12 Eylül 2020 Cumartesi

‘Ekranlar eşcinsel doldu’ - Yüksel Aytuğ!un köşe yazısından -

YÜKSEL AYTUĞ

Önce şunu söyleyeyim: Burası özgür bir izleyici platformu. Herkesin görüşünü seslendirmesine izin var. Burada yer verilen görüşlerin tamamı da köşe sahibinin yüzde yüz benimsediği, desteklediği görüşler olmayabilir. Maksat, çok sesliliğe katkıda bulunmak.

Köşemizin daimi destekçilerinden Ramazan Budaklar, eşcinselliğin ekranda giderek daha fazla yer edinmesinden, hatta neredeyse 'dayatılmasından' duyduğu rahatsızlığı dile getirmiş. İşte görüşleri:

"Yüksel Bey, sizin de bahsettiğiniz FOX'taki seyirciye cinsel saldırının ötesinde televizyon ekranlarından izleyiciye eşcinsel bombardıman yapılıyor. Güldürü programlarında sürekli eşcinsel çağrışımları yapan diyaloglar... Dizilerde aşırı erotik ve oyuncuların fazlaca yakınlaştığı 'Cesur' (!) denilen sahneler... Yarışma programlarında eşcinsel jüri üyeleri ve eşcinsel ya da eşcinsel rolü yapan sunucular... Reklamlarda efemine davranışlar gösteren karakterler... Anlaşılan; Türkiye'yi darbelerle dize getiremeyen, Ecevit hükümeti döneminde ve 15 Temmuz'da askeri ve ekonomik olarak çökertemeyenler, ekranlar ve sosyal medya yolu ile Türk/Müslüman aile yapısını değiştirmeyi, dönüştürmeyi ve zehirlemeyi hedefliyorlar... Kadın ve aileden sorumlu bakanlıklara, RTÜK kurumuna ve genelde hükümete büyük görev düşmektedir. Uyanık olmalıyız her alanda, her anlamda..."

https://www.sabah.com.tr/yazarlar/gunaydin/aytug/2020/09/12/ekranlar-escinsel-doldu


Geçmiş zaman olur ki...

DİVA'DAN O SÖZLERE YANIT GECİKMEDİ!

Türk Sanat Müziği'nin Divası Bülent Ersoy cephesinden de, gazeteci Aytuğ'a yanıt, hiç gecikmeden geldi!

BÜLENT ERSOY: "BU YAZIYI YAZDIRAN KARIN AĞRINIZIN BİR SEBEBİ VAR!"

Sn. Yüksel Aytuğ

Büyük bir öfke ve nefretle kaleme aldığınız yazınızı okudum.

Aslında siz her ne kadar aşağılamak adına şahsımı "magazin gülü" olarak nitelendirmiş olsanız da, ben bundan büyük bir mutluluk duydum zira; "Gül" İslam Alemi'nde Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimizi temsil eder ve terinin gül koktuğunun ibareleri vardır inandığımız rivayetlerde... O sığ bilginize öğretici katkım olsun adına yazdım sadece bunları...

Neyse... Ve şimdi gelelim size bu yazıyı yazdıran karın ağrınızın sebebine...

Yaşınız gereği biraz unutkan olabilirsiniz ama, müsaade ederseniz ben zat-ı alinize hatırlatmak isterim!

Geçmiş yıllarda bir televizyon programına başlayacaktınız, şimdi "magazin gülü" diye ifade ettiğiniz kişi olan bendenizi "programa şeref verirseniz beni mutlu edersiniz Sn. Divam" diye bizatihi kendiniz defalarca; ve müşterek tanıdıklarımızı aracı olarak kullanıp, yine defalarca ricacı olup ve de oldurduğunuzu hatırlatırım size!

Pekiii... "güllü" bir kadın ifadesi kullandığınız beni nasıl oldu da yakın geçmişte yapmış olduğunuz o programa "uğurlu ayağınızla lütfen şeref verin Divam" diye, yalvarma noktalarına gelinceye kadar davette bulunan aramalarınız ve aratmalarınız nedendi? O zaman kalite arayışınız seyahate mi çıkmıştı?

BEN BU YAZINIZI KISKANÇLIK ve KIZGINLIK İLE YAZDIĞINIZI ÇOK İYİ BİLİYORUM!

Ama ben bu yazınızı nasıl bir kıskançlık ve de kızgınlık haleti ruhiyesi ile yazdığınızı çok iyi biliyorum! Çünkü tv programınızın ilk konuğu Olmamda ricacı olan size red cevabı verişimin neticesidir bu yazınız!

Ne büyük bir trajedidir ki bilgisizliğiniz ile bavullarımızın sayısının fazlalığını görgüsüzlükle nitelendirmişsiniz!

O KÖŞEYİ HAK ETMİYORSUNUZ!

Bakın Sn. Aytuğ; 1 ayı içeren, hem de Türkiye hudutları dışında çekilecek bir programın çekimleri esnasında, her sahnesinde ayrı ayrı kıyafetler giyerek ve bunların Her birinin ayrı ayakkabısı, çantası, aksesuarları olduğunu ve televizyonun görsel bir show aktarımı olduğundan dahi bi haber olup, bu yargılarda bulunuşunuz da aslında size ayrılan o köşeyi hak etmediğinizin bir göstergesi ve o köşeye büyük hakaret! Çünkü sığ fikirlisiniz. Yaptığınız işin gereksinimlerini bilmiyorsunuz.

SADECE BANA DEĞİL, TÜRK HALKINA DA HAKARET ETTİNİZ!

Aslında bir gerçek de şu ki; bu yazınızla sadece beni ve yapım şirketimi değil, programı izleyip yorumlar yapan, tüm Türkiye'nin yüzde 90 çoğunluğunu kapsayan beğeni ifadeleri ile sosyal medyayı sallayan, Allah Allah'a kaldıran ve 6,5 saat tt listesinden indirmeyen insanların olumlu görüşlerine de hakaret ettiniz!

Cümlelerimi daha fazla uzatmaya gerek görmüyorum; çünkü benim ağzım çok kıymetli! Umarım bu kalem silahşörü edanızla aynı delikanlılığı Türkiye Cumhuriyeti Mahkemeleri önünde de sergilersiniz.

Bülent Ersoy

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder