26 Temmuz 2014 Cumartesi

Aktivistler LGBTI haklarında iyileştirme çağrısında bulundu

Destekleyenler, halkın LGBTI bireyleri daha fazla kabul etmeye başladığını söyledi.

SES Türkiye için İstanbul'dan Aynur Tekin'in haberi 

Savunucuların ifadesine göre, Türkiye'deki lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseksüel (LGBTI) hakları geçtiğimiz yılın Gezi Parkı protestolarından bu yana halk arasında kabul görmede önemli gelişmeler kaydetti.

Aktivistlere göre, Gezi sonrası dönemde insanların LGBTI bireylere yönelik tavırlarında önemli değişiklikler görüldü. [Aynur Tekin/SES Türkiye]

Bir LGBTI aktivisti ve üniversite öğrencisi olan İpek,SES Türkiye'ye yaptığı açıklamada, "Bana göre, LGBTI bireylerle ilgili nefret söylemleri ve olumsuz ifadeler önemli oranda azaldı. Toplumun LGBTI bireyleri tamamen kabul ettiğini söylemek istemiyorum. Ancak, toplumun bu konuda bayağı yol kat ettiğini düşünüyorum."

İpek gibi birçok aktivistin soyadlarının yayınlanmasını istememeleri daha fazla ilerlemeye ihtiyaç duyulduğunun başka bir göstergesi. Ancak, İstanbul'daki büyük Onur Yürüyüşünde gökkuşağı bayrakları İstiklal caddesi üzerinde yayılırken, Beyoğlu Türkçe, Kürtçe, Ermenice ve İngilizce sloganlarla inledi. Yurt dışından gelen ziyaretçiler, İstanbul'un genel olarak LGBTI bireylere karşı kendi ülkelerinden daha misafirperver olduğunu söyledi.

Ukrayna'dan Yuri,SES Türkiye'ye yaptığı açıklamada, "Birçok ülkede Gay Pride'a katıldım, ancak hiçbiri İstanbul'daki gibi değildi" dedi. "İstanbul harika ve çok önemli, çünkü komşu sayılırız: Ukrayna ve Türkiye. Her yıl İstanbul'daki Gay Pride'a katılırız ve her yıl daha harika bir şey oluyor."

LGBTI haklarını güçlendirmek, Türkiye'nin AB'ye kabulü için önemli bir gereklilik.

Türkiye'nin kabul süreciyle ilgili yıllık değerlendirmesinde, AB "Lezbiyen, gey, biseksüel ve trans bireylerin istismardan ayrımcılıktan ve şiddetten etkili bir şekilde korunmasını garanti etmek için önemli çaba gösterilmelidir" dendi. "Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine bağlı şiddet ve ayrımcılığı ele almak için somut yasal ve uygulamaya yönelik adımlara ihtiyaç var."

Türk medeni kanununda cinsel yönelimden hiç bahsedilmiyor ve homoseksüel evlilik kanunen tanınmıyor. Cinsel yönelim ve kimliğin anayasa tarafından korunması, LGBTI hareketinin ana talebi.

İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) basın ve halkla ilişkiler ofisi, SES Türkiye'nin sorularını yanıtlamadı. Hükümet, herhangi bir sosyal gruba karşı ayrımcılığı reddetti.

AKP İstanbul milletvekili Egemen Bağış bir konumasında, "Türkiye'de herkesin eşit vatandaş, eşit birey olabilmesi ve AB standartlarında olabilmek için … özümüze dönüyoruz. Bizim inancımızda ayrımcılık, baskı, ayrıştırma ve ötekileştirme yoktur."

2003 yılında İstanbul'daki onur haftası sırasında ilk LGBTI yürüyüşüne yalnızca birkaç düzine insan katılmıştı. Katılım yıldan yıla artarak, geçen yılki Gezi Parkı protestoları sırasında 50.000'e fırladı. Destekçiler, bu yıl 100.000 kadar kişinin katıldığını ve bunun güneydoğu Avrupa'daki en büyük yürüyüş olduğunu söyledi. Destekçiler, dört belediyenin Mart ayındaki yerel seçimlerin ardından LGBTI haklarının korunmasıyla ilgili bir protokole imza atmasını tarihi bir hareket olarak ifade ediyor.

İstanbul merkezli Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPOD) ortak kurucusu Sedef Çakmak, SES Türkiye'ye yaptığı açıklamada LGBTI haklarıyla ilgili hareketin geçtiğimiz yıla göre daha güçlü hale geldiğini söyledi.

Çakmak, "Gezi'deki ana meselemiz polis şiddetine karşı hayatta kalma içgüdüsüydü. Yıllar içinde LGBTI bireylerin kendi aralarında oluşturduğu dayanışma kültürü buna dayanıyordu" dedi.

"Bu, anayasal hakları olmayan ve polis şiddetine maruz kalan bir grup. Askerlik hizmetinde ayrımcılığa tabi tutuluyorlar. Hakları koruma altında olmadığından hiç kimseye güvenemeyen bir gruptan bahsediyoruz. Bu yüzden kendi içlerine çekildiler ve bir dayanışma kültürü oluşturdular. Sokaklarda bir gey birey cinayete kurban gittiğinde, hiç kimse kim olduğunu veya kime oy verdiğini sormaz, onu doğrudan destekleriz, çünkü bilirsiniz ki bir gün siz de sokakta öldürülebilirsiniz. Bununla Gezi arasında önemli bir analoji olduğunu görüyorum."

Çakmak, LGBT örgütlerinin sayılarında artış olduğunu da sözlerine ekledi.

"İlk başlarda yalnızca Ankara ve İstanbul gibi metropol şehirlerinde görünürdük. Gezi'den sonra Mersin, Adana, Malatya, Antalya gibi diğer çok sayıda başka kente de yayıldık.

Çakmak'a göre bu yılın onur yürüyüşü için "Temas" ana fikri, bu büyüyen dayanışmayı yansıtacak şekilde seçildi.

"Gezi boyunca, daha önce iletişime geçemediğimiz birçok insana ulaştık. Gezi'de birçok farklı grup bir araya geldi. LGBTI hareketi bu farklı kesimlerle iletişime geçebildi" dedi.

Bilgisayar programcısı ve gey hakları savunucusu olan Emrah, toplumun LHBTI bireylere yaklaşımının özellikle İstanbul'da değişmekte olduğunu belirtti.

Emrah,SES Türkiye'ye yaptığı açıklamada, "İnsanlar onlara alışıyor. Diğer şehirlerden farklı olarak, LGBTI bireylerin İstanbul'daki alışveriş merkezlerinde çalıştıklarını görebilirsiniz" dedi. "Bu durum onlarla daha fazla yerde karşılaşma olasılığını arttırıyor ve onların toplumda kabul görmesini sağlıyor. Aynı zamanda birçoğu sosyal medyada paylaşım yapıyor. Bana göre, sosyal medyadaki bu paylaşımlar ve tartışmalar çok etkili oldu."

Türk hukuk sisteminin LGBTI insan haklarına nasıl yaklaşması gerektiğini düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar bölümünde paylaşabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder