı bununla da sınırlı kalmadı. Daha önce eşcinsel bir oyuncu ile karşılaşıp karşılaşmadığı sorulan Markoviç, "Şükürler olsun ki başıma böyle bir şey gelmedi. Sadece sağlıklı insanlar futbol oynayabilir" diyecek kadar ileri gitti.

Bu sözler, Hırvatistan'daki eşcinsel grupların büyük tepkisiyle karşılandı. Eşcinsel dernekleri, cinsiyet ayrımcılığı ve ırkçılık yapmakla suçladıkları federasyon başkanı hakkında dava açmaya ve konuyu UEFA’da gündeme getirmeye hazırlanıyor.
NTV

Ünlü futbolcu Mario Gomez eşcinsel mi?


Alman Futbol Federasyonu'na baş kaldıran Bayern Münih'in başarılı futbolcusu Mario Gomez, eşcinsel futbolcuların saklanmalarına gerek kalmadığını düşünüyor.
Goal.com'un haberine göre futbolculuk kariyerinin bitmesiyle tehdit edilen Bayern Münih'in golcü oyuncusu Mario Gomez, Alman Futbol Federasyonu ile köprüleri yıkarak isyan bayrağını çekti.
Eşcinsel futbolcuların artık saklanması gerekmediğine inan Gomez, Almanya Dış İşleri Bakanı Guido Westerwelle ve Berlin Eyalet Başkanı Klaus Wowereit'i örnek göstererek bunun bir tabu olmaktan çıkmasını bekliyor.
Eşcinsel olup olmadığına dair tam bir açıklama yapmayan Alman futbolcu, bir magazin dergisine verdiği demeçte, "Bu tabunun artık yıkılması lazım. Özgürce cinsel tercihlerini yaşamaları gerekiyor. Özgürlüklerini yaşamak onların performanslarını arttıracaktır. Diğer mesleklerde olduğunu gibi profesyonel futbolcular da dilediklerini yaşamalı" şeklinde konuştu.
Hürriyet

rastino shot by dylan rosser


Haber yalanlandı: Dünyanın en büyük 'gay porno arşivi' TSK'da DEĞİL


Der Spiegel'in iddiası Genelkurmay tarafından YALANLANDI
Odatv.com'un yeniden gündeme getirdiği ve Türk medyasında tartışma yaratan, Alman Dergisi Der Spiegel’deki “Türk eşcinseller ve askerlik” konulu analize Genelkurmay Başkanlığı yanıt verdi.
Der Spiegel’deki analizde en çarpıcı iddia; Türkiye’de de sürekli konuşulan bir şayiaydı:
Buna göre; eşcinseller askerlikten muaf olmak için eşcinsel olduklarını fotoğraf ya da görüntüyle kanıtlamaları isteniyordu.
Genelkurmay Başkanlığı İletişim Dairesi, Der Spiegel’deki yayınla ilgili geçtiğimiz hafta Alman Basın Konseyi’ne bir açıklama gönderildiğini, belirtti.
İşte o açıklamanın Türkçe hali:
"ALMAN BASIN KONSEYİ'NE
1- Der Spiegel dergisinin 1 Kasım 2010 tarihli sayısının 113’üncü sayfasında, “Generaller İçin Pornolar Pornos für den General” başlıklı ve Maximillian Popp imzasıyla bir yazı yayınlanmıştır.
Bu yazıda
- Türk Silahlı Kuvvetlerinin askerlik hizmetinden muaf tutulmaları için eşcinsellerden eşcinselliklerini fotoğraf ve görüntülerle belgelemelerini istediği,
- Bu fotoğraf ve görüntülerin Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından arşivlendiği,
- Türk Silahlı Kuvvelerinin eşcinselliği ağır bir ruhsal hastalık olarak değerlendirdiği, eşcinsellerin askeri hastanelerde tuhaf uygulamalarla karşılaştıkları,
- Askerlik hizmetinden muaf tutulmak için eşcinselliği belgelemek isteyenlerin porno film sektörüne yönelmek zorunda kaldığı,
- Askerlik hizmeti yapan eşcinsellerin bu hizmetleri esnasında tecavüze uğradıkları, dövüldükleri ve ağır hakarete maruz kaldıkları,
- Engellilerin askerlik yaptıkları iddialarına yer verilmiştir.
Yazı, bu iddialarını isimleri redaksiyon sürecinde değiştirilmiş iki kişinin beyanları ve bir avukatın iddiaları üzerine inşa edilmiştir.
2- 1947 yılından beri yayınlanan, Avrupa’nın en çok satan ve en saygın haftalık dergilerinin başında gelen Der Spiegel gibi uluslar arası kamuoyunun önemli bir başvuru kaynağı olan bir dergide basın etiğine aykırı ve tek taraflı bu tarz bir yazıya yer verilmesi Türk Silahlı Kuvvetlerini fazlasıyla üzmüştür.
EŞCİNSELLERDEN FOTOĞRAF VEYA GÖRÜNTÜ İSTEMİYORUZ
Yazıda yer alan ve uluslararası kamuoyunun yanlış bilgilenmesine yol açabilecek önemli hususlar aşağıya çıkarılmıştır.
a) Yazıda kullanılan “Generaller İçin Pornolar - Pornos für den Generals ” başlığı ile yazının içeriği uyuşmamaktadır. Yazının başlığı Türk Silahlı Kuvvetlerinin üst komuta kademesi ile “porno” kelimesini ilişkilendirmekte ve okuyucularda yanlış bir şekilde TSK üst komuta kademesinin “porno sektörü” ile ilişkisi olduğu algısını yaratmaktadır.
b) Türk Silahlı Kuvvetlerinde askere alma işlemi ve askerlik hizmeti tamamen kanunlarla düzenlenmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri kanunlar çerçevesinde askerlik hizmetini yapmaya gelen vatandaşlarından Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğine uygun olmayanlar askerlik hizmetinden muaf tutulmaktadır. Mükelleflerden söz konusu yönetmeliğe uygun olmayanların durumları öncelikle kişinin beyanı esas alınarak, kıta anketi (1) ve resmi belgelerle (kişiye özel sabıka kayıtları ve mahkeme kararları, polis tutanakları) saptanmakta ve konusunda uzman hekimlerden oluşan sağlık heyetlerince karar verilmektedir. Eşcinsel olduğunu beyan edenlerden kesinlikle durumunu belgelemek maksadıyla fotoğraf veya görüntü istenmemektedir. Kişi fotoğraf veya görüntü getirse bile bunlar askerliğe elverişlilik kararında kesinlikle dikkate alınmamaktadır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu tarz fotoğraf ve görüntüleri arşivlediği iddiası ise kesinlikle doğru değildir. Tamamı uzman hekimlerden oluşan heyet raporu ile durumu belgeleyen engelliler askerlik hizmetinden muaf tutulmaktadır.
c) Yazının üç kişinin ön yargılı, doğrudan Türk Silahlı Kuvvetlerinin ulusal ve uluslararası saygınlığını karalamaya yönelik ve maksatlı görüşlerine dayanması, yazarın Türk Silahlı Kuvvetleri ile irtibata geçerek konu ile ilgili bilgi almadan (2) iddia edilen hususların yer, zaman, doktor ismi ve diğer delillerle desteklenmemesi özellikle dikkat çekmektedir. Yine, yazıda iddia edilen konuların doğruluk / yanlışlıklarını araştırabilecek başka bir önemli bilgiye yer vermemesi de göz önüne alındığında, yazının tarafsızlıktan uzak ve basın etiğine uygun olmadan kaleme alındığı ve yayınlandığı açıkça görülmektedir.
3- Söz konusu yazı ile, 13 Eylül 2006 tarihli ve Alman Basın Kanunu 1’inci bölümünde yer alan “Doğruluk ve İnsan Saygınlığının Korunması” maddesi 8’inci bölümünde yer alan “Şahıs Hakları” maddesi, 9’uncu bölümde yer alan “Kişisel Saygınlığın Korunması” ve 10’uncu bölümde yer alan “Basının, kişinin dini, psikolojik ve ahlaki hassasiyetlerine dokunmaktan kaçınmasını” düzenleyen maddeleri açıkça ihlal edilmiştir.
Alman Basın Konseyince: Basın Konseyi yasasının 9’uncu maddesine göre söz konusu yazının incelenerek gerekli yaptırımın uygulanmasını saygılarımızla rica ederim.

(1) Kıta Anketi ve Kıta İşlevselliği Değerlendirme Formları konusunda uzman psikolojik danışmanlar ve kıta komutanları tarafından askere alınan kişilerin birliklerine katılışlarından itibaren tutulmaya başlayan ve kişinin askerlik hizmeti boyunca tutulmaya devam edilen, kişilere uygulanan psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerini gösteren resmi kayıtlardır.
(2) Yapılan araştırma sonucunda Der Spiegel’in Türkiye’de bir temsilcisi olduğu görülmüştür. Bu kişi, haber yapılmadan önce TSK ile irtibata geçerek konu ile ilgili bilgi talep edebilirdi."
Radikal

İzmir'de Transseksüel Cinayeti

İzmir'in Yeşildere semtinde bir kişi, boğazı kesilerek öldürülmüş halde bulundu. Boğazı kesilerek öldürülen kişinin Serap Toman (50) adlı transseksüel olduğu tespit edildi.
Alınan bilgiye göre, Yeşildere semti 1038 Sokak'ta bir ceset gören vatandaşlar polise haber verdi. Olay yerine gelen polis ekipleri, boğazı kesilerek öldürülen kişinin Serap Toman (50) adlı transseksüel olduğunu tespit etti.
Soruşturmayı yürüten Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin araştırmasında, Toman'ın uzun yıllar İzmir Genelevi'nde çalıştığı ve geçen mayıs ayında ayrıldığı öğrenildi.
Toman'ı öldüren kişi veya kişilerin yakalanmasına çalışıldığı bildirildi.
AA

Transseksüel boğazı kesilerek öldürüldü
Yazı Boyutu: İzmir Tepecik'teki genelevde çalışırken geçen mayıs ayında buradan ayrılan transseksüel 50 yaşındaki Serap Toman, kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından boğazı kesilerek öldürüldükten sonra cesedi yol kenarına atıldı. Polis, cinayetle ilgili geniş çaplı araştırma başlattı.

Bugün, saat 07.30 sıralarında, Yeşildere Yolu ile 1038 Sokağın kesiştiği yerde kanlar içinde kadın cesedi görenler ‘155 Polis İmdat’ telefonunu aradı. İhbar üzerine olay yerine gelen polisler, cesedin, ameliyatla cinsiyet değiştirip, pembe nüfus cüzdanı alan Serap Toman'a ait olduğunu belirledi.

Toman'ın, bıçakla boğazı kesilerek öldürüldükten sonra cesedinin yol kenarına atıldığı belirlendi. Araştırmada, Toman'ın yakındaki Tepecik Genelevi'nde uzun yıllardır çalıştığı, geçen Mayıs ayında ayrıldığı ve bir daha hiç uğramadığı ortaya çıktı. Toman'ın cenazesi, kesin ölüm nedeninin belirlenip otopsi yapılması için İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatan Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Toman'ın iş, aile ve yakın çevresini mercek altına alırken, kim veya kimler tarafından ne amaçlı öldürüldüğünün belirlenmesi için çalışma başlattı.
Turaç TOP/İZMİR, (DHA)