31 Temmuz 2011 Pazar

Bülent Ersoy: "Fahri Aslan Bey'le flört ediyordum."

EŞEĞE SAMAN VER, KENDİNİ YARIŞ ATI SANSIN

Şimdi biraz aşk meşk konuşalım.

Bana "Niye kocaların hep senden küçük?" diye soruyorlar...

Niye?

Konfor ve zevk duygusu... Hem sonra ne yapacaktım yani? Ağzından salyası akan, prostatlı adamla mı evlenecektim? O yaşlı, ben yaşlı. Hep zevklerimi dolu dolu ve yukarıda yaşadım. Ama kalitemle yaşadım, hiç avamlaşmadım.

Bülent Ersoy kıskanç mıdır?

Duruma göre... Aşırı kıskanç değil. Benim kıskançlığım, sevdiğimi biri ile paylaşıp paylaşmamakla ilgili değil… Aptal yerine konmamak ile ilgilidir her şey.

BEYAZ ADAM HİÇ SEVMEM


Bütün olay o aslında değil mi?

O kuş beyinleriyle "Bülent Ersoy'u da kucağıma oturttum" diye düşünürlerse biter iş. Asla dönüp bakmam. Sonra da "Sen demek ki sevmemişsin" derler. Hadi ya! Ben çok sevdim, köpek gibi sevdim ama sen benim sevgimi hak etmemişsin gerizekalı. Biz 'ipsizleri' bilmem ne meydanından alıyoruz, sefa meydanına getiriyoruz, bir de yapılana bak. Eşeğe saman verince kendini yarış atı zannediyor!

Sizin için kara yağız, esmer ve yapılı erkeklerden hoşlanıyor diyorlar ama kocalarınız hep ince ve beyaz?

Tam tersi oldu cidden. Beyaz adam hiç sevmem aslında. Korktukları gelirmiş insanın başına. Allah'tan bu sefer ki o kadar beyaz değil.

Yeni erkek arkadaşınız Berk Bey'le (Yılmaz) nasıl tanıştınız?

İzmir'de. Annesi arkadaşım zaten, Şeyda.

Demek bu da İzmirli. İzmir'de bir keramet var yani.

Var var. Bu üçüncü, o da İzmir'den. Allah'ıma şükür üçledik…

Burcunuz nedir Bülent Hanım?

İkizler…

İkizler burcu kadını aşk kadınıdır…

Ben de öyleyim, belli değil mi? Doya doya yaşarım aşkı ama herkesi de beğenmem…

Bir kere vazgeçince de asla geri dönmüyorsunuz!

Okuduğum kitabı, bir daha okumam!

KRALLA KIRIŞTIRIRDIM

Fahrettin Aslan'la çalışırken aşık olmak filan da yasak herhalde!

Zaten Fahri Bey'le flört ediyordum...

Bunu yazabilir miyim?

(Basıyor kahkahayı) Yaz yaz… Platonik bir şeyimiz vardı diyelim. Behiye'ye tabii biraz ayıp olmuştu. Çünkü biz Fahri Bey'le kırıştırırken, bir matinede sesim gitti; Behiye Hanım kendi ilaçlarını verdi. Benim yaptığım da olacak iş değil! Ama ben istemiyorum ki, Fahri Bey istiyor beni. O kadar güzeldim ki...

Behiye Hanım biliyor muydu?

Eh biliyor da, bilmiyor gibiydi işte. Çok büyük hanımefendidir. Anlamaz olur mu?

Sabah

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder