31 Ağustos 2014 Pazar

Sevmek suç mu?

Bunu bilmek istiyorum Trans aktivist Figen, fiziksel ve duygusal şiddetle sarmalanmış hayatını geçen hafta sonlandırdı. Arkadaşları ona, “Baskılara daha fazla dayanamayarak daha uzağı olmayan bir yere gitti” diyerek veda etti. 


Kütahyalı, üç çocuklu bir ailenin nüfusa Ramazan Kalkan olarak kaydettirilen oğlu. Gerektiği yerde gerektiği kadar konuşuyor, hep sevgi dolu. Cinsel kimliği deşifre olup, baskı görene kadar bir devlet kurumunda memur olarak çalışıyor. Açtığı nüfus davası mart ayında sonuçlandığından bu yana kimliğinde Ramazan değil, Figen yazıyor.

Son fotoğrafı bir karakolda çekilmiş. Gözleri kan çanağı, vücudunda darp izleri, morartılar. Kalbini tuzla buz edip eline verdiklerinde Figen, 38 yaşındaydı. Bir gece yarısı, kendini Akdeniz’in serin sularına bıraktı.



Ankara’da yaşıyor, memurluğu bırakmak zorunda kaldığı için Hoşdere’de seks işçiliği yapıyordu. Ancak kimse ona bu caddenin ‘iç dengeleri’ olduğunu söylememişti. Bölgeyi kendine ayıran çeteler, birkaç kez evini basarak Figen’i darp etti. Kurtulmak için Mersin’e taşındı ancak burada da polisten ve transfobiklerden şiddet gördü. Bütün bunlara direnmeye çalışırken önce kardeşini Soma faciasında kaybetti, ardından annesi intihar etti. Her ikisinin de cenazesine aile baskısı nedeniyle gidemediği için bunalıma girdi.

“Vur, vur beni ama Umut’a bir şey yapma!” Sevgilisi Umut G’nin albay babası, birlikte yaşadıkları evi silahlı adamlarıyla basıp, tabancayı Figen’in kalbine dayadığında ona böyle seslenmişti. Akabinde bir video çekerek “Sevmek suç mu, bunu bilmek istiyorum” diye sormuştu. Üzerine geçen ay polislerce yine coplanıp, biber gazına maruz kaldıktan sonra artık neredeyse hiç konuşmuyordu. 24 Ağustos gecesi intihar ettiğinde, doktorlar kalbini çalıştırmayı başaramadı. En büyük hayali, hapsolduğu erkek bedeninden çıkmaktı. Sağlık raporunu almıştı, cinsiyet değiştirme ameliyatı olması için gereken bir yıllık geçiş sürecinin içindeydi. Bekleyemedi. Yakın arkadaşı Yağmur’a göre Figen’in yaptığı, bir eylem biçimiydi; hepimizin suratına tükürüp gitti.

 İpek İZCİ - Hürriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder