9 Mart 2017 Perşembe

EŞCİNSELLİĞİ MEŞRU GÖSTERMENİN BÜYÜK BİR ALDATMACA OLDUĞUNUN 17 İSPATI


1-Eşcinselliğin meşru görülmesi ve böylece bu ahlaksızlığın toplum genelinde yayılması için söylenen en yaygın yalanlardan biri, eşcinsel eğilimlerin hormonal dengelere dayandığı yalanıdır.

2-Bilimsel olarak geçersizliği net olarak kanıtlanmış olan bu iddiaya göre; testosteron hormonu düşük – östrojen hormonu yüksek olan erkeklerin sözde tavırları kadınsılaşıyor ve erkeklere ilgi duymaya başlıyorlar. Benzer şekilde, östrojen hormonu düşük – testosteron hormonu yüksek olan kadınların da erkeksi tavırlar içinde olduğu ve kadınlara ilgi duydukları yalanı, sözde bilimsel bir kılıf içinde sunuluyor.

3-Oysaki bilimsel delillere baktığımızda, gerçeklerin eşcinsellerin çarpıtmalarından çok farklı olduğunu görüyoruz.

4-Bilimsel bulgular, testosteron hormonu zayıf – östrojen hormonu yüksek olan bir erkeğin, genel olarak cinsel isteksizlik içinde olduğu; eşcinsellerin iddia ettiği gibi, kadınlar yerine erkeklere ilgi duymaları şeklinde sapkın bir eğiliminin olmadığını göstermiştir.

5-Ayrıca, eşcinsel erkekler üzerinde yapılan araştırmalar, bu kişilerde testosteron ve östrojen hormonu dengelerinde herhangi bir bozukluk olmadığını göstermiştir.

6-Benzer şekilde, testosteron hormonu yüksek olan bir kadının, kadınlara ilgi gösterme eğiliminde değil; karşı cinse yönelik cinsel isteğinde artış olduğu saptanmıştır.

7-Cinsel isteksizlik problemi olan kadınlara, testosteron hormonu ilave edilmesi şeklinde bir tedavi uygulanıyor olması da bunun açık bir göstergesidir.

8-Eşcinsel eğilimi olan kadınlar arasında yapılan araştırmalar da bu kadınlarda herhangi bir hormonal bozukluk olmadığını ortaya koymuştur. Bu konuda yapılmış olan bilimsel araştırma sonuçları aşağıdaki gibidir:

Homoseksüellik ile ilgili ilk teorilerden biri, cinsel hormonlardaki bir dengesizliğin aynı cinsiyetteki kişilere yönelik seksüel eğilime neden olduğunu ileri sürmüştür. Teoriye göre, erkeklerin eşcinselliği testosteron eksikliği ve östradiol fazlalığından kaynaklanmıştı. Bu, neden bazı erkeklerin kadınlardan beklenen davranışları sergilediklerini: erkeklere ilgilerini ve popüler stereotiplere göre feminen tavırlarını  açıklayacaktı. Kadın homoseksüelliğinin de aşırı testosteron ve muhtemelen yetersiz östradiol kaynaklı olduğuna inanılıyordu. Teorinin bilimsel deneyleri , bu iddiayı desteklemekte sürekli olarak başarısız oldu. Homoseksüellerin, erkeklerin de kadınların da, dolaşımdaki hormon seviyeleri heteroseksüellerden farklı değildi. Bu nedenle, homoseksüellikte hormonal dengesizlik teorisi artık kabul görmemektedir. Gerçekte, erkeklerdeki anormal derecede testosteron düşüklüğü, onları cinsel olarak erkeklerden etkilenir hale getirmez; tipik sonuç, herhangi bir cinsel eşe karşı cinsel isteğin düşmesi şeklindedir. Kadınlarda, aşırı yükselmiş seviyedeki testosteron, lezbiyenliğe neden olmaz; tek etki, erkeklere yönelik cinsel ilgilerindeki artış eğilimidir. (McAnulty, Richard D., (2014), “Sex hormones and motivation”, Salem Press Encyclopedia of Health, January, 2014.)8

9-Eşcinsellik sapkınlığının, hormonal dengesizlik ile bir alakası yoktur. Eşcinsellik, doğuştan gelen ve insanların ellerinde olmadan tercih ettikleri bir davranış şekli değildir.

10-Eşcinseller masum, eşcinsellik meşru değildir.

11-Nasıl ki bir kişi, nefsinde kıskançlık hissi duyduğunda bununla mücadele edip, kıskandığı kişiye kötülük yapmaktan kendisini alıkoyması gerekiyorsa eşcinselliğe de karşı koyabilir.

12-Nasıl ki nefsinde duyduğu ‘pahalı bir şeye zahmet etmeden sahip olma’ isteğine kendisini teslim edip hırsızlık yaptığında kınanıyorsa; kendisini nefsinin eşcinsellik sapkınlığına teslim ettiğinde de aynı şekilde kınanacak bir ahlaksızlık yapmış olur.

13-Nasıl ki öfke ile davranıp karşısındaki kişiye fiziksel zarar verdiğinde “ne yapabilirim, içimden öfkelenmek geldi” demek onu masum kılmıyorsa; eşcinsellerin de böyle bir bahanesi olamaz.

14-Eşcinsellik, toplum genelinde ahlakın ve düzenin bozulması neticesini doğuracak önemli bir tehlikedir.

15-Her insan, vicdanına uyarak, büyük bir sapkınlık olan böyle bir tavra karşı koymalıdır. Çevresinde eşcinselliğin meşru görülmesine yönelik yapılan propagandalara tepkisiz kalmamalıdır.

16-Eşcinsellik karşısında şiddet içeren eylemlerde bulunmak Müslüman’a yakışmaz; Müslümanlar fikirle, bilimsel delillerle, Kuran ayetleriyle eşcinselliğin yanlışlığını açıklamalıdır, kasıtlı olarak eşcinselliği meşru kılmaya çalışanların tuzaklarını bozmalıdır.

17-Kuran’da eşcinselliğin hayasız-çirkinlik olduğu bildirilmiştir:

Hani Lut da kavmine şöyle demişti: “Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız-çirkinliği mi yapıyorsunuz? Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz.” (Araf Suresi, 80-81)17 eşcinsellik

http://dusuneninsanlaricin.com/escinselligi-mesru-gostermenin-buyuk-bir-aldatmaca-oldugunun-17-ispati/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder