28 Temmuz 2011 Perşembe

"Damadımızın tek derdi Amy'nin çamaşırını indirmekti"

Günlerdir herkes, Londra'daki evinde ölü bulunan Amy Winehouse'u konuşuyor

Tüm ilgili haberlerDaphne Barak'ın 'Saving Amy' adlı kitabı, ünlü şarkıcının nasıl bu hale geldiğini gözler önüne seriyor...

Winehouse'un babası ve annesi, kitapta, "Kızımızın hayatını kocası Blake mahvetti. O, Amy'yi hiç sevmedi. Sevse basına, kızımızın iç çamaşırını indirmek için sabırsızlandığını söyleyemezdi" diyor.

AMY Winehouse ailesi tarafından 'hayatını karartan adam' olarak nitelendirilen Blake Fielder-Civil'le, bir barda bilardo oynarken tanıştı. Annesi Janis ve babası Mitch, ünlü şarkıcının Blake ile olan ilişkisini hiçbir zaman onaylamadı. Onlara göre ortada gerçek bir aşk yoktu. Amy'nin haftada 14 bin sterlinlik uyuşturucu harcaması olan Blake'le onu yaşadığı korkunç hayattan kurtarmak için birlikte olduğunu düşünüyorlardı.

Amy ise konserleri dışındaki tüm vaktini Blake ile otel odasına kapanarak geçiriyordu. Blake günün 23 saati otel odasındaydı. Winehouse Ailesi, bir süre sonra bu kadar uzun zaman odada kalmalarının arkasındaki nedenin uyuşturucu olduğunu anladı. İkili, kızlarını ağır uyuşturucuya alıştıranın Blake olduğundan emindi. Ailesinin tüm uyarılarına rağmen, Amy, 2007 yılının nisan ayında Blake ile nişanlandı. 18 Mayıs'ta ise Florida'da kimseye haber vermeden evlendi. Janis de Mitch de, bu evlilikten haberleri olmadığı için üzüldüler ve kızları Blake'le evlendiği için kaygılandılar.

BİRLİKTE TEDAVİ GÖRDÜLER

Evlendikten 3 ay sonra, 9 Ağustos 2007'de gazetelerde Amy'nin aşırı dozda uyuşturucu nedeniyle hastanelik olduğu haberleri yayınlandı. Amy bu haberleri yalanlasa da, Blake 2009'da Amy'den boşandıktan sonra doğrulayacaktı. Mitch ve Janis, Blake'in anne-babasıyla temasa geçti. Hem kızlan hem de damatlan için ortak bir çözüm yolu aramak istediler. Ancak Blake'in ailesi durumun ciddiyetinin farkında değildi. Onlar da oğullarının sorunlarından Amy'yi sorumlu tutuyorlardı. Bir süre sonra Amy ve Blake The Causeway Retreat' adlı rehabilitasyon merkezine yatırıldı. Amy sadece alkol ve uyuşturucu sorunu için değil yeme bozukluğu için de yardım alacaktı ama kısa bir süre sonra merkezden çıktılar. Amy, biraz kilo almasının dışında yarar görmemişti.

OTELDE REZALET

Amy ve Blake rehabilitasyon merkezinden çıkınca, Londra'daki Sanderson Otel'e yerleştiler. 23 Ağustos'ta başka bir kriz patlak verdi. Gece saat 03.30'da odalarından gelen sesler nedeniyle polis arandı. Amy bileği kanlar içinde otelden çıktı, boynu çizikler içinde olan Blake ise onu takip etti. Amy bileğine dikiş attırdı. 1 saat sonra döndüler ve odanın toparlanması için otele 3 bin sterlin ödediler. Bunlar da gazetelerdeki yerini aldı. Mitch, Blake'in Amy'yi sevmediğini düşünüyordu. "Kızımı sevseydi, basına 'Amy'yi görmek için sabırsızlanıyorum çünkü iç çamaşırını aşağı indiriyorum' şeklinde demeç vermezdi" diyordu.

Bütün bunlar olurken Amy, Vogue Dergisi'ne kapak oldu. MOBO Ödülleri'nde 'En iyi İngiliz Kadın Şarkıcı' seçildi. Q Ödülleri'nde ise 'En İyi Albüm' ödülü onun oldu. Bir süre sonra Blake, bir barmene şiddet uyguladı ve tutuklandı. Amy'nin kelepçeli Bla-ke'i öperken çekilen fotoğrafı, tüm gazetelerde yayınlandı. Blake hapse girdikten sonra, Amy Doğu Londra'ya taşındı. Kapısında bir basın ordusu kamp yapıyordu. Ve tabii haberlerde Amy'nin adı başka kişilerle anılıyordu.

AMERİKA VİZE VERMEDİ!

24Ocak2008'deAmy, Londra'daki 'Capio Nightingale' adlı kliniğe yattı. Bağımlılıktan kurtulmak için bir uzmanın yardımına ihtiyacı olduğunu anlamıştı. Şubatta 6 dalda aday gösterildiği Grammy Töreni'ne gidemedi çünkü ABD ona vize vermedi. Klinikten çıktıktan sonra BRIT Ödülleri'nde sahneye çıktı. Haziran ayında tekrar hastanelik olduğuna dair haberler çıktı. 2008'in kasım ayında Blake hapisten çıktı ve kendi anne-babasına rehabilitasyon merkezine yatmak için söz verdi. Blake'i karşılayanlar arasında Amy yoktu. O günlerde, Mitch yakın çevresine, "Onlar sürekli kavga eden bir çift. Blake hapse girmeseydi, şimdiye kadar çoktan boşanırlardı" diyordu.

"YARDIM AL DİYE YALVARDILAR"

BLAKE hapse girdikten sonra Amy'nin hareketleri iyice çığrından çıktı. Önce bir konserinde hayranları tarafından yuhalandı. Sonrasında ise burun deliklerinden birinde beyaz bir tozla görüntülendiği fotoğrafıyla basında yer aldı. Bir keresinde de kot ve kırmızı bir sutyenle Londra sokaklarında koşarken görüntülendi. Bütün bu rezaletlerin ardından, 2007 yılının aralık ayında, Janis, çok sevdiği kızını kurtarma isteğiyle News of the World Gazetesi'nde Amy'ye açık bir mektup yazdı. Amy'ye yardım alması için yalvaran Janis, "Katır gibi inatçıdır" dediği kızına, "Sen benim bebeğimsin.

Seni çok seviyorum ve seni geri istiyorum" sözleriyle seslendi. Babası Mitch de, basına Amy'yle ilgili çok özel açıklamalar yaptı.

Amy Winehouse, annesi ve babasıyla birlikte

"ANNE-BABASININ İLGİSİNİ ÇEKMEYE ÇALIŞIYORDI"

Daphne Barak, kitabında, "Bence Amy, annesinin ve babasının dikkatini çekmeye çalışıyordu" diyor ve ekliyor "Janis'e 'Amy'ye neden bu haldesin, neyin eksik diye sormadın mı?' dediğimde yanıtı, 'Hayır çünkü bana hep her şeyin yolunda olduğunu, üzülme-memi söylüyordu' oldu. Bu arada Mitch'in uğruna Janis'i bıraktığı ikinci karısı Jane ile tanıştığımda, Amy'yi kurtarma isteğinin onu 'e Janis'i bir araya getirdiğini anladım. Amy'nin sürekli Mitch'e ihtiyacı oluyordu ve Jane buna boyun eğip geri planda duruyordu."
 
Habertürk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder