28 Ocak 2013 Pazartesi
"Ajda'nın esas operasyonları bizzat Ajda tarafından kimliği üzerinde yapılmıştır."
- Görüşüne tamamen katıldığım bir cümle var : "Dansöz ne kadar soyunursa soyunsun, sahneye ne kadar az giysi parçasıyla çıkarsa çıksın, tepeden tırnağa giyiniktir"
Evet, öyle. Belki de striptizci ile oryantal dansöz arasındaki temel fark bu. Striptizci sahneye giyinik çıkıp yavaş yavaş soyunurken mütemadiyen çıplaklığa gönderme yaparken, oryantal dansöz sahneye çıplak çıkar ve sergilediği ağır işçilikle mütemadiyen iş sonrası giyinip karışacağı gündelik hayata işaret eder. Striptizci kendisini bir arzu nesnesi olarak sunarken, oryantal dansçı seyirci için bir süreliğine çalışan bir emekçiyi oynar.
-Denemelerden öğrendim ki, Ajda Pekkan şarkıcılık yaşamını başlarında bir yeniyetmeyken, Ebru Gündeş'ten ders almış. Senin deyiminle Ajda'nın "daha otoriter" bir Ajda'ya dönüşmesini anlatır mısın?
Orada 'otoriter' kavramını Ajda'nın belli bir dönemde daha pes, daha maskülen bir vokale yönelmesiyle ilintilendirdim. Çoğunlukla Ajda Pekkan'ın bedeni üzerinde yapılmış cerrahi müdahalelerden söz edilir. Oysa Ajda'nın esas operasyonları bizzat Ajda tarafından kimliği üzerinde yapılmıştır.
- "Etkin Titreme" yazında ilginç bir benzetmen var kadınlar ve ülkelerle ilgili. Türkan Şoray Türkiye, Sophia Loren İtalya'dır mesela... Bunu biraz daha örneklendirmeni istesem.
Mesela Catherine Deneuve Fransa'dır. Marilyn Monroe, ABD. Vanessa Redgrave, İngiltere. Bu kadınlar sadece tipleri ile değil imgeleri ve yaşamları ile de o ülkeler ile yakın bir örtüşme içindedir.
Ümran Avcı'nın Ahmet Tuılgar ile yaptığı Habertürk gazetesi röportajından
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder