17 Ekim 2016 Pazartesi

Homofobik bir yazı: Eşcinsellik Propagandası II

Bu yüzden Tanrı, birbirlerinin bedenlerini aşağılasınlar diye, onları yüreklerinin tutkuları içinde ahlaksızlığa teslim etti. Tanrı’yla ilgili gerçeğin yerine yalanı koydular. Yaradan’ın yerine yaratığa tapıp kulluk ettiler. Oysa Tanrı sonsuza dek övülmeye layıktır! Amin. İşte böylece Tanrı onları utanç verici tutkulara teslim etti. Kadınları bile doğal ilişki yerine doğal olmayanı yeğlediler. Aynı şekilde erkekler de kadınla doğal ilişkilerini bırakıp birbirleri için şehvetle yanıp tutuştular. Erkekler erkeklerle utanç verici ilişkilere girdiler ve kendi bedenlerinde sapıklıklarına yaraşan karşılığı aldılar. (İncil, Romalılar 1/24-28)

Eşcinselliği kendince legal hale getirmeye çalışan, toplumda sapıklığı normalleştirmeye çalışan bir anlayışı Müslümanlar asla kabul etmez Ayetleri yaşamak isteyen samimi Müslüman, temizlenmeyi hem kendisi hem de insanlık için ister. Kirlenmek güzel değil!

Özellikle gençler bu konuda ciddi uyarılmalı. Yazık ki eşcinsel arkadaş gruplarına giren gençler grup kimlikleri ile ödüllendiriliyor ve sosyal normlara uymak için eşcinselliği tercih ediyorlar.

Lutilik(eşcinsellik) konusunda Peygamber(asm) şiddetle uyarıyor Müslümanları;

“Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey, Lût’un kavminin amelini işlemeleridir.” (Tirmizî, Hudûd, 24/1457)

Homoseksüelliğin yaygınlaşması kıyamet alametidir. "Erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla yetindiklerinde kıyamet yaklaşmış olacak.” (Ramuz-El Ehadis, 448/8; Ölüm kıyamet ve diriliş, s.480)

"...Lûtilik (homoseksüellik) çoğaldığı zaman Allah homoseksüellerden(ve onların işini tabîi gören toplumlarından) korumasını kaldırır. Hangi yaşayış üzerinde yıkıma uğrayacaklarını önemsemez.( Et-Terğib 4/65.)

"Niye homoseksüellere izin vermiyorsunuz?", "Niye onlara özgürlük tanımıyorsunuz?", "Rahatça yaşamalarına neden karışıyorsunuz?" gibi sinsi üsluplarla, dinde asla yeri olmayan bir sapkınlığın meşrulaşması için yapılan telkinlerin dozu günden güne artırılıyor, bu görüşü insanlara benimsetmek için büyük çaba gösteriliyor. Yaygın olanın sapkın olmayacağı dayatılmaya çalışılıyor. Oysa sapkın bir davranışın yaygın olması onu doğru yapmaz.

“Cinsel sapkınlık içinde olan kişiler toplum tarafından kabul görmek ve sapık eylemlerini haklı çıkarmak için kendilerince “östrojen hormonlarının yüksek seviyelerde olduğunu” veya “genetik olarak bu yaratılışta doğduklarını” iddia ederler. Oysa bu iddialar bilimsel açıdan kesinlikle doğru değildir. Öncelikle homoseksüel bir erkek ile normal bir erkek arasındaki östrojen ve testosteron hormon seviyelerinde fark yoktur. Ayrıca bilim adamları homoseksüellerin genetik olarak bu mizaca sahip olduklarını destekleyen hiçbir delil bulamamışlardır. Son 20 yıldır Avustralya, ABD ve İskandinav ülkelerinde yürütülen sekiz ayrı araştırmaya göre eşcinselliğin kesinlikle genetik olmadığı sonucu çıkmıştır. Diğer taraftan bu durum genetik bile olmuş olsa sergilenen ahlak dışı davranışları asla haklı çıkarmaz. Doğuştan çift cinsiyetli olan veya bunun gibi cinsel gelişim anomalileri yaşayan insanlar olabilir. Ancak bu durum hiç kimsenin sapkın davranmasına mazeret olamaz. Bir insan her koşulda iffetini ve ahlakını koruyarak, şerefli bir hayat sürmekle yükümlüdür.” (1)

İslam barış ve hoşgörü dinidir ancak inanan insanların, inançları gereği Allah Katında çirkin görülen her şeye karşı duruş sergilemeleri, doğruları anlatmaları, uyarmaları sorumlulukları gereğidir. Kur’an’a ve diğer kutsal kitaplara uygun olan budur;

Dedi ki: "Gerçekten ben, sizin bu yaptığınıza öfke ile karşı olanlardanım." (Şuara Suresi, 168)

(Allah) Sodom ve Gomora kentlerini yakıp yıkarak yargıladı. Böylece Allah’sızların başına geleceklere bir örnek verdi. Ama ilke tanımayan kişilerin sefih yaşayışından azap duyan doğru adam Lut’u kurtardı. Çünkü onların arasında yaşayan bu doğru adam, görüp işittiği yasa tanımaz davranışlar yüzünden doğru yüreğinde her gün ıstırap çekerdi. Görülüyor ki Rab Kendi yolunda yürüyenleri karşılaştıkları denemelerden nasıl kurtaracağını bilir. Doğru olmayanları, özellikle benliğin yozlaşmış tutkuları ardından giden ve yetkisini hor görenleri cezalandırarak yargı gününe dek nasıl alıkoyacağını da bilir. (Petrus’un 2. Mektubu, 2:6-10)

Kur’an'a dayalı İslam anlayışı baskı, şiddet, öldürme, cinayet ve vahşeti reddeder. Müslüman, kötülüklere karşı mücadele ile sorumludur. Cinayetin, hırsızlığın, terörün çirkinlik olduğunu nasıl anlatıyorsa, homoseksüelliğin çirkinlik olduğunu da anlatmakla sorumludur. Düşüncesinden ya da hayat tarzından dolayı bir insana şiddet uygulanması gibi, Allah’ın haram kıldığı eşcinselliğin meşrulaştırılmaya çalışılıp telkin edilmesi de aynı derecede yanlıştır.

Bir diğer yanlış da dünyada 14 milyon çocuğun eşcinsel partnerlere teslim edilmiş olmasıdır. Evlat edilinip, ruh sağlığı bozulma ihtimali bulunan 2 milyon çocuk ise sırada.

Deccal, Allah’sız, dinsiz, sapkın, homoseksüel bir dünyayı hedefliyor. “Illuminati’nin savunduğu simyacı kaos teorisinin temel prensibi, ortada gözüken iki’nin sonuçta bir haline gelecek olmasıdır. Erkeksi ve kadınsı özellikler tek bir özellik haline gelecektir; Hermafrodit…” (2)

İslam aleminde eşcinselliği meşrulaştırmak için uğraşanların Darwinist, Rumî ve İngiliz derin devletiyle bağlantılı olması manidardır. Ancak bugün, İngiliz derin devletinin plânladığı, Rumiliği ve Darwinizm'i Allah'ın lânetlediği eşcinsellikle yoğurup İslam alemini dejenere etme oyunu artık deşifre oldu. Müslüman görünen ama ayetleri 'eğip bükerek' Kur'an'la bu sapkınlıkları bağdaştırmaya çalışan kimi kuklalar bu rezaletin içinde olsalar da, Deccalin her oyunu gibi bu da mağlubanedir!

Eşcinsel hareket, uluslararası lobi gücü yüksek bir ideoloji olarak legalleştirilmeye ve dogmatik bir hareket olarak hızla yaygınlaştırılmaya devam ettikçe, Allah’ın izniyle yazmaya devam edeceğim.

İleriki yazılarımda, Mesnevi’deki -belki sonradan ilave edilen-Kur’an’a uygun olmayan evrimci fikirlerin, sapkın eşcinselliğin, açık ya da gizli mesajlar halinde yer alan bölümlerinden alıntılarla ‘Rumîlik’ konusuna değineceğim.

Fuat Türker

http://www.habervaktim.com/yazar/77643/escinsellik-propagandasi-ii.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder