31 Mart 2017 Cuma

Utku Uysal: Transseksüel olduğum için pişmanım, bana mutluluk getirmedi

Transseksüel şarkıcı Utku Uysal hayatını İzzet Çapa ve Sacit Aslan'a  anlattı...

"Neden pişmanım; bu bana mutluluk getirmedi. Yuva kuramadık, istediğimiz hayatları yaşayamadık. Seçtiğimiz adamlar heteroseksüel erkekler oluyor. Transsesüel kadınlar heteroseksüel erkek istiyor. Hayati konularda bir anlık kararlar verilmemeli. Ameliyattan sonra Tanrı'dan af diledim, affet dedim. Tanrıcılık oynadığım için beni affet dedim."


"Balıkesir - Gönen'liyim. Öğretmen bir anne-babanın çocuğuyum. İkiz kızkardeşim var. 6 yaşındayken farklılığımı hissettim. Kızkardeşimin elbiselerini giyiyordum, bebeklerle oynuyordum, ip atlıyordum ama annem kızıyordu. Marmara Tekstil'i kazandım. Okulu bırakarak stilistilik yapmaya başladım. Sahne hayatım 1993'te başladı. Beni Arto, Fatih Ürek ve Aydın'a rakip olarak çıkarttılar sahneye. İstanbul'da gazino hayatı bitince, gece hayatı kendi nonoşlarını yarattı, bugün de yenileri var. O dönem hem ucuzlar, hem kimseyi rahatsız etmiyorlardı; ne kadını ne erkeği... Zeki Müren, Bülent Ersoy kalitesi yoktu o programlarda... Güldürüyorlar, eğlendiriyorlar, göbek attırıyorlardı, şorolo programlardı.

Arkadaşlar program yapıyorlar, ful makyaj, kadın kılığında. Fatih Ürek ve Aydın ile aynı mekanda sahneye çıkıyorduk. Aydın beni çok sevmedi. Fatih Ürek'le arkadaş olmayı tercih ettim. Rol modeller bunlardı. Kenan Doğrulu her program gelip Fatih Ürek'i izliyordu. Sahnelerdeki sıcaklığı bu tarz şarkıcılardan öğrendi. Ben sahneye çok efemine çıkmadım. Makyaj falan yapmıyordum. Sahnem iş yapmayınca patronum bu iş böyle olmayacak dedi. Kadınsı elbiseler, kaşlarımı aldılar... Ağlamıştım, çok üzülmüştüm ama para kazanmak zorundaydım, ayakta kalmak zorundaydım. Sonradan anladım para kazanmak adına çok bedeller ödediğimi. Haftada 7 gece çalışıyordum, çok iş yapıyordum. Arkadaş çevrem değişti. Zorla feminenlik diye bir şey yok aslında. Yaptığım hiçbir şey için başkalarını suçlamıyorum. Kendi tercihlerim. Benim kaderimde yaşayacaklarım ve bunlardan ders alıp bugünkü Utku'yu yapacaklarım varmış.

23 yaşındaydım... İçimdeki Utku ölmedi. Öldürdüğümüzü zannediyormuşuz. Aslında geneli adına konuşup da trans bireyler üzerine ahkam kesecek vaziyette değilim. Herkesin ayrı bir hikayesi var. Ama o ölmüyor, üfledikleri ruh var. Onu üzerine sen bir şey yapıyorsun. Büyük hata yaptım ama bu benimle alakalı bir şey. Bireysel bir pişmanlığımdır. Bugünkü aklımla yapar mıydım; yapmazdım. Bu kadar da net söylüyorum. Ben bu işin finalinde mutlu olanlardan değilim. Bana mutsuzluk getirdi. Beni diğerleri ilgilendirmiyor. Tek başıma kaldığımda ki... Bülent hanım mutlu mu? Bu kadar bedeli ödemek çok zor. Aklımız başımıza sonradan geliyor. Neden pişmanım; bu bana mutluluk getirmedi. Yuva kuramadık, istediğimiz hayatları yaşayamadık. Seçtiğimiz adamlar heteroseksüel erkekler oluyor. Transsesüel kadınlar heteroseksüel erkek istiyor.

Transseksüel olduktan sonra merakla insanlar sahnemi izlemeye geliyordu. O sene Dana International da Eurovision'u kazanmıştı. Ailem ilk etapta tepkili oldu ama kabul etti. Ameliyata giderken Harika Avcı'nın fotoğrafıyla gittim. Ameliyatlar bitti. Doktora çok mu kadınsı oldu dedim... Kimliğimi alıp yola koyuldum. Pişman olduğum kadar memnun olduğum alanlar, başardığım şeyler de var.  En azından Bülent Ersoy ekolünün arkasından gelenlerin hiçbirine benzemedim. Hepsi silinip gitti ama ben kaldım. Hala program yapıyorum.

Hayati konularda bir anlık kararlar verilmemeli. Ameliyattan sonra Tanrı'dan af diledim, affet dedim. Tanrıcılık oynadığım için beni affet dedim. Senin yapamadığını ben yaptım dedim. Yapmış etmiş olanlar çok mutlulardır ama yeni bu hayata girecek arkadaşlarımın hiçbirine rol model olmak istemiyorum. Ben kendi adıma çok üzgün olabilirim, başkası çok mutlu olabilir. Ben böyle doğdum, sen beni böyle yarattın diye işin içinden de çıkabilirler."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder